12: ALIÞVERÝÞ BÖLÜMLERÝ

BÖLÜM: 1

Ø HERÞEYDE OLDUÐU GÝBÝ ALIÞVERÝÞTE DE þüpheden uzak kalmak

1205- Numân b. Beþîr (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim þöyle buyurdu: “Helal de açýklanmýþ haramda açýklanmýþtýr. Bu ikisinin arasýnda helalden mi olduðu haramdan mý olduðu belli olmayan insanlarýn pek çoðunun bilmediði þeyler vardýr. Her kim bu tür þüpheli þeyleri terk ederse dinini ve ýrzýný korumuþ olur selamete erer. Kim de bunlardan birine girerse harama düþmesi pek yakýndýr. Yasak bölgenin çevresinde sürüsünü otlatan çobanýn sürüsünü o yasak bölgeye kaçýrmasý çok çabuk olur. Dikkat edin her otorite sahibinin bir yasak bölgesi vardýr. Dikkat edin her otorite sahibinin bir yasak bölgesi vardýr. Dikkat edin Allah’ýn yasak bölgesi de haram kýldýðý þeyler vardýr.” (Buhârî, Ýman: 39; Müslim, Müsakat: 20)

ž Hennâd; Vekî’ vasýtasýyla Zekeriyya b. ebî Zaide’den, Þabî’den, Numân b. Beþîr’den mana olarak bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadisi Þabî vasýtasýyla pek çok kiþi Numân b. Beþîr’den bize rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 2

Ø faizle uðraþanlara allahýn laneti vardýr

1206- Ýbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), faiz yiyene ve yedirene faizli muamelelerin þâhidlerine ve katibine lanet etmiþtir.” (Ebû Dâvûd, Büyü: 4)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ömer, Ali, Câbir ve Ebû Cuhayfe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Abdullah b. Mes’ûd hadisi hasen sahihtir.

bölüm: 3

Ø herþeyde ve alýþveriþte yalancýlýk ve yalan þâhidliðin kötülüðü

1207- Enes (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre Rasûlullah (s.a.v.) büyük günahlardan bir kaçýný sayarak þöyle buyurdu: “Allah’a ortak tanýmak, anne babaya asi olmak, adam öldürmek ve yalan söyleyip yalan þâhidliði yapmak.” (Buhârî, Þehâdât: 4; Müslim, Ýman: 38)

ž Bu konuda Ebû Bekre, Eymen b. Hureym ve Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Enes hadisi hasen sahih garibtir.

bölüm: 4

Ø dürüst ticaret yapanlara Rasûlullah (s.a.v.)’in tavsiyesi

1208- Kays b. Garaze (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) yanýmýza geldi bize simsarlar denilirdi. Bize daha güzel bir isim vererek; Ey Tüccarlar topluluðu! Þüphesiz þeytan ve günah, alýþveriþte daima bulunurlar siz alýþveriþlerinize sadaka karýþtýrmak suretiyle temizleyin.” (Ebû Dâvûd, Büyü: 1; Nesâî, Eymân: 22)

ž Tirmîzî: Bu konuda Berâ b. Âzib ve Rifâa’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Kays b. Gazare hadisi hasen sahihtir. Bu hadisi Mansur, A’meþ, Habib b. ebî Sabit ve pek çok kimse Ebû Vâil’den ve Kays b. ebî Garaze’den rivâyet etmiþlerdir. Kays’ýn bu hadisten baþka Rasûlullah (s.a.v.)’den hadis rivâyet ettiðini bilmiyoruz.

Hennâd, Ebû Muaviye yoluyla A’meþ’den, Þakîk b. Seleme’den (Ebû Vâil) Kays b. ebî Garaze’den mana olarak bu hadisin benzerini rivâyet etmiþlerdir.

Bu konuda Berâ b. Âzib ve Rifâa’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Bu hadis sahihtir.

1209- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Dürüst ve güvenilir tüccar; Peygamberler ve peygamberleri tasdik eden doðru kimseler ve þehîdlerle beraberdir.” (Tirmîzî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasendir, sadece bu þekliyle bilinir. Sûfyân es Sevrî’nin, Ebû Hamza’dan rivâyetiyle…

Ebû Hamza’nýn ismi Abdullah b. Câbir olup Basralý bir hadis bilginidir.

Süveyd Ýbn’ül Mübarek vasýtasýyla Sûfyân es Sevrî’den, Ebû Hamza’dan bu senetle benzeri bir hadis rivâyet etmiþtir.

1210- Rifâa (r.a.)’ýn babasýndan ve dedesinden naklettiðine göre; kendisi Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte namazgaha çýkmýþtý ki: Bazý insanlarýn alýþveriþ yaptýklarýný gördü ve onlara þöyle seslendi: “Ey tüccarlar topluluðu” onlarda Rasûlullah (s.a.v.)’e icabet ederek boyunlarýný doðrultarak gözlerini ona çevirdiler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Tüccarlar kýyamet gününde günahkar ve rezil bir vaziyette diriltileceklerdir. Ancak yolunu kitabla bulup günahlardan sakýnanlar, yemininde durup iyilik yapanlar ve dürüst olanlar bunun dýþýndadýr.” (Ýbn Mâce, Ticarat: 3; Ebû Dâvûd, Büyü’: 1)

Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

Ýsmail b. Ubeyd b. Rifâa’ya, Ýsmail b. Ubeydullah b. Rifâa’da denilir.

bölüm: 5

Ø ticaretini yalan yeminle yapanýn durumu

1211- Ebû Zerr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Üç gurup insan vardýr ki kýyamet günü Allah onlarýn yüzüne bakmayacak onlarý günahlarýndan temize çýkarmayacak ve onlara acýklý azabýný tattýracaktýr. Biz de kimdir bu zarar ve ziyan da olanlar Ey Allah’ýn Rasûlü! Dedik. Þöyle buyurdular: 1- Yaptýðý iyiliði baþa kalkan, 2- Kibir ve gururluluk için elbisesini yerlerde sürüyen kimse, 3- Ticari eþyasýný yalan yeminle satýp tüketen kimse.” (Müslim, Ýman: 46)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn Mes’ûd, Ebû Hüreyre, Ebû Umâme b. Sa’lebe, Imrân b. Husayn ve Ma’kýl b. Yesâr’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Zerr hadisi hasen sahihtir.

bölüm: 6

Ø ticaret için erken kalkýp iþe baþlamak

1212- Sahr el Gâmidî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah’ým ümmetimin gündüzün ilk vaktinde yaptýklarý iþleri bereketli kýl.” Sahr diyor ki: “Rasûlullah (s.a.v.) bir askerî birlik ve orduyu savaþa göndereceðinde sabahýn ilk ve erken vakitlerinde gönderirdi.” Râvî diyor ki: Sahr ticaretle meþgul birisiydi, ticaretini sabah erken saatlerinde çýkmak ve göndermek þeklinde yapardý bunun için zengin olup malý çoðaldý. (Ebû Dâvûd, Cihad: 78; Ýbn Mâce, Ticarat: 41)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ali, Ýbn Mes’ûd, Büreyde, Enes, Ýbn Ömer, Ýbn Abbâs ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Sahr el Gâmidî’nin hadisi hasendir. Sahr el Gâmidî’nin bu hadisten baþka rivâyet ettiði bir hadis bilmiyoruz. Sûfyân es Sevrî, Þu’be’den, Ya’la b. Âta’dan bu hadisi rivâyet etmiþtir.

bölüm: 7

Ø gýda maddesi ve zorunlu ihtiyaçlar veresiye alýnabilir mi?

1213- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in iki tane kalýn kumaþtan elbisesi vardý, oturduðu zaman terlerdi ve bu iki elbise onun sýrtýnda aðýrlýk yapardý. Derken falan Yahudi’nin Þamdan kumaþlarý gelmiþti. Bende dedim ki: O Yahudi’ye birisini gönderip veresiye elbise satýn alsan dedim. Elbise almak üzere adam gönderilen, Yahudi: “Muhammed’in maksadýný biliyorum, o benim malýmý ve paralarýmý dolandýrmak istiyor” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “O Yahudi yalan söyledi çünkü benim Allah’a karþý daha fazla sorumluluk bilinci içinde olduðumu ve emanete en çok riayet eden olduðumu çok iyi biliyor.” (Nesâî, Büyû: 70)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn Abbâs, Enes ve Esma binti Yezîd’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Âiþe hadisi hasen garib sahihtir. Þu’be bu hadisi Umâra b. ebî Hafsa’dan rivâyet etmiþtir.

Muhammed b. Firas el Basrî’den iþittim þöyle diyordu: Ebû Dâvûd et Tayalisî’den iþittim þöyle diyordu: Bir gün Þu’be’ye bu hadis soruldu oda dedi ki: Haremî b. Umare b. ebî Hafsa’ya kalkýp onun baþýndan öpmedikçe size bu hadisi aktarmayacaðým. Haremî de o anda o cemaatin arasýnda idi.

Tirmîzî: Bu hadis çok hoþuna gitmiþ olacak ki böyle yaptý.

1214- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) vefat etti, O’nun zýrhý ailesi için aldýðý yirmi ölçek arpa karþýlýðýnda rehin edilmiþti.”(Nesâî, Büyü: 83; Ýbn Mâce, Rühün: 1)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

1215- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’e bir gün arpa ekmeðiyle biraz bozulmuþ iç yaðý taþýmýþtým. Onun zýrhý ailesi için aldýðý yirmi ölçek arpa karþýlýnda bir Yahudi’nin yanýnda rehin edilmiþti. Bir gün Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle dediðini iþitmiþtim: “Muhammed’in ev halký yanýnda ne bir ölçek hurma ne de bir ölçek hububatla akþamladý ve gerçekten o günlerde Peygamber (s.a.v.)’in yanýnda dokuz hanýmý bulunuyordu.” (Buhârî, Büyü: 14)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 8

Ø alýþveriþte þartlarýn yazýyla tesbit edilmesi

1216- Abdulmecid b. Vehb (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Adda’ b. Hâlid b. Hevze bana dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’in benim için yazdýrdýðý bir vesikayý sana okuyayým mý? Bende evet dedim bunun üzerine þu vesikayý çýkardý: “Bu belge Adda b. Hâlid b. Hevze’nin Muhammed (s.a.v.)’den bir köle veya cariye satýn almasý üzerine yazýlmýþtýr; O köle veya cariyede hastalýk, ayýp, kaçmak, hile, zina ve hýrsýzlýk yoktur. Bu sözleþme bir Müslüman’ýn diðer Müslüman’la alýþveriþidir.” (Buhârî, Büyü: 19; Ýbn Mâce, Ticarat: 47)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Abbâd b. Leys’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Hadisçilerden pek çok kiþi bu hadisi ondan rivâyet ettiler.

bölüm: 9

Ø ölçü ve tartý aletleri yüzünden helak olanlar

1217- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) ölçü ve tartý aletleri kullanarak iþ yapan kimselere þöyle buyurdu: “Siz doðru kullandýðýnýzda Cenneti kazanýrsýnýz, sahtekarlýk yaptýðýnýzda Cehenneme düþeceðiniz iki durumla iþ baþýndasýnýz, sizden önce geçen toplumlar bu konuda helak olanlardan oldular.” (Tirmîzî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmîzî: Bu hadisi merfu olarak sadece Hüseyin b. Kays’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Hüseyin b. Kays’ýn hadiste zayýf olduðu söylenir. Ayný hadis sahih bir senetle mevkuf olarak Ýbn Abbâs’tan da rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 10

Ø açýk artýrma þeklinde satýþ mümkün müdür?

