PEYGAMBER (SAV)'İN TERAVİH NAMAZINI YALNIZ SEKİZ REK'AT OLARAK KILDIRDIĞI SÖYLENİYOR. BİZ NEDEN YİRMİ REK'AT KILIYORUZ?

Teravih namazı sünnet-i müekkededir. Azı iki çoğu yirmi rek'attır. Ancak Medine halkının Ömer b. Adülazız'in zamanında otuz altı rek'at teravih namazı kıldığı rivayet ediliyor.

Buhari şöyle rivayet ediyor: Peygamber (sav) –Ramazan-ı şerifte- bir gece çıkıp namazı –teravih namazını- kıldı. Birkaç kişi ona uyarak namaz kıldılar. Sabah olunca cemaat durumu birbirine anlattı. Üçüncü gece cemaat daha fazlalaştı. Yine onlara namaz kıldırdı. Dördüncü gece cemaat öyle çoğaldı ki camii onlara dar geldi.

Peygamber (sav) ise ancak sabah namazına çıktı, namazı kıldırınca cemaata döndü ve kelime-i şehadeti getirerek dedi ki : Durumunuzu biliyordum, ancak terravih namazı size farz olacağından ve sizin de altından kalkamayacağınızdan korktum. Daha sonra Peygamber (sav) cami'de teravih namazını kıldırmadan vefat etti. Çeşitli Hadislerden anlaşıldığına göre Peygamber (sav) teravih namazını yalnız sekizrek'at olarak kılmıştır. Fazlasını ne kılmış ne de emretmiştir. Buhari Aişe'den şöyle rivayet ediyor: Peygamber (sav) Ramazan-ı şerif'in içinde ve dışında (nafile olarak) onbir rek'attan fazla kılmazdı. Dört rek'at namaz kılardı. Ne kadar uzun ve güzel olduğunu sorma. Bir daha dört rek'at kılardı. Ne kadar güzel ve uzun olduğunu sorma. Sonra üç rek'at kılardı.

Müslümanlar o zaman cami'de cemaat halinde teravih namazı kılmazlardı. Amma herkes evinde kılmasına devam ediyordu. Bu durum Hazret-i Ömer'in Hilafetine kadar devam etti. Hz. Ömer (ra) dağınık olarak Teravih namazını eda eden müslümanları bir araya getirerek onlara bu namazı kıldırttı.

Abdurrahman b. Abdulkari şöyle diyor: Ramazan-ı şerifin bir gecesinde Ömer b. Hattab'la birlikte camiye gittim. Cemaat düzensiz bir halde namaz kılardı. Kimi tek başına, kimi de birkaç kişi ile birlikte namaz kılardı. Bunun üzerine Ömer (ra) bunlara iyi okuyan bir kimseye uymalarını emretti. Sonra başka bir gecede kendisiyle birlikte çıktım. Cemaat, kndilerine ta'yin edilen imama uymuşlardı. Bunun üzerine Ömer (ra) buyurdular ki: Bu, iyi bir bid'attır (Buhari).

Übey b. Ka'b'ın kıldırdığı namazın kaç rek'at olduğu kesin değildir. Bazı rivayetlere göre sekiz, bazılarına göre yirmidir. İmam Malık'in, Muvatta'da al-Saib b. Yezid'den rivayet ettiğine göre on bir rek'at idi.. (Yani sekizrek'at teravih, üçrek'at da vitirdi). Ubey her kıyamda ikiyüz ayet kadar okuyordu.

İmam Malık, Yezid b. Huzayfa tarikiyle yine Saib'de Ubey'in kıldırdığı teravih namazının yirmi rek'at olduğunu rivayet ediyor.

Hülasa Peygamber (sav) yalnız sekizrek'at teravih namazı kılmıştır. Fazlasınıda emretmemiştir. Ancak Hz. Ömer'in zamanında yirmi rek'at kılınmış ve ondan sonra böyle devam etmiştir. Ömer'in yolu Peygamber'in yoludur. O peygamberin yoluna ters düşen bir şeyi bilerek yapmazdı. Peygamber (sav): "Benim sünnetime ve benden sonra gelen Hulefa-i Raşidin sünnetine yapışınız” buyurmuştur. Ancak bizim yirmi rek'at kılmamız şart değildir. Yalnız iki rek'at kılmak caiz olduğu gibi yirmi rek'at da caizdir.