.

SAADET VESAYETİ

Arif Altunbaş

 

Bırakın adamı bari birlikte çalışacağı kadroyu kendisi seçsin.

Bir parti lideri kendisinin seçmediği bir yönetime sözünü geçirebilir mi ?

Ismarlama yönetim kuruluyla bir teşkilat yönetilebilir mi ?

Vazgeçin artık şu vesayetci anlayıştan, dayatmalardan…

Partinizin başına kendinizin geçirdiği, hakikaten kültürlü, entelektüel, kariyerli,  parti tabanının sevip bağrına bastığı  kıymetli bir şahsiyeti uzaktan kumanda etmeyi bırakın…

Dünkü çocuk dediğiniz şahsiyetlerin bu ülkeyi sizden daha iyi yönettiğini, halkın sevgilisi, Ortadoğunun ümidi haline geldiğini görmüyormusunuz ?

Ülkemizde vesayetci anlayış hastalığına tutulan sadece Kemalist rejimin ağaları değil.Bu anlayışa karşı olan bir çok partiler de, cemaatte, Tarikatta, Sendikada, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren örgütler de bile vesayet anlayışı hakim.Gizli bir Faşizm, örtülü bir diktatörlük, güven vermeyen bir güvensizlik var yeni ve eski yöneticilerin bir çoğunda…

Kimse, nedense kendinden sonra yönetime gelenlere güvenemiyor…

Kimse, yönetimin başına yeni seçilen lideri içine sindiremiyor…

Daha önce oturduğu koltuğa yapışık gibi, kimse kolay kolay koltuğunu başka birisine terk etme erdemliliğini gösteremiyorl..Ölünceye, kötürüm olup,hastanelik oluncaya kadar (Ecevit gibi) oturduğu koltuğu bir türlü terkedemiyor…

Emekli olsa bile, her şeye maydanoz oluyor, her meselede kendini en çok bilen zannediyor, adamın çenesini tutması mümkün değil.Demirel örneğinde görüldüğü gibi….

Oğlu, kızı, damadı, kontrol altında, emrinden çıkmayan, emanetci,  birisi olursa o başka… (Erbakan Hoca gibi)

Evren de Özal’a güvenememişti de, bir emantci paşaya parti kurdurup seçime girmişti. 12 Eylülcülerin, derin devletin, onların uzatmalı medya emirerlerinin bütün gayretlerine rağmen bu parti nal toplayarak tarih sahnesinden ‘’Çıktık açıkalınla..’’ marşını söyliyerek silinip gitti de, ülkemiz, 12 Eylül belasından sonra, başka bir belanın eşiğinden döndü…

Saadet Partisinin kongresinde Prof.Numan Kurtulmuşun listesine rağmen, Numan Kurtuluşun liderliğinde, ama emanetcilerin; oğul ,kız, damat, eş dost, akraba vs. doldurulduğu ikinci bir liste dayatılıyor Genel Kurula…

Numan beyin elini kolunu bağlamak için, Numan beye rağmen bir vesayet listesi çıkıarılıyor ortaya.

Kim çıkarıyor, neden çıkarıyor, hangi ihtiyaçtan dolayı çıkarılıyor ?

Malum vesayetci ağır  toplar, Numan Kurtulmuşun listesine güvenmiyorlarsa, neden partinizin başına getirdiniz öyleyse bu dünkü ! çocuğu ?

Neden çıkardığınız 2. listenin başına koydunuz Numan Kurtulmuşu lider olarak ? Madem ki Ona ve listesine güvenmiyorsunuz ?

Bir çok politikacı, parti mensubu, ölünceye kadar bu makamın kendilerine Allahtan hediye edilmiş bir yetki gibi görüyorlar…İnananı da öyle, inançsızı da…Aranızdaki fark nerede ?

Hani dava, bir hizmet yarışı, bir bayrak yarışı idi ?

Bayrak başka birinin eline, hatta; de sizden farkı olmıyan,sizden birinin eline geçince; bu panik, bu telaş, bu hasetlik, çekememzlik, huzursuzluk, güvensizlik, namerliğin kapılarını zorlayan bu ayak oyunları neden ?

İlle de; senin oğlun, kızın, damadın mı gelmesi gerekiyor partinin başına ki,rahat durasın, evinde huzurla oturasın ?

Parti üst yöneticilerinin geçmişini bilen birisi olara; bir gün Numan Kurtulmuşun da ‘’İsrail ve ABD’nin uşağı ‘’ olduğunu parti tabanında duymaktan korkuyorum…

Allah, hırslarına mağlup olan, gözü dönmüş iftiracılardan ve onların iftiralarından korusun…

Koca koca adamlar…Ne kadar da, küçük işlerle uğraşıyorlar…Ne kadar da, nefislerinin ayak altlarında dolaşıyorlar…

Halkımızın yüce bildiği adamlar, hırslarının elinde ne kadar da cüceleşiyorlar ?

Yeter artık !..Oturun oturduğunuz yerde…Miadınız doldu bunu bilin.Yaşınız kemale erdi.Bir bilen olarak, bir bilge olarak millete hizmet edin.Kendi kendinizi, şimdiye kadar yaptıklarınızı mahvedip yok etmeyin ahir ömrünüzde…

Tecrübelerinizi, deneyimlerinizi yazın.Yazın ki, sizinle birlikte mezara gitmesin…Aynı tecrübeleri, yanlışları, tehlikeleri gelecek nesiller yaşamasın.Yaşadığınız tarihten ibret alsınlar.Hatta; 28 şubatcıların dayatmaları karşısında neden dik duramadığınızı ve dik durmadığınızı da yazın.Bilinsin, bilelim.

Politika sahnesinden çekilin, bir çok müslümanın kendilerine hürmette, saygıda kusur etmediği politikacılar.

Sizlere olan hürmeti, saygıyı da kendi ellerinizle tüketmeden, yok etmeden, nefrete döndürmeden…

Dilerim Prof. Numan Kurtulmuş, SP’nin bu vesayetci anlayışı, baskısı ve kıskacından bu kongre ile birlikte kurtulmuş olur.

Müslümanlar olarak,tüm vesayetci anlayış ve kuşatmalardan kurtulmadan, kurtuluş mücadelesi vermek ham bir hayaldir.

Türkiyenin Saadet Partisi gibi bir partiye ihtiyacı var.

Ama; Dinazörlerin vesayeti altındaki bir Saadet Partisine değil…


 

emailrol.gif (21439 bytes)

arrow1b.gif (1866 bytes)

.