1218- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), yoksul bir kimsenin bir parça çulunu ve su kabýný satýp o kimseye yiyecek parasý ve sermaye yapmak istedi ve: “Bu çulu ve bardaðý kim satýn alýr” dedi. Bir adam: “Onun ikisini bir dirheme ben aldým” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): bir dirhemden fazla veren var mý? Bir dirhemden fazla veren var mý?” buyurdu. Bir adam: “Ýki dirhem verince onlarý ona sattý.” (Nesâî, Büyü: 22; Buhârî, Büyü’: 59)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasendir. Bu hadisi sadece Ahdar b. Aclan’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Enes’den hadis rivâyet eden Abdullah el Hanefî, Ebû Bekir el Hanefî’dir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup miras ve ganimet mallarýnýn açýk artýrma yoluyla satýlmasýnda bir sakýnca görmezler. Mu’temir b. Süleyman ve hadisçilerin büyüklerinden pek çok kimse bu hadisi bu hadisi Ahdar b. Aclan’dan rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 11

Ø müdebber (hürriyete kavuþmasý efendisinin ölümüne baðlanan) kimsenin, satýlmasý

1219- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre: “Ensâr’dan bir adam kölesinin hürriyetine kavuþmasýný kendi ölümüne baðlamýþtý. Ensarî adam öldü. O köleden baþka bir malda býrakmamýþtý. Rasûlullah (s.a.v.) o köleyi sattý. Nuaym b. Abdullah b. en Nahham o köleyi satýn aldý. Câbir diyor ki: Bu köle kýbtî soyundan olup Ýbn Zübeyr’in vali oluþunun birinci senesinde vefat etti.” (Buhârî, Keffaratül Eyman: 7; Müslim, Eyman: 13)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Câbir b. Abdullah’tan deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve daha baþka dönemlerden bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadisle olup müdebber kölenin satýlmasýnda bir sakýnca görmezler. Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bu görüþtedirler. Yine Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve daha baþka dönemlerden bazý ilim adamlarý ise müdebber kölenin satýlmasýný hoþ karþýlamazlar. Sûfyân es Sevrî, Mâlik ve Evzâî bu kanaattedir.

bölüm: 12

Ø pazara gelmeden satýlýk eþyayý dýþarda karþýlamak

1220- Ýbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, “Peygamber (s.a.v.), satýlýk eþyayý pazar yerine gelmeden karþýlayýp satýn almayý yasaklamýþtýr.” (Buhârî, Büyü: 68; Müslim, Büyü: 5)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ali, Ýbn Abbâs, Ebû Hüreyre, Ebû Saîd, Ýbn Ömer ve Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan bir baþka kimselerden de hadis rivâyet edilmiþtir.

1221- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre: “Peygamber (s.a.v.), pazara getirilmekte olan mallarý karþýlayýp satýn almaya yasak getirdi. Kim bu þekilde bir alýþveriþ yaparsa mal sahibi pazara geldiðinde satýp satmamakta serbesttir.” (Müslim, Büyü: 5; Ebû Dâvûd, Büyü: 43)

ž Tirmîzî: Bu hadis Eyyûb’un rivâyeti olarak hasen garibtir. Ýbn Mes’ûd’un hadisi ise hasen sahihtir. Ýlim adamlarý satýlýk eþyayý pazara gelmeden yolda karþýlayýp satýn almayý hoþ görmemiþlerdir. Çünkü bu davranýþ bir tür hile ve aldatmadýr. Þâfii ve diðer arkadaþlarýmýz bu görüþtedirler.

bölüm: 13

Ø þehirli köylünün malýný satýn almaksýzýn satamaz

1222- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: (Kuteybe bu hadisi merfu olarak aktarmýþtýr.) “Þehirli yabancý köylü için satýn almaksýzýn satamaz.” (Buhârî, Büyü: 68; Müslim, Büyü: 5)

ž Tirmîzî: Bu konuda Talha, Câbir, Enes, Ýbn Abbâs, Hakîm, Ýbn ebî Yezîd vasýtasýyla babasýndan ve Kesîr b. Abdullah’ýn dedesi Amr b. Avf el Müzenî ve Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan da bir þahýs tarafýndan hadis rivâyet edilmiþtir.

1223- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Þehirli þehir dýþýndan gelenlerin mallarýný onlar adýna satýp simsarlýk yapmasýnlar insanlarý yapacaklarý alýþveriþlerde serbest býrakýn Allah onlarý birbirlerinden rýzýklandýrýr.” (Müslim, Büyü: 6; Ebû Dâvûd, Büyü: 45)

ž Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Bu konudaki Câbir hadiside ayný þekilde hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve diðer dönemlerden bazý ilim adamlarýn uygulamasý bu hadise göredir. Yani þehirlinin þehir dýþýndan gelenin malýný satmasýný hoþ görmezler. Fakat þehirli þehir dýþýndan gelenden mal satýn alabilir.

Þâfii der ki: Þehirlinin taþralý adýna onun malýný satmasý mekruhtur eðer satarsa bu alýþveriþ caizdir.

bölüm: 14

Ø muhakale ve müzabene þeklindeki alýþveriþin yasaklýðý

1224- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), muhakale ve müzabene þeklindeki alýþveriþi yasaklamýþtýr.” (Müslim, Büyü: 16; Buhârî, Büyü’: 82)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn Ömer, Ýbn Abbâs, Zeyd b. Sabit, Sa’d, Câbir, Rafi’ b. Hadîç ve Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir.

Muhakale: Baþaðýndaki ekini buðday karþýlýðý satmaktýr.

Müzabene: Hurma aðacýndaki meyveyi kuru hurma karþýlýðýnda satmaktýr. Ýlim adamlarýnýn uygulamalarý bu hadise göre olup bu tür alýþveriþleri hoþ görmezler.

1225- Abdullah b. Yezîd (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Zeyd ebû Ayyaþ; kabuklu arpanýn kabuksuz arpa ile deðiþtirilmesinin hükmünü Sa’d’a sordu Sa’d: Hangisi daha deðerlidir. Dedi. Zeyd: Kabuklu arpa deyince Sa’d: Bu tür alýþveriþi yasakladý.

Sa’d diyor ki: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim yaþ hurma karþýlýðýnda kuru hurma almanýn hükmü kendisine sorulduðunda etrafýndakilere “Yaþ hurma kuruduðunda eksilir mi?” Onlar da “Evet” deyince; bu tür alýþveriþi yasakladý. (Ebû Dâvûd, Büyü: 18; Nesâî, Büyü: 28)

ž Hennâd, Vekî’ yoluyla Mâlik’den, Abdullah b. Yezîd’den, Zeyd ebî Ayyaþ’tan: “Sa’de sorduk…” diyerek geçen hadisin benzerini bize aktarmýþtýr.

Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Þâfii de dahil olmak üzere ilim adamlarýnýn uygulamalarý bu hadise göredir.

bölüm: 15

Ø meyvelerin olgunlaþmadan satýlmasý

1226- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.); “Olgunlaþtýðý belli oluncaya kadar hurmanýn aðacýnda satýlmasýný yasakladý.” (Müslim, Büyü: 13; Ebû Dâvûd, Büyü: 22)

1227- Ayný senedle rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.): Baþaklý ürünlerin baþaðý olgunlaþmadan ve tabii afetlerden kurtulmadan satýþýný yasakladý. Hem alýcýyý hem satýcýyý… (Müslim, Büyü: 13; Ebû Dâvûd, Büyü: 22)

ž Tirmîzî: Bu konuda Enes, Âiþe, Ebû Hüreyre, Ýbn Abbâs, Câbir, Ebû Saîd ve Zeyd b. Sabit’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Ömer hadisi hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve daha sonraki dönemlerden ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Olgunlaþmayan mahsüllerin satýþýný hoþ görmezler. Þâfii, Ahmed ve Ýshâk ta bu görüþtedir.

1228- Enes (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.): “Üzümü ve hububatý olgunlaþmadan satmayý yasakladý.” (Ebû Dâvûd, Büyü: 22; Müslim, Büyü’: 13)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen garibtir. Merfu olarak sadece Hammad b. Seleme rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 16

Ø hayvanlarýn döllerinin satýlmasýnýn yasaklýðý

1229- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.): “Gebe hayvanlarýn gebeliðinin satýþýný veya bu gebeliði baðlý olacak vade de baþka bir þeyin satýþýný yasaklamýþtýr.” (Buhârî, Büyü: 61; Müslim, Büyü: 3)

ž Tirmîzî: Bu konuda Abdullah b. Abbâs ve Ebû Saîd el Hudrî’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Ömer hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn uygulamalarý bu hadise göredir.

Habelül Habele: Doðacak yavrunun doðuracaðý yavrudur. Ýlim adamlarýnca bu alýþveriþ hükümsüzdür, bu alýþveriþ aldatma cinsi alýþveriþlerdendir.

Þu’be bu hadisi Eyyûb’den, Saîd b. Cübeyr’den ve Ýbn Abbâs’tan rivâyet etmiþtir. Abdulvehhab es Sekafî ve baþkalarý ise Eyyûb’den, Saîd b. Cübeyr’den, Nafi’den, Ýbn Ömer’den rivâyet etmiþlerdir ki bu rivâyet daha sahihtir.

bölüm: 17

Ø meçhul ve aldatma türü þeylerin satýþýnýn yasak oluþu

1230- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) meçhul ve aldatma olan satýþlarla taþ atýmýyla gerçekleþen her tür satýþý yasakladý.” (Müslim, Büyü: 2; Ebû Dâvûd, Büyü: 24)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn Ömer, Ýbn Abbâs, Ebû Saîd ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

ž Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup her türlü aldatma bulunan satýþýn yapýlmasýný hoþ görmezler.

Þâfii der ki: Sudaki balýðýn, kaçýp kaybolmuþ kölenin, havadaki kuþun ve benzeri satýþlar aldatmaca olan ve sonu meçhul olan satýþ çeþitlerdendir.

Taþ atýmýyla gerçekleþen satýþ: Satýcýnýn müþteriye taþý sana doðru attýðým an aramýzdaki alýþveriþ gerçekleþmiþtir demekle yapýlan satýþ þeklidir. Bu þekil aynen münabeze denilen alýþveriþe benzer ki cahiliye döneminin alýþveriþ çeþitlerindendir.

Münabeze: Müþteri ve satýcý alýp satacaklarý mallarýn nasýl ve nekadar olduðunu bilmeden bakýp görmeden alýþveriþ yapmalarýdýr.

bölüm: 18

Ø bir satýþta iki satýþýn yasak oluþu

1231- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) bir satýþta iki satýþ muamelesini yasaklamýþtýr.” (Nesâî, Büyü: 73)

ž Tirmîzî: Bu konuda Abdullah b. Amr, Ýbn Ömer ve Ýbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

ž Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Bazý ilim adamlarý: “Bir satýþta iki satýþ muamelesi” konusunu þöyle açýklýyorlar. Satýcý alýcýya bu elbiseyi sana peþin on, vadeli yirmi liraya satarým der ve bu iki tekliften biri üzerinde anlaþmaya varmaksýzýn alýcý ve satýcýnýn birbirinden ayrýlmasýyla gerçekleþen alýþveriþ þeklidir.

