17. BAKARA (Kurbanlık Boğa) OLAYI

 

Allah Teâlâ şöyle buyurur:

 “Bir gün Musa ulusuna dedi ki: “Allah size bir sığır kesmenizi emrediyor”. "Sen bizimle eğleniyor musun?" dediler. "Kendini bilmez biri olmaktan, Allah'a sığınırım" dedi.

Dediler ki: "Bizim için Rabbine sor, o nasıl bir şeydir, bize açıklasın". Dedi ki: "O bir sığırdır, diyor. Ne yaşlı, ne körpe. İkisinin ortası bir şey”. “Haydi, emri yerine getirin!"

"Bizim için Rabbine sor, o ne renktir, bize açıklasın" dediler. Dedi ki: "O, sarı bir sığırdır, diyor. Sapsarı renkte. Görenlere zevk verir”.

"Bizim için Rabbine sor, o nasıl bir şeydir, bize açıklasın! Bize göre, sığır sığıra benzer. Allah dilerse, hedefi tam tuttururuz" dediler.

Dedi ki: “O bir boğadır” diyor. "Ne koşulup toprağı sürmüş, ne de ekin sulamıştır. Sapasağlam, alacası da yok”. "Tamam! Şimdi doğru açıklamayı getirdin, dediler”. Nihâyet onu kestiler. Neredeyse yapmayacaklardı.” (Bakara 2/67-71)

بَقَرَةٌ (bakara),بَقَر = bakar‘ın tekilidir, sığır demektir. Erkeğine (ثور = sevr) denir[1]. Âyetteki (تُثِيرُ الأَرْضَ = tusîru’l-arda) ifadesi bu sığırın erkek olduğunu gösterir. Çünkü (ثور = sevr) ile (تُثِيرُ = tusîru) aynı köktendir. (وَلاَ تَسْقِي الْحَرْثَ = velâ tesqi’l-hars) ikinci kanıttır. Yani öyle bir sığır ki; "Ne koşulup toprağı sürmüş, ne de ekin sulamıştır.” Bunları yapacak kabiliyette ama yapmamıştır. Bu bir boğadan başkası olamaz. Fiillerin müennes olması بَقَرَةٌ nın müennes-i lafzî olmasından dolayıdır.

Memfis’te Apis adı verilen boğaya tapılırdı. Memfis, Kahire.  ’nin 35 km. güneyinde, Nil üzerinde yer alan eski Mısır kentidir. Bu inanç daha sonra Mısır’ın diğer bölgelerine yayılmıştı. Apis bir tane olur ve ölen Apis’in başka bir boğanın bedeninde yeniden dünyaya geldiğine inanılırdı. Yeni boğayı rahipler otlaklarda arar, belirgin özellikleriyle diğerlerinden ayırır, bulurlardı[2]. Tevrat'ta konu ile ilgili şu ifadeler  vardır:

"Mısır'da bildirin, Migdol'da duyurun, Nof'ta[3], Tahpanhes'te duyurun: Yerini al, hazırlan, çünkü çevrendekileri yiyip bitiriyor kılıç! 

İlahın Apis neden kaçtı? Boğan neden ayakta kalamadı? Çünkü Rab onu yere serdi." (Yeremya 46/14)

Bakara’nın âyetleri Apis özelliğinde bir boğanın kesilmesini emretmektedir. Böylece o batıl inanç ortadan kalkacaktı. Çünkü Musa aleyhisselam, 40 günlüğüne Tur’a gidince İsrail oğulları, Harun aleyhisselama rağmen buzağı heykeli yapıp tapmışlardı. “...buzağı tutkusu onların içlerine işlemişti...” (Bakara 2/93) Böyle olmasa, o sığırı kesmemek için bahane aramazlardı.

Hindular, ineğe saygı gösterirler. Bir inek camiye girse çıkarılması sıkıntı doğurur. Hindistan’da 250 milyon kadar inek olduğu belirtiliyor. Hint yönetiminin, ineği asıl konumuna getirmek için uğraştığı ama başarılı olamadığı bildiriliyor[4].

Müslümanların her yıl kutladığı kurban bayramı bu bakımdan önemlidir. İnsanların bir kesimi tarafından kutsanan hayvanları kurban kesen Müslümanlar bu tür inançlardan sürekli uzak kalmaktadır. Kurbanla ilgili şu âyet pek anlamlıdır: 

“O kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah’a erişecektir. Ona erişecek olan, sizin (şirkten) korunmanızdır.” (Hac 22/37)

Kurban bayramı kurbanında önemli olan hayvanın kanını akıtmaktır. Etin yenmesi veya fakirlere dağıtılması şart değildir. Bu sebeple kurbanı kesip etini kendi yiyen veya öylece bırakıp kimseye yedirmeyen kişi de kurban kesmiş olur. Ama kurban kesmeden tonlarca eti fakir fukaraya ve eşe dosta dağıtan kişi kurban kesme görevini yerine getirmiş olmaz.

 



[1] Müfredât, بقر  mad.

[2] Büyük Larousse Sözlük Ve Ansiklopedisi, c. II, s. 712.

[3] Nof, Memfis'in diğer adıdır. Bu husus, Tevrat'ın dipnotlarında  ve ekindeki haritada yer almaktadır. (Kutsal Kitap, Yeni Çeviri,  İstanbul, 2001)

[4] Günay Tümer, Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ankara 2002, s. 145.