2.
HAMD
VE ŞÜKÜR
|
Hamd; birini, yaptığı iyi bir işten dolayı övmektir.
Buna medih de
denir. O iyi işi, sizin için yaptı diye övmek şükür olur.
Türkçe’de buna teşekkür denir. Kişinin, kendi katkısı olmadan sahip olduğu
şeyle övülmesi,
Birinin size iyi
davrandığını söylemeniz hem hamd, hem şükür hem medih olur. Size yaptığı iyilikten bahsetmeden “O
iyidir” demeniz, hamd ve medihtir
ama şükür değildir. “Uzun boylu ve zekidir” demek ise
Her şükür, hamd ve medihtir. Her hamd medihtir ama şükür değildir. Her medih hamd ve şükür olmayabilir[1].
“El-hamdu lillah” sözünün başındaki “el” takısı, “hamd”
kelimesine cins anlamı kazandırır ve “bütün hamdler
Allah’a aittir” demek
olur. Hamd; birini, yaptığı iyi bir işten dolayı övmek,
olduğundan “Yaptığı her şeyi doğru ve güzel yapmak Allah’a mahsustur” anlamı
çıkar. Bütün bu anlamları içine alması ve şiirsel bir yapıda olması sebebiyle
biz “El-hamdu lillah” sözünü, “Allah
neylerse güzel eyler” şeklinde tercüme etmenin uygun olacağı kanaatindeyiz.
“Varlıkların sahibi Allah, neylerse güzel eyler.” (Fatiha 1/1)