Eðer iki satýþtan biri üzerinde anlaþmaya varýrlarsa bu alýþveriþte bir sakýnca yoktur.

Þâfii diyor ki: Peygamber (s.a.v.)’in yasakladýðý bir satýþta iki satýþýn manasý þudur: Satýcýnýn evimi þu fiyata sana satarým köleni bu fiyatla bana satarsan gibi veya kölen benim mülküm olduðunda evim de senin mülkün olsun demek gibi. Bu tür alýþveriþler malýn deðer ve kýymeti tespit edilmemiþ meçhul alýþveriþler durumundadýr.

bölüm: 19

Ø ele geçirilmemiþ malýn satýþýnýn yasak oluþu

1232- Hakîm b. Hýzâm (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’e geldim ve: “Bana bazen müþteri gelir, elimde olmayan bir malý benden ister bende baþkalarýndan satýn alýr satarým bu alýþveriþ doðru mudur? Diye sordum. Buyurdular ki: “Alýþveriþ anýnda elinde bulunmayan malý satma.” (Müslim, Büyü’: 8; Ýbn Mâce, Ticarat: 37)

1233- Hakîm b. Hýzâm (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), yanýmda olmayan bir malý satmayý bana yasakladý.” (Müslim, Büyü: 8; Ýbn Mâce, Ticarât: 37)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasendir.

Ýshâk b. Mansur diyor ki: Ahmed b. Hanbel’e sordum; “Selef ve Bey’ satýþýndan yasaklama ne demektir? Dedi ki: Müþteri konumundaki kimseye borç para verip sonra ona deðerinden yüksek fiyatla mal satmak demektir. Veya bir mal karþýlýðýnda borç verip sonra bu borcu ödeyemez isen o mal benim olacaktýr. Demek gibi. Ýshâk’ta ayný þekilde düþünmektedir.

Ahmed b. Hanbele; Zararýný tazmin etmediðin malýn satýþý nasýldýr? Diye sordum. Dedi ki: Elde olmayan malýn satýlmamasý sadece gýda maddesi için geçerlidir.

Ýshâk’ta diyor ki: Ölçü ve tartýya giren her þey Ahmed b. Hanbel’in dediði gibidir.

Ahmed diyor ki: Satýcý dikiþ ve diðer iþleri bana ait olmak üzere bu kumaþý sana satýyorum derse bu da “Bir satýþta iki satýþ” demektir. Dikiþi bana ait olmak üzere bu kumaþý sattým derse bir sakýnca yoktur veya dikiþi dýþýnda diðer yapýlacak iþleri bana ait olmak üzere satýyorum derse bunda da sakýnca yoktur. Bunlar tek þart yerine geçer ve bir þatýþta iki satýþ modeline uymaz. Ýshâk’ta ayný görüþtedir.

1234- Amr b. Þuayb (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Babam babasýndan aktararak Abdullah b. Amr’ýn þu hadisini aktarmýþlardýr: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Selef ve Bey’ türü satýþ, bir alýþveriþte iki alýþveriþ, zararý tazmin edilmeyen mal ve kiþinin yanýnda olmayan malý satmasý helal deðildir.” (Ebû Dâvûd, Büyü: 68; Nesâî, Büyü: 60)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

Tirmîzî: Hakîm b. Hýzâm hadisi hasen sahih olup deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir. Eyyûb es Sahtiyanî ve Ebû Biþr, Yusuf b. Mâhek’den ve Hakîm b. Hýzâm’dan rivâyet etmiþlerdir.

Tirmîzî: Bu hadisi Avf’, Hiþâm b. Hassân’dan, Ýbn Sirin’den, Hakîm b. Hýzâm’dan rivâyet etmiþlerdir ve bu hadis mürseldir. Ýbn Sirin bu hadisi Eyyûb es Sahtiyanî’den, Yusuf b. Mâhek’den ve Hakîm b. Hýzâm’dan rivâyet etmiþtir.

1235- Hakîm ibn Hýzâm (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), yanýmda olmayan bir malý satmaktan beni yasakladý.” (Ebû Dâvûd, Büyü: 68; Nesâî, Büyü: 60)

ž Tirmîzî: Vekî bu hadisi Yezîd b. Ýbrahim’den, Ýbn Sirîn’den, Eyyûb’tan, Hakîm b. Hýzâm’dan rivâyet etmiþ olup bu rivâyetinde Yusuf b. Mâhek’i” zikretmemiþtir.

Abdussamedin rivâyeti daha sahihtir.

Yahya b. ebî Kesir de bu hadisi Ya’la b. Hakîm’den, Yusuf b. Mâhek’den, Abdullah b. Ýsmet’ten, Hakîm b. Hýzâm’dan rivâyet etmiþtir. Ýlim adamlarýnýn çoðunluðunun uygulamasý bu hadise göre olup bir kimsenin yanýnda olmayan malý satmasýný hoþ görmezler.

bölüm: 20

Ø vela hakkýný satmak ve hibe etmenin yasaklýðý

1236- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), Vela hakkýný satmak ve hibe etmeyi yasakladý.” (Buhârî, Feraiz: 18; Müslim, Itk: 2)

Vela hakký:Hürriyetine kavuþturulan kölenin efendisiyle olan münasebeti ve aralarýndaki haklardýr. Bu haklar devredilemez satýlamaz.

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadisi sadece Abdullah b. Dinar’ýn, Ýbn Ömer’den yaptýðý rivâyetiyle biliyoruz. Ýlim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir.

Yahya b. Süleym bu hadisi Ubeydullah b. Ömer’den, Nafi’den, Ýbn Ömer’den: “Peygamber (s.a.v.), vela’ hakkýný satmayý ve hibe etmeyi yasakladý.” Þeklinde rivâyet etmektedir. Bu rivâyette bir yanýlgý vardýr. Yahya b. Süleym bu konuda yanýlmýþtýr.

Abdulvehhab es Sekafî, Abdullah b. Nümeyr ve pek çok kimse bu hadisi Abdullah b. Ömer’den, Abdullah b. Dinar’dan ve Ýbn Ömer’den rivâyet etmiþlerdir ki bu rivâyet; Yahya b. Süleym’in rivâyetinden daha sahihtir.

bölüm: 21

Ø hayvaný hayvanla veresiye satmak yasaktýr

1237- Semure (r.a.)’den rivâyete göre, “Peygamber (s.a.v.) bir hayvaný bir hayvan karþýlýðýnda veresiye olarak satmayý yasakladý.” (Ebû Dâvûd, Büyü: 15; Nesâî, Büyü’: 65)

Yani bugün bir hayvan verip birkaç ay sonra karþýlýðýnda bir hayvan almak þartýyla yapýlacak alýþveriþ çeþidi.

ž Tirmîzî: Semure hadisi hasen sahihtir. Hasan’ýn Semure’den hadis iþittiði bir gerçektir. Ali b. el Medînî ve baþka hadisçiler de böyle söylemektedirler. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve daha sonraki dönemlerden pek çok ilim adamýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Bir hayvaný peþin verip birkaç ay sonra baþka bir hayvaný onun yerine almayý caiz görmezler. Sûfyân es Sevrî, Küfeliler ve Ahmed ayný görüþtedir.

Bazý ilim adamlarý ise bu tür bir alýþveriþe izin verirler. Þâfii ve Ýshâk gibi.

1238- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bir hayvaný iki hayvan karþýlýðýnda veresiye alýp satmak doðru deðildir ama peþin olarak alým satýmýnda bir sakýnca yoktur.” (Ebû Dâvûd, Büyü: 15; Nesâî, Büyü’: 65)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 22

Ø bir köle, iki köle karþýlýðýnda satýn alýnabilir mi?

1239- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Bir köle hicret konusunda Rasûlullah (s.a.v.)’e biat etti yani otoritesini kabul etti. Rasûlullah (s.a.v.), onun köle olduðunu bilmiyordu. Derken o kölenin efendisi gelerek onu geri almak istedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) onu bana sat dedi ve iki siyah köle karþýlýðýnda onu satýn aldý. Bu olaydan sonra Rasûlullah (s.a.v.) köle olup olmadýðýný sormadan kimseden biat almadý.” (Müslim, Müsakat: 23; Nesâî, Büyü: 66)

ž Tirmîzî: Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Câbir hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn uygulamalarý bu hadise göre olup bir kölenin anýnda iki köle karþýlýðýnda peþin satýlmasýnda bir sakýnca görmezler, veresiye olursa bu konuda farklý görüþler vardýr.

bölüm: 23

Ø buðdayýn buðday karþýlýðýnda fazlalýk olmaksýzýn satýlmasý

1240- Ubâde b. Sâmit (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Altýn, altýn karþýlýðýnda misli misline, gümüþ, gümüþ karþýlýðýnda yine misli misline, buðday, buðday karþýlýðýnda misli misline, hurma, hurma karþýlýðýnda yine misli misline, tuz, tuz karþýlýnda misli misline, arpa, arpa karþýlýðýnda misli misline yani ölçek ve tartý birimi olarak denk olmak þartýyla deðiþtirilir. Kim fazla verir ve fazla alýrsa faizcilik yapmýþ olur. Altýný gümüþ karþýlýðýnda peþin olarak istediðiniz gibi satýn yine buðdayý hurma karþýlýðýnda peþin olarak dilediðiniz gibi satýn yine arpayý hurma karþýlýðýnda peþin olarak dilediðiniz gibi (Yani karþýlýklý ölçü ve fiyat anlaþmasýyla) alýp satabilirsiniz.” (Müslim, Müsakat: 15; Ýbn Mâce, Ticarat: 50)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ebû Saîd, Ebû Hüreyre, Bilâl ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ubâde hadisi hasen sahihtir. Bazýlarý bu hadisi ayný senetle Hâlid’den rivâyet edip þöyle demiþlerdir: “Buðdayý arpa karþýlýðýnda dilediðiniz þekilde (yani ölçü ve fiyatta anlaþarak) satýn” ilavesini yapmýþlardýr.

Bazýlarý da bu hadisi Hâlid’den, Ebû Kýlâbe’den, Ebûl Eþ’as’tan ve Ubâde’den rivâyet ederek þu ilaveyi yapmýþlardýr: (Hâlid ve Ebû Kýlâbe derki) “Buðdayý arpa karþýlýðýnda dilediðiniz gibi satýn.” Ýlim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup peþin olmak þartýyla ayný ölçü birimleriyle buðdayýn buðdayla, arpanýn arpa ile alým satýmýnda bir sakýnca görmezler. Cinsleri deðiþirse peþin alým satýmda fazlalýk ve eksikliðin bir sakýncasý yoktur. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve daha sonraki dönemlerden ilim adamlarýnýn çoðunluðunun görüþü budur. Sûfyân es Sevrî, Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr.

Þâfii der ki: Bunun delili Rasûlullah (s.a.v.)’in “Arpayý buðday karþýlýðýnda dilediðin gibi satýn” hadisidir.

