.

Eksen Kayması

Arif Altunbaş 

  

 

Ne zaman  Türkiye olarak ayağa kalkıp doğrulmak istesek; bir sinsi el, bir görünmiyen güç önümüze bıtraklı teller, mayınlı tarlalar örür, engeller diker, içten veya  dıştan problemler üretir önümüzde.

 

Ayağımıza zincirler dolanır, elimize kelepceler vurulur, göz ve kulağımıza müdahale edilir. Gitmek istediğiniz yere gidemez, yapmak istediğinizi yapamaz, hatta görme ve duymanıza bile engel olmaya kalkışır içte ve dıştaki şer güçler...

 

Ülkenizin dış politikası dışa bağlı ise, siz istediğiniz kadar çırpının, didinin, gayret sarfedin birileri sizin için düşünüp kendi çıkarları için karar verirler ve siz burada hiç bir zaman oyuncu olamaz ve birilerinin figüranı olmaktan da ileri gidemezsiniz.

 

Türkiye yıllar yılı böyle acayip bir dış politika ekseninde idare edildi.

Hep başkaları bizim için düşünüp karar verdiler.

Biz uygundur deyip Birleşmiş milletlerde el kaldırdık ve dünya çapında oynan oyunlara destek verdik….

 

Cezairlerin Fransızlara karşı verdiği bağımsızlık mücadelesinde maalesef İşgalci Fransızların yanında, özgürlük mücadelesi veren dost ve kardeş Cezair halkına karşı oy kullandık Birleşmiş milletlerde…

 

İsraili devlet olarak tanıdık ve yıllar yılı Arap İsrail savaşlarında, Filistin sorunu meselelerinde İsrailin yanında saf tuttuk.

İran Irak savaşında gizlice Irak tarafındaydık açıkça iran tarafında değildik.

Kore savaşına katıldık,Nato ve Birleşmiş milletler kararlarında batılılardan fazla batının  çıkarlarını savunduk .

 

Kendi kimlik ve tarihimize uygun politikalar üretmek yerine;sözümona batılı dostlarımızın kuyruğuna takılıp, onlar nereye gitmemizi istediker ise, biz onlardan özce orada hazır olduk.

 

Özetle; ABD ve Avrupa devletlerinin müttefiki olmak ve müttefiki kalmak için, kendi ülke menfaatlerimizi öncülemek yerine, onların menfaat ve çıkarları doğrultusunda hareket etmeyi görev ve sorumluluk saydık..

 

Dış ve iç politikamız emperyalistlerin ve İslam düşmanlarının istediği ve dizayn ettiği bir eksende yürütülmeye çalışıldı.

 

Halkımızın istek ve arzuları,ülkemizin yüce menfaatleri hiçe sayılarak ülke; dış güçlerin istediği bir rotada  ve çizgide yönetildi.

 

Devlet politikası omurgasız,sürüngen bir eksen etrafında   oluşturuldu.

 

Onun icin; Türkiye Cumhuriyetinin içte ve dışta uyguladığı ilkesiz politikalar, halkımız tarafından hiç bir zaman benimsenmedi ve destek te görmedi.

 

Devleti yöneten bir avuc atanmış ve batıya satılmış politikacıların elinde ülkemiz;yıllarca   batının dikta ettirdiği eksende, kör bir döngü içinde bocalayıp durdu.

 

Bu kör döngü önce,rahmetli Özalla kırıldı.Özal;bütün iç ve dış engellere ve engellemelere rağmen,Türkiyeyi bağımsız bir Türkiye yapmaya çalıştı.

Kendisi düşünüp kendisi karar verebilen ve uygulayabilen bir Türkiye..

 

Özalın bu gayret ve çabalarına en büyük direniş ne yazık ki,Türkiye içindeki Amarikancı ve Avrupa yanlısı, basın,yayın, Bürokrat ve Askerlerden geldi.

 

Bu günlerde Tayyip Erdoğan Hükümetinin, Türkiyenin tarihine ve misyonuna yakışır bir şekilde  bir iç ve dış politika izlemesi;en çok ülkemizde ki; ABD den fazla Amerikancı,İsrailden fazla; Siyonist,Batılılardan fazla; Avrupacı köşe yazarlarının ve politikacıların Türkiye eksen kayması yaşıyor diye feryat edip telaşlanmasına sebep oldu.

 

Ezberleri bozulmaya başlayınca; telaşlandılar,yalnızlaşıyoruz diyerek paniklemeye başladılar.Aslında yalnızlaşan kendileri idi,Türkiye değil…

 

Erdoğanın ilkeli ve dik duruşlu politikalarından sonra,Osmanlıdan bu yana Türkiye ilk sefer inanılmaz bir güç olmaya ve gerçek dostlar kazanmaya başladı.

