IV- SA­TIŞ ŞART­LA­RIN­DA MEZ­HEP­LE­RİN

BİR­LEŞ­Tİ­Ğİ VE AY­RIL­DI­ĞI NOK­TA­LAR

 

1. Sa­tım ak­di­ni ya­pan ta­raf­la­rın tem­yiz gü­cü­ne sa­hip ol­ma­sı ge­rek­ti­ği ko­nu­sun­da gö­rüş bir­li­ği var­dır. Er­gin ol­ma şar­tı ise ihtilâflıdır. Hanefî ve Mâlikîlere gö­re er­gin­lik sa­tım ak­di­nin yü­rür­lü­ğü için, Şâfiî ve Hanbelîlere gö­re ise mey­da­na gel­me­si (in’ıkad) için bir şart­tır. Alış-ve­ri­şin ta­raf­la­rın ser­best ira­de­siy­le ya­pıl­ma­sı ge­rek­ti­ği pren­si­bi Hanefîlere gö­re yü­rür­lük şar­tı, ço­ğun­luk fa­kih­le­re gö­re ise mey­da­na gel­me şar­tı­dır. Bu pren­sip uya­rın­ca, Hanefîler zor­la­na­nın (mük­reh) sa­tı­şı­nı, ica­zet ve­ri­lin­ce­ye ka­dar yü­rür­lük ka­za­na­ma­yan (mevkûf) bir akit sa­yar­ken, ço­ğun­luk müc­te­hit­ler böy­le bir  sa­tı­şı bâtıl ka­bul eder. Mâlikîlerde gü­ve­ni­len gö­rü­şe gö­re mük­re­hin sa­tı­şı bağ­la­yı­cı ol­ma­yan bir akit­tir.121

2. İcap ve ka­bul ara­sı­na bir fa­sı­la gir­mek­si­zin akit mec­li­si­nin bir ol­ma­sı, icap ve ka­bu­lün bir­bi­ri­ne uy­gun şe­kil­de ifa­de edil­me­si, siy­ga­nın işi­til­me­si, sa­tı­şın baş­ka bir şe­ye bağ­lı kı­lın­ma­ma­sı ve bir sü­re ile sı­nır­lan­dı­rıl­ma­ma­sı müc­te­hid­le­rin üze­rin­de gö­rüş bir­li­ği et­ti­ği hu­sus­lar­dan­dır.122

3. Sa­tı­şa ko­nu olan şe­yin şer’an ken­di­sin­den ya­rar­la­nıl­ma­sı mü­bah olan mü­te­kav­vim bir mal ol­ma­sı ve­ya te­miz bu­lun­ma­sı, var ol­ma­sı, tes­lim edi­le­bi­lir ni­te­lik­te bu­lun­ma­sı, ni­te­lik­le­ri be­lir­li olup bi­lin­mez yö­nü­nün bu­lun­ma­ma­sı ge­re­kir. Bü­tün bu şart­lar üze­rin­de gö­rüş bir­li­ği var­dır. An­cak sa­tım ak­din­de bi­lin­mez­lik Hanefîlere gö­re sa­tı­şı fâsit kı­lar­ken, ço­ğun­lu­ğa gö­re bâtıl kı­lar. Meselâ; ve­re­si­ye bir sa­tış­ta va­de ta­ri­hi­nin be­lir­len­me­me­si ha­lin­de, da­ha ön­ce­den bu ko­nu­da ta­raf­la­rın uy­gu­la­dı­ğı alı­şıl­mış bir örf de yok­sa sa­tım ak­di Hanefîlere gö­re fâsit, ço­ğun­lu­ğa gö­re ise bâtıl olur. Sa­tı­lan şe­yin sa­tı­cı­nın mül­ki­ye­ti al­tın­da bu­lun­ma­sı Hanefîlerle Mâlikîlere gö­re yü­rür­lük (nefâz) şar­tı, Şâfiîlerle Hanbelîlere gö­re ise mey­da­na gel­me şar­tı­dır. Bu­na gö­re fuzûlî’nin (yet­ki­siz tem­sil­ci) alım ve­ya sa­tı­mı ön­ce­ki­le­re gö­re “mevkûf” son­ra­ki iki mez­he­be gö­re ise bâtıldır.

Yi­ne re­hin­de bu­lu­nan ma­lın ve­ya ki­ra­da­ki ye­rin sa­tıl­ma­sın­da ol­du­ğu gi­bi, sa­tı­lan­da sa­tı­cı­dan baş­ka­sı­na ait bir hak­kın bu­lun­ma­ma­sı Hanefîlere gö­re yü­rür­lük (nefâz) şar­tı, ço­ğun­lu­ğa gö­re ise mey­da­na gel­me (in’ıkad) şar­tı­dır. Bu du­ru­ma gö­re, re­hin­de­ki ma­lın ve­ya ki­ra­da­ki ye­rin sa­tı­şı ilk gö­rü­şe gö­re hak sa­hip­le­ri­nin iz­ni­ne bağ­lı (mevkûf) ikin­ci gö­rü­şe gö­re ise bâtıldır.123