Tirmîzî: Ýlim adamlarýndan bir gurup; buðdayýn arpayla misli misline satýlmasýný hoþ görmezler. Mâlik b. Enes böyle der ama birinci görüþ daha sahihtir.

bölüm: 24

Ø sarraflýk (altýn gümüþ ve paralarýn birbirleriyle deðiþtirilmesi)

1241- Nafi (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ben ve Ýbn Ömer, Ebû Saîd’in yanýna gittik: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyururken þu iki kulaðým dinledi diyerek þu hadisi bize aktardý: “Altýný altýn karþýlýðýnda ancak misli misline, gümüþü gümüþ karþýlýðýnda yine misli misline deðiþtirin biri birinden eksik veya fazla olmasýn, mevcut olmayaný mevcut olanla satmayýn.” (Müslim, Müsakat: 15; Nesâî, Büyü’: 47)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ebû Hüreyre, Hiþâm b. Âmir, Berâ, Zeyd b. Erkâm, Fedâle b. Ubeyd, ;Ebû Bekir, Ýbn Ömer, Ebû’d Derdâ ve Bilâl’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Saîd’in faiz konusundaki bu hadisi hasen sahih olup Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve daha sonraki dönemlerden ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Ama Ýbn Abbâs’tan; “Peþin olduðu durumda altýný altýnla fazla ve eksik olarak yine gümüþü gümüþle farklý olarak deðiþtirmekte bir sakýnca görmediði faizin ancak veresiye satýþta gerçekleþeceðine dair bir rivâyet vardýr.”

Ayný þekilde Ýbn Abbâs’ýn arkadaþlarýndan buna benzer bir görüþ aktarýlmýþtýr. Ebû Saîd el Hudrî’nin Peygamber (s.a.v.)’den rivâyet ettiði bu hadis kendisine aktarýlýnca Ýbn Abbâs’ýn bu görüþünden vazgeçtiði rivâyet edilmektedir. Birinci görüþ daha sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve sonraki dönemlerden ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Sûfyân es Sevrî, Ýbn’ül Mübarek, Þâfii, Ahmed, Ýshâk’ýn görüþü budur. Ýbn’ül Mübarek’in; “Sarraflýk konusunda görüþ ayrýlýðý yoktur” dediði de rivâyet edilmiþtir.

1242- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Bakî’ denilen Pazar yerinde deve satardým. Bu arada altýn para karþýlýðýnda gümüþ paralarý, gümüþ para karþýlýðýnda da altýn paralarý alýr verirdim. Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna geldim kendisi Hafsa’nýn evinden çýkýyordu. Bu konuyu kendisine sordum; “Deðeri karþýlýðýnda olursa sakýnca yoktur” buyurdular. (Buhârî, Büyü’: 77; Nesâî, Büyü: 52)

ž Tirmîzî: Bu hadisi merfu olarak sadece Simak b. Harb’ýn, Saîd b. Cübeyr ve Ýbn Ömer’den yaptýðý rivâyetle bilmekteyiz. Dâvûd, Ýbn ebî Hind bu hadisi Saîd b. Cübeyr ve Ýbn Ömer’den mevkuf olarak rivâyet etmiþtir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamalarý bu hadise göre olup gümüþü altýnla, altýný gümüþle deðeriyle bozdurma iþinin bir sakýncasý olmadýðý kanaatindedirler. Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr.

Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve sonraki gelenlerden bir kýsým alimler ise; bunu hoþ karþýlamazlar.

1243- Mâlik b. Evs b. Hadesân (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ömer b. Hattâb’ýnda bulunduðu bir toplantý yerine: “Bu paralarý kim deðiþtirmek ister diyerek geldim.” Talha b. Ubeydullah: “Elindeki altýnlarý getir bize göster bakalým sonra onun deðerindeki gümüþü hizmetçimiz gelince sana verelim” dedi. Bunun üzerine Ömer: Hayýr vallahi olmaz ona gümüþ paralarý hemen vererek altýný da ondan peþin olarak hemen alacaksýn çünkü Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Gümüþ karþýlýðýnda altýný veresiye deðiþtirmek faizdir, peþin olursa o baþka… buðdayý buðdayla veresiye deðiþtirmek faizdir, peþin olursa o baþka… arpayý arpayla veresiye deðiþtirmek faizdir, peþin olursa o baþka… hurmayý hurmayla veresiye deðiþtirmek faizdir, peþin olursa o baþka…” (Buhârî, Büyü: 79; Müslim, Müsakat: 16)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Hadiste geçen, “hae ve hae” kelimesinin anlamý “elden ele” veya “alsana ver bana” demektir. Yani peþin alýþveriþ kastedilmektedir.

bölüm: 25

Ø aþýlanmýþ hurmalýk satýlýrsa mahsul kime aittir?

1244- Sâlim (r.a.)’in babasýndan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim þöyle buyurmuþtu: “Yeni aþý yapýlmýþ bir hurmalýðý kim satýn alýrsa o yýlýn meyvesi satýcýya aittir. Müþteri alýrken þart koþmuþsa meyveler alýcýnýndýr.”

Her kim de malý olan bir köle satýn alýrsa kölenin malý satana aittir. Müþteri alýrken þart koþmuþsa kölenin malý da müþterinin olur.” (Buhârî, Büyü’: 84; Müslim, Büyü: 15)

ž Tirmîzî: Bu konuda Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Ömer hadisi hasen sahihtir. Bu hadis ayný þekilde Zührî’den, Sâlim’den ve Ýbn Ömer’den de rivâyet edilmiþtir. Þöyle ki: “Her kim yeni aþýlanmýþ bir hurmalýk satýn alýrsa o hurmalýðýn o seneki meyvesi satýcýya aittir. Alýcý alýrken þart koþmuþsa alýcýya ait olur. Yine her kim malý olan bir köle satýn alýrsa kölenin malý satana aittir, alýcý þart koþmuþsa kölenin malý müþterinindir.

Yine bu hadis ayný þekilde Nafi’den, Ýbn Ömer’den þu þekilde de rivâyet edilmiþtir: “Her kim aþý yapýlmýþ hurmasý üzerinde bir hurmalýk satýn alýrsa o hurmalýðýn o seneki hurmasý satýcýya aittir.”

Nafii’den Ýbn Ömer’den ve Ömer’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Her kim malý olan bir köle satýn alýrsa o kölenin malý satýcýya aittir. Alýcý þart koþarsa müþteriye aittir.”

Bu iki hadisi ayný þekilde Ubeydullah, Ýbn Ömer ve baþka kimseler Nafi’den rivâyet etmiþlerdir.

Yine bazý kimseler bu hadisi Nafi’den ve Ýbn Ömer’den rivâyet etmektedirler. Ýkrime b. Hâlid, Ýbn Ömer’den, Sâlim’in hadisine benzer þekilde rivâyet etmiþtir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamalarý bu hadise göredir. Þâfii, Ahmed, Ýshâk bunlardandýr.

Muhammed b. Ýsmail diyor ki: Zührî’nin, Sâlim’den babasýndan rivâyet ettiði hadis bu konuda gelen en sahih rivâyettir.

bölüm: 26

Ø alýþveriþ yapanlar birbirlerinden ayrýlmadýkça muhayyerdirler

1245- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Alýþveriþ yapan iki kiþi birbirinden ayrýlmadýkça muhayyerdirler yani alýþveriþi yapýp kesinleþtirebilirler veya vazgeçerler.” Ýbn Ömer bir mal satýn aldýðýnda eðer oturuyor ise satýþýn tahakkuk etmesi için ayaða kalkardý. (Yani bulunduðu konumu deðiþtirmiþ olurdu.) (Buhârî, Büyü: 44; Müslim, Büyü: 10)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ebû Berze, Hakîm b. Hýzâm, Abdullah b. Abbâs, Abdullah b. Amr, Semure ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Ömer hadisi hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve baþka dönemlerden bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Hadiste geçen “ayrýlmak” konusu; sözü deðiþtirmek deðil konumu deðiþtirmek yani bedenen oradan ayrýlmaktýr. Demektedirler.

Bazý ilim adamlarý hadiste geçen “Birbirinden ayrýlmadýkça” sözünden maksad “Söz konusunu” deðiþtirmektir. Derler ki: Birinci görüþ daha sahihtir. Çünkü Ýbn Ömer bu hadisi Rasûlullah (s.a.v.)’den bizzat rivâyet etmiþtir ve rivâyet ettiði hadisin manasýný daha iyi bilir. Yine Ýbn Ömer’den de rivâyete göre, yaptýðý alýþveriþin gerçekleþebilmesi için birkaç adým yürürdü. Ayný þekilde Ebû Berze’den de böylece rivâyet edilmiþtir.

1246- Hakîm b. Hýzâm (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Alýþveriþ yapanlar birbirlerinden ayrýlmadýklarý sürece alýþveriþi gerçekleþtirmek veya vazgeçmek konusunda muhayyerdirler. Müþteri ve satýcý mal ve para konusunda doðru sözlü olurlar ve her þeyi açýk bir þekilde ortaya koyarlarsa bu alýþveriþlerinde bereket olur. Her iki taraf ta mal ve para konusunda bazý özellikleri gizlerler ve yalan söylerlerse alýþveriþlerindeki bereket giderilir.” (Buhârî, Büyü: 19; Müslim, Büyü: 11)

ž Tirmîzî: Bu hadis sahihtir. Ebû Berze el Eslemî’den de þu þekilde rivâyet edilmiþtir. Ýki adam bir at alýþveriþi yaptýktan sonra ihtilaf ederek Ebû Berze’ye müracaat ettiler o anda her ikiside bir gemi içerisinde bulunuyorlardý. Ebû Berze dedi ki: Görüyorum ki birbirinizden ayrýlmamýþ durumdasýnýz dolayýsýyla Rasûlullah (s.a.v.)’in “Satýcý ve müþteri birbirlerinden ayrýlmadýkça muhayyerdirler.” Hadisine göre alýþveriþi bitirebilirsiniz veya vazgeçersiniz.

Küfelilerden ve baþkalarýndan bazý ilim adamlarý “Alýcý ve satýcýnýn ayrýlmasý” demek; konuyu ve sözü deðiþtirmek demektir derler. Sûfyân es Sevrî bu görüþtedir. Mâlik b. Enes’den de ayný þekilde rivâyet edilmiþtir.

Ýbn’ül Mübarek’den de þöyle dediði aktarýlmýþtýr: “Ayrýlmanýn sözle deðil bedenlerle olduðuna dair görüþü nasýl reddedebilirim” bu konuda Peygamber (s.a.v.)’den sahih hadis rivâyet edilmiþ iken bu hadis bu görüþü desteklemektedir.

Peygamber (s.a.v.)’in hadisinde geçen Muhayyerlik satýþý olursa o baþka…” sözünün manasý satýcýnýn alýþveriþi bitirdikten sonra müþteriyi alýp almamakta muhayyer býrakmasýdýr. Müþteri bundan sonra müþteriyi alýp almamakta muhayyer býrakmasýdýr. Müþteri bundan sonra satýþý seçerse bedenen ayrýlmamýþ bile olsalar müþterinin satýþtan vazgeçme hakký yoktur. Þâfii ve baþkalarý da bu sözü böyle yorumlamýþlardýr. “Ayrýlmak bedenledir sözle deðil” diyenlerin sözünü destekleyen delillerden biride Abdullah b. Amr’ýn, Peygamber (s.a.v.)’den rivâyet ettiði hadistir.