Sahte dostların yerini gerçek dostlar,tarih ve kültür birliğimiz olan kardeş halklar ve devletler almaya başladı.

 

Hazımsızlık,baş ve karın ağrılarından muzdarip olanlar; hep bir ağızdan sağcısıyla, solcusuyla şikayet edecek merciler aramaya koyuldular…

 

Yazı yazdıkları köşeler ağlama duvarına döndü..

 

Evet;gerçekten Türkiye  omurgasız bir eksenden,omurgalı bir eksene doğru kaymaya başladı.

 

Statükonun kabuğu çatırdadıkça, Kemalist aşiretinim ağaları rahatsız olmaya başladı.

 

Milletimizin izzet ve şerefine yakışır, şahsiyetli, onurlu bir iç ve dış politika nın uygulanmaya konulması, nedense en çok yerli münafıkların uykularını kaçırdı.

 

Emperyalistlerin menfaatleri ekseninde yürütülen omurgasız,kaypak,sürüngen  politikaların yerine bugün; Türkiye kendine yakışır, onurlu bir dik duruş sergiliyerek ezber bozmaya devam etmektedir.

 

En çok rahatsız olanlarda,ezberleri bozulandır şüphesiz.

 

Tayyip Erdoğan hükümetinin ortaya koyduğu gayret ve  politiklardan  milletimizin kahir ekseriyetı memnundur.

 

Milletimizin; tarih, kültür ve özdeğerlerinden yabancı olan bir avuç yerli solcu,Kemalist,ulusalcı,sözümona milliyetçi azınlığın hazımsızlığının sebebi,omurgasızların omurgasız eksenlerinin  yok oluşudur.

 

Milliyetciliği kendisine zimmetlemiş bir parti ve parti yöneticilerinin de bu hazımsızlar ailesinin içinde görünmesi,kıvranması,hangi kulvarda koştukları,kimlerle birlikte; hangi karede yer aldıkları bakımından çok manidardır.

 

Şurası bilinmelidir ki; Türkiye hantallaşmış, dışa bağlı kabuğunu kırmakta, esaret zincirlerini koparmakta, her türlü köleliğe ve kölecilere baş kaldırmakta, haksızlık ve adaletsizlik karşısında Hakkı haykırmaktadır.

 

Bu başkaldırmanın karşısında; ülkemizde fikir, düşünce ve ekonomik vs. olarak köleleştirildiklerinin farkında olmıyan ABD,Avrupa ve Siyonizmin köleleri;teleşla,inatla,panikleyerek direnmeye çalışmaktadır.

 

Türkiye yeni oluşturduğu şahsiyetli,kararlı,omurgalı dış ve iç politika ekseniyle;

’’Ey kendi ülkesinde yabancılaştırılanlar,köleleştirilenler,bütün bunların farkında olmıyan mankurtlar; Sizi savunuyorum size karşı’’ demek istiyen bir başbakanı anlamakta zorlanıyorlar.

 

Bilmem bu eksen kaymasının farkında olan kaç tane köle ve köle tüccarları vardır ülkemizde.

 

Eksen Kayması denen şey; yoldan çıkmış yolun, yola gelmesidir.

Yuvadan ayrılan kuşun, yuvasına dönmesidir...

Esir bir arslanın, özgürlüğüne kavuşmak için; zincirlerini kırması ve aslan gibi kükremesidir.

 

Türkiye; hak ettiği ve olması gereken kendi eksenine doğru kaymaktadır.

 

Hazımsızlar; neden ve niçin bu eksen kaymasından rahatsız olduklarını;yıllardır, TC.dış politikasının omurgasız bir sürüngenden farkı olmadığını anlayınca, farkına varabilirler.

 

Eksen kaymasının; bir çoklarının ezberini bozması ve milletimizin karşı konulamaz  sevgi ve kabulü karşısında, dünya Siyonistleri ve onun iç ve dıştaki destekçileri,taşaronları tarafından kaygıyla izlenmektedir.

 

Gerçek ekseninden kaydırılan eksenin, tekrar eski ve olması gereken yere  gelmeye başlamasıyla telaşlananlar;bir kısım medya ile, uluslar arası örgütler,lobiler kanalıyla, terörle bu kaymayı önlemeye başlasalar da, su kendi yatağını bulacak ve kendi mecraında akacaktır.

 

Arif Altunbaş

 


 

emailrol.gif (21439 bytes)

arrow1b.gif (1866 bytes)

.