1247- Amr b. Þuayb (r.a.)’ýn babasýndan ve dedesinden rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Alýcý ve satýcý birbirinden ayrýlýncaya kadar alýþveriþi yapýp yapmamakta serbesttirler. Ancak muhayyer olarak alýþveriþ yapmýþlarsa belirttikleri zamana kadar muhayyerlik devam eder. Alýþveriþ bozulmasýn maksadýyla taraflardan birinin kötü niyetle alým satým yerinden ayrýlmasý caiz deðildir. Helal olmaz.” (Ebû Dâvûd, Büyü: 51; Nesâî, Büyü: 11)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasendir. Bu hadisteki anlatýlmak istenen þudur: “Alýþveriþ bittikten sonra satýcý veya müþteri caymasýn diye kötü niyetle ikisinden birisinin oradan ayrýlmasý demektir, bu ayrýlma söz ile olsa bile o esnada cayma tehlikesinden dolayý bu ayrýlma yapýlmaktadýr.” Satýþtan sonra muhayyerlik olmasaydý bu hadisin bir anlamý kalmazdý. Çünkü Rasûlullah (s.a.v.), “Alýþveriþ bozulmasýn maksadýyla taraflardan birinin kötü niyetle oradan ayrýlmasý helal olmaz” demektedir.

bölüm: 27

Ø alýþveriþ karþýlýklý rýza ile olmalýdýr

1248- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Alýþveriþ yapanlar birbirlerinden memnun olarak ayrýlsýnlar” yani alýþveriþ karþýlýklý rýza ile olsun. (Ebû Dâvûd, Büyü: 51; Ýbn Mâce, Ticaret: 18)

ž Tirmîzî: Bu hadis garibtir.

1249- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre: “Peygamber (s.a.v.), bir bedeviyi alýþveriþ bittikten sonra alýp almamakta serbest býrakmýþtýr.” (Tirmîzî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 28

Ø alýþveriþte her zaman aldanan kimse ne yapmalý?

1250- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, alýþveriþte devamlý aldanan bir kimse vardý, alýþveriþlerinde hep aldanýrdý. O’nun ailesi Peygamber (s.a.v.)’e gelerek: Ey Allah’ýn Rasûlü! Bunun alýþveriþ yapma hakkýný elinden al dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) onu çaðýrdý ve alýþveriþ yapmasýna engel koydu. Adam; Ben alýþveriþ yapmadan duramam deyince Rasûlullah (s.a.v.): “Alýþveriþ yaptýðýnda al paraný ver malýmý fakat aldatma yok de” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Ýcara: 66; Nesâî, Büyü: 12)

ž Tirmîzî: Bu konuda ibn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Enes hadisi hasen sahih garibtir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamalarý bu hadise göre olup þöyle derler: “Hür bir kimse alýþveriþte beceriksiz olur hep aldanýrsa alýþveriþ hakký engellenebilir.” Ahmed ve Ýshâk böyle düþünür. Bazý ilim adamlarý da hür ve akýl balið olmuþ kimseye böyle bir uygulama yapýlmaz demektedirler.

bölüm: 29

Ø memesinde süt biriktirilmiþ hayvanýn satýþý caiz mi?

1251- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bir kimse memesinde süt biriktirilmiþ bir hayvaný satýn alýrsa o hayvaný saðýp tecrübe edinceye kadar muhayyerdir, istemezse hayvaný iade eder bu süre içerisinde sütünden istifade ettiði için bir ölçek hurma vermelidir.” (Buhârî, Büyü: 64; Müslim, Büyü: 7)

ž Tirmîzî: Bu konuda Enes ve Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan bir kiþi tarafýndan da hadis rivâyet edilmiþtir.

1252- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Bir kimse memesinde süt biriktirilmiþ bir hayvaný satýn alýrsa o kimse üç gün süreyle muhayyerdir; eðer almaz da iade ederse buðday dýþýnda bir ölçek yiyecek maddesi de vermelidir.” (Müslim, Büyü: 7; Buhârî, Büyü: 64)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Arkadaþlarýmýz bu hadise göre uygulama yaparlar Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr.

Hadiste geçen “La Semrae” nin manasý buðday dýþýnda demektir.

bölüm: 30

Ø binit satýþýnda kýsa bir süre binilmesi þart koþulabilir mi?

1253- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre: “Kendisi, Rasûlullah (s.a.v.)’e bir deve sattý ve evine gidinceye kadar deveye binmeyi þart koþtu.” (Müslim, Müsakat: 21)

ž Bu hadis hasen sahihtir. Câbir’den deðiþik þekillerde rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve diðerlerinden bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup alýþ veriþtie þart koþmayý tek bir þart olursa caiz kabul ederler. Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Bazý ilim adamlarý ise alýþveriþte þartý kabul etmezler, þart olduðunda alýþveriþ tamamlanmýþ olmaz derler.

bölüm: 31

Ø rehin olarak býrakýlan bir þeyden yararlanmak

1254- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Rehin edilmiþ hayvanýn sýrtýna binilir, rehin edilmiþ hayvanýn sütü içilir o hayvanýn beslenmesi ise üzerine binen ve sütünü içen kimseye aittir.” (Buhârî, Rehn: 4)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis merfu olarak sadece Âmir eþ Þa’bi’nin, Ebû Hüreyre’den rivâyetiyle bilmekteyiz.

Bu hadisi pek çok kimse Â’meþ’den, Ebû Salih’den ve Ebû Hüreyre’den mevkuf olarak rivâyet etmiþlerdir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Bazý ilim adamlarý ise; “Rehin olarak býrakýlan þeyden hiçbir þekilde istifade edilemez” derler.

bölüm: 32

Ø altýn ve mücevherat bulunan süs eþyalarý ayrý ayrý deðerlendirilmelidir

1255- Fedâle b. Ubeyd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Hayber günü on iki dinara altýn ve mücevherattan oluþan bir kolye satýn aldým altýnýný ve mücevheratýný ayrýþtýrýp tarttýðýmda on iki dinardan fazla altýn olduðunu tespit ettim. Durumu Peygamber (s.a.v.)’e aktardým buyurdular ki: “Altýnla mücevherat ayrýlmadýkça satýlmaz.” (Müslim, Müsakat: 16; Ebû Dâvûd, Büyü: 13)

ž Kuteybe Ýbn’ül Mübarek vasýtasýyla Ebû Þuca’dan, Saîd b. Yezîd’den ayný sened ile bu hadisin benzerini bize rivâyet etmiþtir.

Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve baþkalarýndan bazý ilim adamlarýnýn uygulamalarý bu hadisledir. Taþlarla veya gümüþle süslenmiþ kýlýcýn, gümüþle süslenmiþ bir kemerin veya benzeri þeylerin ayrýþtýrýlmadan satýlmamasý görüþündedirler. Ýbn’ül Mübarek, Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve daha baþkalarýndan bazý ilim adamlarý ise böyle malzemelerin alým satýmýna izin vermiþlerdir.

bölüm: 33

Ø vela hakkýnýn satýþta þart koþulmasý

1256- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, bizzat kendisi Berire isimli köleyi satýn alýp hürriyetine kavuþturmak istedi onu satanlar vela hakkýnýn kendilerine ait olmasýný þart koþtular bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sen onu satýn al onlarýn þart koþtuklarý þeye bakma çünkü vela hakký köleyi hürriyetine kavuþturan kimseye aittir.” (Buhârî, Feraiz: 18; Müslim, Itk: 2)

Vela: Kiþinin sahibi bulunduðu bir köleyi hürriyetine kavuþturmasý sebebiyle azat eden kimse ile o köle arasýndaki hükmî yakýnlýktýr bu sebeple hürriyetine kavuþturan kimse, kölenin miras ve diðer haklarýna da sahip olmuþ olur.

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Âiþe hadisi hasen sahih olup ilim adamlarýnýn uygulamalarý bu hadisledir. Hadisin râvîlerinden Mansur b. Mu’temir; “Ebû Attâb” diye künyelenmiþtir. Ebû Bekir el Attar el Basrî, Ali el Medînî’den bize aktararak þöyle demiþtir: Yahya b. Saîd’den iþittim þöyle diyordu: Mansur’dan bir hadis sana aktarýldýysa avucun hayýrla dolmuþ demektir. Baþkasýna bakma, Yahya þöyle devam etti: Ýbrahim Nehâî ve Mûcâhid’den rivâyet edenler arasýnda Mansur’dan daha saðlamýný görmedim.

Tirmîzî: Muhammed; Abdullah b. eb’il Esved yoluyla Abdurrahman b. Mehdî’den þöyle dediðini bize bildirdi. “Mansur Küfelilerin en saðlamýdýr.”

bölüm: 34

Ø kurban olarak alýnan hayvan satýlabilir mi?

1257- Hakîm b. Hýzâm (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Hakîm b. Hýzâm’ý bir dinarla kurban satýn almaya gönderdi. Bir dinara satýn aldýðý kurbana bir dinar kar verilince onu satýp onun yerine tekrar bir dinara baþkasýný aldý. Bir kurban ve bir dinarla Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Koyunu kurban olarak kes dinarý da tasadduk olarak daðýt.” (Ebû Dâvûd, Büyü: 27)

ž Tirmîzî: Hakîm b. Hýzâm’ýn hadisini sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Habib b. ebî Sabit, bence Hakîm b. Hýzâm’dan hadis iþitmemiþtir.

1258- Urve el Barikî’ (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) bir koyun almam için bana bir dinar verdi. Ben de ona iki koyun satýn aldým, birini bir dinara sattým, bir dinar ve bir koyunla Rasûlullah (s.a.v.)’e geldim durumu anlattým þöyle buyurdular: “Allah ticaretini sana bereketli kýlsýn.” Daha sonralarý Urve, Küfe’nin Künase denilen pazar yerine çýkar ve büyük kazançlar elde ederdi. Böylece Küfenin zenginlerinden olmuþtu. (Buhârî, Menakib: 28; Ebû Dâvûd, Büyü: 27)

ž Ahmed b. Saîd ed Dârimî, Habban vasýtasýyla Saîd b. Zeyd’den (Hammad b. Zeyd’in kardeþidir) rivâyet ederek þöyle demiþtir: Zübeyr b. Hýrrît, Ebû Lebît’den aktararak bu hadisin benzerini rivâyet etmiþtir.

Tirmîzî: Bazý ilim adamlarý bu hadisin hükmünü uygulayýp görüþlerini bu hadise göre ortaya koymuþlardýr. Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Kimi ilim adamlarý ise bu hadisin hükmünü almamýþlardýr. Þâfii ve Hammad b. Zeyd’in kardeþi Saîd b. Zeyd bunlardandýr.

Ebû Lebîd’in ismi Limâze b. Zeyyad’týr.

bölüm: 35

Ø borcu olan mükâteb kölenin, kölelikten kurtulamayacaðý

1259- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Mûkatep köleye had uygulanmasý gerekirse veya miras düþerse kendisini hürriyetine kavuþturabildiði miktara göre mirastan pay alýr. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle devam etti; Mükateb köleye ödenecek diyetin miktarý ödemiþ olduðu kadar hissesi hür diyeti olarak geri kalan kýsmý ise efendisine köle diyeti alarak ödenir.” (Ebû Dâvûd, Diyat: 20)

Mûkateb köle: Belli bir ücreti ödemeyi tamamladýðýnda hürriyetine kavuþmasý þarta baðlanan köle demektir. Miras ve diðer konularda bedelinden ödediði kadar kýsmý hür nisbeti geri kalan kýsmý ise efendisine kölelik bedeli olarak ödenir.

ž Tirmîzî: Bu konuda Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Yahya b. ibn Kesir, Ýkrime’den, Ýbn Abbâs’tan ayný þekilde rivâyet etmiþtir. Hâlid el Hazza, Ýkrime’den, Ali’den Ali’nin sözü olarak rivâyet etmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve diðerlerinden bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve sonraki dönemlerden pek çok kimse þöyle demiþlerdir: “Mükateb köle bedelinden ödeyemediði bir dirhem bulunsa bile kölelikten kurtulamaz.” Sûfyân es Sevrî, Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr.

1260- Amr b. Þuayb (r.a.)’ýn babasýndan ve dedesinden rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’i hutbe verirken dinledim þöyle diyordu: “Bir kimse kölesini yüz okýyye karþýlýðýnda hürriyetine kavuþacaðýný söylese o köle de on birim veya on dirhem dýþýnda bütün borcunu ödemiþ olsa o kalan miktarý ödeyemediðinden dolayý kölelikten kurtulmuþ sayýlmaz.” (Ebû Dâvûd, Diyat: 20; Ýbn Mâce, Itk: 3)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen garibtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve baþkalarýndan pek çok ilim adamýnýn uygulamasý bu hadise göre olup þöyle demektedirler: “Mükateb köle üzerinde bedelinden ödenmemiþ bir miktar bulundukça köle sayýlýr.” Haccac b. Ertae, Amr b. Þuayb’den benzeri þekilde rivâyette bulunmuþtur.

1261- Ümmü Seleme (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Siz kadýnlardan birinizin mükateb kölesi olsa o kölenin de mükatebe bedelini ödeyecek kadar parasý olsa o köle o andan itibaren hürriyetine kavuþmuþ yabancý bir erkek olacaðýndan o kölenin sahibi hanýmefendi, diðer erkeklere karþý nasýl örtünüyorsa buna karþý da aynen örtünmelidir.” Çünkü o köle o evin bir bireyi olamaktan çýkmýþtýr. (Ebû Dâvûd, Diyat: 20; Ýbn Mâce, Itk: 3)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadisin manasý ilim adamlarýnca “Takva için bu böyledir” diyerek þöyle demektedirler: “Mukateb köle bedelini ödeyecek kadar parasý olsa bile ödemedikçe azâd edilmiþ sayýlmaz.”

bölüm: 36

Ø iflas edenin yanýnda alacaklý kendi malýný bulursa ona herkesten daha layýktýr

1262- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Bir adam iflas etmiþ kimse yanýnda kendi ticarî malýný aynen bulursa o malý almaya baþkalarýndan daha hak sahibidir.” (Müslim, Müsakat: 15)

ž Tirmîzî: Bu konuda Semure ve Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Þâfii, Ahmed, Ýshâk bunlardandýr. Bazý ilim adamlarý ise; “O kimse diðer alacaklýlar gibidir, onlardan bir farký yoktur” derler. Küfeliler bu kanaattedirler.

bölüm: 37

Ø içki kullanan kimselere içki satmanýn yasak oluþu

1263- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Yanýmýzda bir yetimin malý olan þarap vardý, Maide sûresi 90.ayet nazil olunca Rasûlullah (s.a.v.)’e bu þarabý nasýl deðerlendirebileceðimizi sordum ve bir yetime ait olduðunu da söyledim, onu dökün buyurdular.” (Nesâî, Büyü’: 90)

ž Tirmîzî: Bu konuda Enes b. Mâlik’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Saîd hadisi hasen sahihtir. Bu hadis Peygamber (s.a.v.)’den deðiþik kimselerden de benzeri þekilde rivâyet edilmiþtir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup þaraptan sirke yapýlarak deðerlendirilmesini bile hoþ karþýlamazlar. Bunun hoþ karþýlanmayýþýnýn sebebi de: -Allah daha iyisini bilir- Müslümanýn evinde sirke yapýlacak þarabýn bulunmasýdýr. Bazý ilim adamlarý ise sirkeye dönüþmüþ vaziyette ise o þaraptan yapýlan sirke yenebilir, demiþlerdir. Ebû’l Veddak’ýn ismi; Cebr b. Nevf’tir.

bölüm: 38

Ø emanetlere saygý göstermek

1264- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Emaneti sana emanet eden kiþiye ver. Sana hainlik edene sen hainlik etme.” (Ebû Dâvûd, Büyü: 79)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen garibtir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup þöyle derler: Bir kimsenin bir baþkasýnda bir alacaðý olsa alacaklý kimseye borçlunun bir miktar malý geçse alacaðý kadar miktarý ondan alma hakký yoktur.

Tabiinden bazý ilim adamlarý ise buna izin vermektedirler. Sevrî bu görüþtedir ve þöyle der: Alacaklýnýn altýn alacaðý olsa borçluya ait gümüþ ele geçirse cins farklýlýðýndan dolayý o gümüþlere, alacaðý altýn yerine el koyup alamaz. Ancak alacaklýnýn eline alacaðý altýna karþýlýk borçlunun altýnlarýndan bir miktar geçecek olsa o vakit o altýndan kendi alacaðý kadarýna el koyup alabilir.

bölüm: 39

Ø ödünç alýnan þey yerine verilmelidir

1265- Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v.)’in veda haccý hutbesinde þöyle dediðini iþittim: “Ödünç alýnan þey mutlaka yerine verilmelidir. Kefil olan borçlu gibidir, borcu ödeyecektir. Borç ise mutlaka ödenecektir.” (Ebû Dâvûd, Büyü: 88; Ýbn Mâce, Sadakat: 5)

ž Tirmîzî: Bu konuda Semure, Safvân b. Ümeyye ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Umâme hadisi hasen garibtir. Bu hadis baþka þekillerde de yine ayný þekilde Ebû Umâme yoluyla rivâyet edilmiþtir.

1266- Semure (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “El baþkasýna ait ödünç aldýðý bir malý ödeyinceye kadar o malý muhafazasýndan sorumludur.” (Ebû Dâvûd, Büyü: 88; Ýbn Mâce, Sadakat: 5)

ž Katâde diyor ki: Hasan bu hadisi unutarak þöyle diyor: “Ödünç alan kimse güvendiðin kimsedir, ödünç mal zarar görürse tazmin etmesi gerekmez.”

Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve sonrakilerden bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup þöyle derler: “Ödünç malý teslim alan o mala zarar verirse tazmin etmesi gerekir.” Þâfii ve Ahmed ayný görüþtedir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan daha baþkalarýndan bazý ilim adamlarý ise ödünç alan kimsenin hasar halinde tazmin etmesi gerekmez ancak emaneti kullanýrken ters bir iþ yaparsa o zaman tazmin eder. Sûfyân es Sevrî, Ýshâk ve Küfeliler bu görüþtedir.

bölüm: 40

Ø ihtikar (stokçuluk) yaparak haksýz kazanç saðlamak

1267- Ma’mer b. Fadle (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle derken iþittim: “Günaha batýp gidenlerden baþkasý stokçuluk yapmaz.” Saîd’e dedim ki: Ey Ebû Muhammed! Sen de stokçuluk yapýyorsun. Dedi ki: Ma’mer de stokçuluk yapardý. (Müslim, Müsakat: 26; Ebû Dâvûd, Ýcara: 47)

ž Tirmîzî: Saîd b. Müseyyeb’in sadece zeytin yaðý buðday ve benzeri þeyleri stok ettiði rivâyet edilir.

Tirmîzî: Bu konuda Ömer, Ali, Ebû Umâme, Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Ma’mer hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup gýda maddesi stoklamayý hoþ görmezler. Bazý ilim adamlarý ise gýda maddesi dýþýnda stok yapýlabileceðini söylemiþlerdir.

Ýbn’ül Mübarek diyor ki: Pamuk, Deri, ve benzeri eþyalarýn stok yapýlmasýnda bir sakýnca yoktur.

bölüm: 41

Ø yapmacýk olarak malýn fiyatýný artýrmak

1268- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Pazara inecek mallarý pazara gelmeden yolda karþýlamayýn satýlacak hayvanlarýn sütünü saðmayýp memesini þiþkin duruma getirmeyin. Birbirlerinizin malýný sattýrabilmek için yapmacýk olarak fiyat artýrmayýn, reklamcýlýk yapmayýn.” (Tirmîzî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn Mes’ûd ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup memesinde süt biriktiren hayvanýn satýþýný hoþ görmezler. Muhaffele: Memesi kabarýk olan hayvan demektir. Sahibi tarafýndan birkaç gün saðýlmayýp memesi kabarýk görünen hayvandýr ki müþteri çok sütü var zannetmesi için bu iþlem yapýlýr. Bu yapýlan iþ aldatma ve hilenin bir çeþididir.

bölüm: 42

Ø Yalan yeminle müslümanýn malýný elinden almak

1269- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Kim bir Müslüman’ýn malýný elinden alabilmek için yalan yere yeminler ederse Allah’ýn huzuruna Allah kendisine gazâblý olduðu halde varmýþ olur. Eþ’as b. Kays diyor ki: Bu söz benim hakkým da söylenmiþtir. Bir Yahudi ile aramýzda toprak meselesi vardý. Yahudi benim hakkýmý inkar edince onu Rasûlullah (s.a.v.)’in huzuruna çýkardým. Rasûlullah (s.a.v.) bana: “Delil ve þâhidin var mýdýr?” buyurdu. Ben de hayýr dedim. Sonra Yahudiye “Yemin et” buyurdu. Bunun üzerine ben yemin eder ve malýmý alýr götürür dedim. bunun üzerine Allah, 3 Âl-i Ýmrân sûresi: 77. ayetini indirdi; “Doðrusu Allah’a karþý verdikleri sözü ve yeminleri az bir menfaat karþýlýðýnda deðiþtirenler varya iþte onlar öteki dünyanýn nimetlerinden faydalanamayacaklardýr. Allah kýyamet günü onlarla ne konuþacak ne de yüzlerine bakacak, ne de onlarý günahlarýndan arýndýracaktýr. Onlar için acýklý bir azâb vardýr.” (Müslim, Ýman: 61)

ž Tirmîzî: Bu konuda Vâil b. Hucr, Ebû Musa, Ebû Umare b. Sa’lebe el Ensarî ve Imrân b. Husayn’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Ýbn Mes’ûd hadisi hasen sahihtir.

bölüm: 43

Ø alýcý ve satýcý ihtilaf ederse kimin sözü geçerlidir?

1270- Ýbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Alýcý ve satýcý ihtilaf ederlerse söz satýcýnýn sözüdür alýcý muhayyerdir.” (Ebû Dâvûd, Büyü: 72; Nesâî, Büyü: 82)

ž Tirmîzî: Bu hadis mürseldir. Çünkü Avn b. Abdullah Ýbn Mes’ûd’a yetiþememiþtir. Yine bu hadis Kâsým b. Abdurrahman vasýtasýyla Ýbn Mes’ûd’tan ayný þekilde mürsel olarak rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýshâk b. Mansur diyor ki: Ahmed b. Hanbel’e: “Alýcý ile satýcý ihtilaf ederler de delil olmazsa” diye sordum. Ahmed: “Söz mal sahibinin dediði gibidir veya her iki tarafta biri malý diðeri parayý iade ederler.” Ýshâk da aynýsýný söyler. Söz kime ait ise yemin de ona düþer.

Tirmîzî: Tabiinden bazý ilim adamlarýndan böylece rivâyet edilmiþtir. Þüreyh ve baþkalarý bu görüþün sahibidirler.

bölüm: 44

Ø ihtiyaçtan fazla olan su satýlamaz

1271- Ýyas b. Abd el Müzenî (r.a.)’den rivâyete göre: “Peygamber (s.a.v.), suyun satýlmasýný yasakladý.” (Ebû Dâvûd, Ýcara: 61; Nesâî, Büyü: 89)

ž Tirmîzî: Bu konuda Câbir, Büheyse ve babasýndan, Ebû Hüreyre, Âiþe, Enes ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýyas hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn çoðunluðunun uygulamasý bu hadise göredir. Su satýþýný hoþ karþýlamazlar. Ýbn’ül Mübarek, Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Bazý ilim adamlarý ise su satýþýna izin vermiþlerdir. Hasan el Basrî bunlardandýr.

1272- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Mera ve otlaklarda otlayan hayvanlarýn içecekleri suya yasak konulamaz çünkü bu yasaklama ile hayvanlarýn otlatýlmasý engellenmiþ olur.” (Buhârî, Müsakat: 3; Müslim, Müsakat: 8)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebûl Minhal’ýn ismi Abdurrahman b. Mut’ým’dýr ve Küfelidir. Habib b. ebî Sabit kendisinden hadis rivâyet etmiþtir.

Ebûl Minhal Seyyar b. Selame ise Basralýdýr ve Ebû Berze el Eslemî’nin arkadaþýdýr.

bölüm: 45

Ø erkek hayvanýn aþýlamasý karþýlýðýnda ücret almak yasaktýr

1273- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.): “Erkek hayvanýn döllemesi karþýlýðýnda ücret almayý yasakladý.” (Ebû Dâvûd, Ýcara: 40; Müslim, Müsakat: 8)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ebû Hüreyre, Enes ve Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Ömer hadisi hasen sahihtir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Bazý ilim adamlarý ise hediye ve ikram olarak bir þey alýnabileceðine izin vermiþlerdir.

1274- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre: “Kilâb kabilesinden bir adam erkek hayvanýn döllemesi karþýlýðýnda ücret alýnýr mý diye Peygamber (s.a.v.) sormuþtu da Peygamberimiz bundan yasaklamýþtý.” Adam: “Biz erkek hayvaný bu iþ için veririz ve bu yüzden bize ikram veya hediye olarak bir þeyler verilir” deyince; “Rasûlullah (s.a.v.) buna izin verdi.” (Tirmîzî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Ýbrahim b. Humeyd’in Hiþâm b. Urve’den yaptýðý rivâyetle bilmekteyiz.

bölüm: 46

Ø köpek alým satýmý yapýlabilir mi?

1275- Rafi’ b. Hadîç (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kan almadan dolayý alýnan ücret pistir ve yasaklamýþtýr. Fahiþenin zina karþýlýðý aldýðý ücret de pis olup yasaklamýþtýr. Köpeðin satýþý karþýlýðýnda alýnan para da pis olup köpek satýþý yasaklamýþtýr.” (Müslim, Müsakat: 9; Nesâî, Büyü’: 91)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ömer, Ali, Ýbn Mes’ûd, Ebû Mes’ûd, Câbir, Ebû Hüreyre, Ýbn Abbâs, Ýbn Ömer, Abdullah b. Cafer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Rafi’ýn hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn çoðunluðunun uygulamasý bu hadise göre olup köpek satýþýndan elde edilen kazancý hoþ görmezler. Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Bazý ilim adamlarý ise av köpeðinin alým satýmýna izin vermiþlerdir.

1276- Ebû Mes’ûd el Ensarî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), köpek satýþýndan elde edilen kazancý, fahiþenin zina karþýlýðý elde ettiði kazancý, kahin, falcý ve sihirbazlara verilen ücreti yasaklamýþtýr.” (Nesâî, Büyü: 91; Müslim, Müsakat: 9)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 47

Ø kan alma iþi yapan kimsenin kazancý nasýldýr?

1277- Beni Hârise (r.a.)’in kardeþi Ýbn Muhayyýsa’nýn babasýndan rivâyete göre, kendisi Rasûlullah (s.a.v.)’den kan almadan dolayý ücret alabilme konusunda izin istedi de Rasûlullah (s.a.v.) bu ücretten onu yasakladý. Fakat devamlý sorup izin istemesi üzerine þöyle buyurdu: “O aldýðýn parayý devene yem parasý olarak veya kölene yedirerek kullan.” (Ebû Dâvûd, Ýcara: 38; Müsli, Müsakat: 11)

ž Tirmîzî: Bu konuda Rafi’ b. Hadîç, Ebû Cuhayfe, Câbir ve Sâib b. Yezîd’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Muhayyýsa hadisi hasen sahihtir bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir.

Ahmed b. Hanbel diyor ki: “Kan alan adam benden para isterse onu yasaklarým, bu hadisin hükmü ile amel ederim.

bölüm: 48

Ø kan alma iþi yapan kimseye ücret verilebilir mi?

1278- Humeyd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Enes’e kan alma iþi yapan kimsenin kazancýndan soruldu da Enes þöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.) kan aldýrmýþtý. Ebû Taybe adýnda bir köle kan almýþtý. Rasûlullah (s.a.v.) ona iki ölçek yiyecek verilmesini emretti. Bu kölenin sahipleriyle konuþtu onlarda köleden aldýklarý vergiyi biraz indirdiler. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Tedavi yollarýnýzýn en deðerlisi kan aldýrmaktýr veya kan aldýrmak sizin en iyi ilaçlarýnýzdandýr.” (Müslim, Müsakat: 11)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ali, Ýbn Abbâs ve Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Enes hadisi hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve baþkalarýndan bazý ilim adamlarý kan alan kimsenin ücret alabileceðine izin vermiþlerdir. Þâfii bunlardandýr.

bölüm: 49

Ø köpek ve kedi satýþýndan elde edilen kazancýn yasaklýðý

1279- Câbir (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre: “Rasûlullah (s.a.v.), köpek ve kedi satýþýndan elde edilen kazançtan insanlarý yasakladý.” (Ebû Dâvûd, Ýcara: 62; Ýbn Mâce, Ticarat: 9)

ž Tirmîzî: Bu hadisin senedinde karýþýklýk vardýr. Kedi satýþýndan elde edilen kazanç pek saðlam deðildir. Bu hadis A’meþ’den, Â’meþ’in bazý adamlarýndan ve Câbir’den rivâyet edilmiþ olup bu hadisin rivâyetinde Â’meþ hakkýnda karýþýklýða düþtüler. Bazý ilim adamlarý kedi satýþýndan elde edilen kazancý hoþ görmezler bazýlarý ise buna izin verirler. Ahmed ve Ýshâk izin verenlerdendir.

Ýbn Fudayl, Â’meþ’den, Ebû Hazým’dan, Ebû Hüreyre’den baþka þekilde de rivâyet etmiþtir.

1280- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre: “Peygamber (s.a.v.), kedi eti yemekten ve kedi satýþýndan elde edilen kazancý yasakladý.” (Ebû Dâvûd, Ýcara: 62; Ýbn Mâce, Ticarat: 9)

ž Tirmîzî: Bu hadis garibtir. Abdurrezzak’tan baþka Amr b. Zeyd’den rivâyet eden çok kimse tanýmýyoruz.

bölüm: 50

Ø av köpeðinden baþka köpekler alýnýp satýlamaz

1281- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), av köpeði dýþýndaki köpeklerin alým satýmýndan elde edilen kazancý yasakladý.” (Nesâî, Büyü’: 92; Müslim, Müsakat: 10)

ž Tirmîzî: Bu hadis bu þekliyle sahih deðildir. Ebûl Mühezzim’in ismi Yezîd b. Sûfyân’dýr. Þu’be onun hakkýnda söz etmiþtir ve zayýf olduðunu söylemiþtir. Câbir’den buna benzer bir hadis daha rivâyet edilmiþtir ki onun da senedi saðlam deðildir.

bölüm: 51

Ø þarkýcýlýk yapan kadýnlarýn alým satýmýnýn yasak oluþu

1282- Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Þarkýcýlýk yapacak olan dansözleri satmayýn onlarý satýn almayýn, onlara þarký türkü öðretip sanatçý haline getirmeyin, onlarýn alým satýmýyla veya onlar vasýtasýyla kazanýlan parada hayýr yoktur. Onlarýn alým satýmýndan elde edilen veya onlar vasýtasýyla elde edilen paralar haramdýr. Ýþte bu ve benzeri iþler hakkýnda þu ayet nazil oldu: “Ýnsanlardan kimi de var ki; gerçek bir bilgiye dayanmaksýzýn bilgisiz bir þekilde insanlarý Allah yolundan saptýrmak ve onunla alay etmek için masal hikâye þarký türkü gibi eðlence türünden boþ sözleri satýn alýp insanlarý Kur’ân dinlemekten alýkoyup bu masallarla aldatmaya ve avutmaya çalýþýrlar…” (31 Lokman: 6) (Ýbn Mâce, Ticarat: 11)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ömer b. Hattâb’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Umâme’nin hadisini bu þekilde sadece buradan bilmekteyiz. Bazý ilim adamlarý Ali b. Yezîd hakkýnda söz ederek onun zayýf olduðunu söylemiþlerdir ki kendisi Þamlýdýr.

bölüm: 52

Ø köle cariye alým satýmýnda iki kardeþi birbirinden veya ana ile çocuðu birbirinden ayýrmanýn hoþ olmayýþý

1283- Ebû Eyyûb (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim þöyle diyordu: “Her kim cariye alým satýmýnda ana ile çocuðun arasýný açarsa, Allah’ta o kimseyi kýyamet gününde sevdikleriyle arasýný açar.” (Ýbn Mâce, Ticarat: 46)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen garibtir.

1284- Ali (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) bana iki kardeþ köle baðýþlamýþtý, ben de onlardan birini satmýþtým. Sonra Rasûlullah (s.a.v.), bana kölen ne yaptý ki görünmez oldu diye sordu. Ben de durumumu bildirdim, onu geri al; onu geri al buyurdular.” (Ýbn Mâce, Ticarat: 46)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen garibtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve baþkalarýndan bazý ilim adamlarý akraba olan savaþ esirlerinin satýþta birbirinden ayrýlmasýný hoþ görmezler. Bazý ilim adamlarý ise Ýslam ülkesinde doðup büyüyenlerin birbirlerinden ayrýlmasýna izin vermiþlerdir. Birinci görüþ daha sahihtir.

Ýbrahim en Nehaî’den rivâyet olunduðuna göre kendisi satýþta anne ile çocuðu birbirinden ayýrmýþtýr. Bunun sebebi sorulunca; “Ben o anneden izin istedim o da razý oldu” demiþtir.

bölüm: 53

Ø aldýðý kölede, kullandýktan sonra ayýbýný gören kimsenin ne yapacaðý

1285- Âiþe (r.anha)’dan rivâyet edildiðine göre Rasûlullah (s.a.v.) þöyle hüküm verdi: “Satýn alýnan maldan elde edilen menfaat ve gelir sorumluluk ve risk çeken kimseye aittir.” Yani bir malýn sorumluluðu kime ait ise gelirinin de ona ait olacaðý bildirilmiþtir. (Ebû Dâvûd, Ýcara: 71; Nesâî, Büyü: 15)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis deðiþik yollarla da rivâyet edilmiþ olup ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir.

1286- Yine Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle hüküm vermiþti: “Satýn alýnan maldan elde edilen menfaat ve gelir sorumluluk ve risk çeken kimseye aittir.” (Ýbn Mâce, Ticarat: 43; Ebû Dâvûd, Büyü: 71)

ž Tirmîzî: Bu hadis Hiþâm b. Urve’nin rivâyeti olarak hasen sahih garibtir.

Tirmîzî: Müslim b. Hâlid ez Zencî bu hadisi Hiþâm b. Urve’den rivâyet etmiþtir. Cerir de ayný þekilde Hiþam’dan rivâyet etmiþtir. Cerir hadisinde gizli bir kusur (Tedlis) vardýr. Cerir bu hadiste tedlis yapmýþtýr, çünkü kendisi Hiþâm b. Urve’den hadis iþitmemiþtir. Hadiste geçen “el Harâcu biz Zaman” cümlesinin manasý þöyle açýklanabilir: Köleyi satýn alan kimse bir süre köleyi kullanýr ve köle vasýtasýyla bazý kazançlar da elde edebilir sonra kölede bir kusur bulup onu aldýðý kimseye iade eder. Bu durumda elde ettiði kazanç köleyi satýn alan müþteriye aittir. Çünkü köle müþterinin elinde iken yok olsa, ölse müþterinin nesabýndan yok olacaktý. Buna benzer tüm konularda da bu kaide geçerlidir yani “Satýn alýnan maldan elde edilen gelir sorumluluk kendisine ait olan kimseye aittir.”

Tirmîzî: Muhammed b. Ýsmail bu hadisi Ömer b. Ali rivâyeti olarak garib bulmuþtur. Ben de kendisine sordum acaba gizli bir kusur (tedlis) mi var diye. “Hayýr” dedi.

bölüm: 54

Ø meyve bahçelerinden geçen kimsenin meyvelerden ne kadar yiyebileceði

1287- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Yolculuk yapan kimseler meyve bahçelerinin yanýndan geçerlerken meyvelerden ihtiyaç kadar yesinler fakat ceplerine ve kaplarýna doldurmasýnlar.” (Ýbn Mâce, Ticarât: 67)

ž Tirmîzî: Bu konuda Abdullah b. Amr, Abbâd b. Þurahbil Rafi’ b. Amr, Ebûl Lahm’ýn azâdlý kölesi Umeyr ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Ömer hadisi garibtir. Bu hadisi bu þekliyle sadece Yahya b. Süleym’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

Bazý ilim adamlarý yolculuk yapanlarýn bahçelerin meyvesinden yiyebileceklerine izin vermiþlerdir. Bazýlarý ise ücretini vermedikçe yemeyi hoþ görmemektedirler.

1288- Rafi’ b. Amr (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Ben Ensâr’ýn hurmalarýný taþlar ve düþürürdüm, beni yakalayarak Rasûlullah (s.a.v.)’e götürdüler. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ey Rafi’! Onlarýn hurmalarýný niçin taþlarsýn?” Ben de: “Ey Allah’ýn Rasûlü açlýktan dolayý” dedim. Buyurdular ki: “Taþlama altýna dökülenleri ye Allah seni doyursun ve kandýrsýn.” (Tirmîzî rivâyet etmiþtir.)

ž Bu hadis hasen garibtir.

1289- Amr b. Þuayb (r.a.)’ýn babasýndan ve dedesinden rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.)’e dalýndaki meyvenin durumu soruldu da þöyle buyurdular: “Bir kimsenin ihtiyacý varsa zaruri durumlarda cebine ve kabýna doldurmaksýzýn o meyveden yemesinden bir þey lazým gelmez.” (Ebû Dâvûd, Lukata: 10; Nesâî, Kat’us Sarik: 12)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 55

Ø yasaklanan satýþ þekillerinden örnekler

1290- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), Muhakale, Müzabene, Muhabere ve Sünya, yani satýlan malýn meçhul bir kýsmýnýn satýþýndan istisna edilmesi türünden alýþveriþleri yasakladý. Bilinen bir miktar olursa sakýncasý yoktur.” (Müslim, Büyü: 16)

Muhakale: Buðdayla baþaktaki buðdayýn tahmini olarak deðiþtirilmesi ve takas yapýlmasý þekliyle yapýlan alýþveriþ þeklidir.

Müzabene: Aðaçtaki yaþ hurmayý kuru hurma karþýlýðýnda satmak veya deðiþtirmek þeklindeki satýþ þeklidir.

Muhabere: Mahsûlün belli bir miktarý karþýlýðýnda topraðý kiralamak.

Sünya: Satýþta miktarý belli edilmeyen bir þeyin satýþtan istisna edilmesidir. Belli olursa sakýncasý yoktur.

ž Tirmîzî: Bu hadis Yunus b. Ubeyd’in, Atâ’dan, Câbir’den rivâyet ettiði bu þekliyle hasen sahih garibtir.

bölüm: 56

Ø gýda maddesinin teslim alýnmadan satýlmamasý gerektiði

1291- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her kim bir gýda maddesi alýrsa onu tamamen teslim almadan satmasýn! Ýbn Abbâs der ki: “Ben her þeyin gýda maddesi gibi olduðunu zannederim.” (Buhârî, Büyü: 54; Müslim, Büyü: 8)

Tirmîzî: Bu konuda Câbir, Ýbn Ömer ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn çoðunluðunun uygulamasý bu hadise göre olup müþterinin gýda maddesinin teslim alýnmadan önce satýlmasýný hoþ görmemiþlerdir. Bazý ilim adamlarý ise yenilip içilmeyen ölçüye tartýya girmeyen bir þey satýn alan kimsenin onu tamamen teslim almadan önce satabileceðine izin vermiþlerdir. Ýlim adamlarýnýn bu konuda sýký davrandýklarý konu gýda maddesidir. Ahmed ve Ýshâk’ýn görüþü de böyledir.

bölüm: 57

Ø müslüman; müslüman kardeþinin satýþýnýn üzerine satýþ yapmaz

1292- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Biriniz bir diðerinizin satýþýna karþý satýþ yapmasýn yine sizden biriniz diðer kardeþinizin dünürlüðüne karþý dünürlük yapmasýn.” (Buhârî, Büyü: 58; Nesâî, Büyü: 19)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ebû Hüreyre ve Semure’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Ömer hadisi hasen sahihtir. Peygamber (s.a.v.)’den þöyle buyurduðu da rivâyet edilmiþtir: “Müslüman kiþi Müslüman kardeþinin pazarlýðý üzerine pazarlýk yapmaz.” Bazý ilim adamlarýna göre bu hadisteki satýþtan maksat bu pazarlýktýr.

bölüm: 58

Ø þarabýn haram kýlýnýp kaplarýnýn kýrýlmasý gereði

1293- Ebû Talha (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Ýdârem altýndaki yetimler için þarap satýn aldým. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Þarabý dök kabýný kýr.” (Ebû Dâvûd, Eþribe: 1; Ýbn Mâce, Ticarat: 11)

ž Tirmîzî: Bu konuda Câbir, Âiþe, Ebû Saîd, Ýbn Mes’ûd, Ýbn Ömer ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Talha hadisi -Sevrî bu hadisi Süddî, Yahya b. Abbâd ve Enes’den “Ebû Talha da onun yanýndaydý” diyerek rivâyet etmiþtir. Bu rivâyet Leys’in rivâyetinden daha sahihtir.

bölüm: 59

Ø þaraptan sirke yapýlabilir mi?

1294- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) içki konusunda on kiþiyi lanetlemiþtir; “Ýçki yapýlacak malzemeyi sýkan kimseye, sýkýþtýrmak için malzeme temin edene, içene, taþýyana, kendisine taþýnan kimseye, ikram edip baþkasýna sunan kimseye, alým satýmýný yapana, kazancýný yiyene, satýn alana ve kendisi için satýn alýnana.” (Ýbn Mâce, Eþribe: 6; Ebû Dâvûd, Eþribe: 3)

ž Tirmîzî: Enes hadisi garibtir. Buna benzer bir hadis Ýbn Abbâs, Ýbn Mes’ûd, Ýbn Ömer’den de rivâyet edilmiþtir.

1295- Enes b. Malik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), içki konusunda on kiþiyi lanetlemiþtir: “Ýçki yapýlacak malzemeyi sýkan kimseye, sýkan kimseye, sýktýrmak için malzeme temin edene, içene, taþýyana, kendisine taþýnan kimseye, ikram edip baþkasýna sunan kimseye, alým satýmýný yapana, kazancýný yiyene, satýn alana ve kendisi için satýn satýn alýnana.” (Ýbn Mâce, Eþribe: 6)

ž Tirmîzî: Enes hadisi garibtir. Buna benzer bir hadis Ýbn Abbas, Ýbn Mes’ûd, Ýbn Ömer,’den de rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 60

Ø sahibinden izinsiz saðmalý hayvanlar saðýlabilir mi?

1296- Semure b. Cündüp (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Sizden biriniz saðmalý hayvanlarýn bulunduðu bir sürüye uðradýðýnda sahibi orada ise ondan izin alsýn kendisine izin verildiðinde sütü saðýp içsin sürü baþýnda kimse yoksa üç sefer seslenip sahibini arasýn cevap veren olursa ondan izin alsýn, hiç kimse cevap vermez ise saðýp içsin fakat kabýna doldurup götürmesin.” (Ebû Dâvûd, Cihad: 85)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ömer ve Ebû Saîd’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Semure hadisi hasen garibtir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr.

Tirmîzî: Ali el Medînî diyor ki: Hasan’ýn, Semure’den hadis iþittiði doðrudur. Bazý hadisçiler Hasan’ýn, Semure’den rivâyeti hakkýnda söz etmiþler ve “Semure’nin sahifesinden hadis rivâyet ediyor” demiþlerdir.

bölüm: 61

Ø put, heykel ve domuz satýþý haram mýdýr?

1297- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, Câbir, fetih yýlý Mekke’de iken Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu iþitmiþtir: “Allah ve Rasûlü; içki, kendiðinden ölmüþ hayvan, domuz ve put satýþýný haram kýlmýþtýr.” Bunun üzerine Ey Allah’ýn Rasûlü! denildi. Kendiliðinden ölen hayvanýn iç yaðý hakkýnda ne dersin? O yaðlarla gemiler yaðlanýr, deriler boyanýr ve insanlar kandillerinde o yaðdan kullanýrlar. Bundan sonra Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Hayýr o haramdýr.” Rasûlullah (s.a.v.) þöyle devam etti: “Allah Yahudileri kahretsin Allah onlara iç yaðýný haram kýlmýþtý da onu eritip satarak parasýný yediler.” (Buhârî, Büyü: 112; Müslim, Müsakat: 13)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ömer ve Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Câbir hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn uygulamalarý bu hadise göredir.

bölüm: 62

Ø baðýþtan dönülebilir mi?

1298- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kötü örnek biz Müslümanlara yakýþmaz. Yaptýðý baðýþtan dönen kimse kustuðunu yalayan köpek gibidir.” (Buhârî, Hibe: 28; Müslim, Hibât: 2)

Tirmîzî: Bu konuda Ýbn Ömer’in Peygamber (s.a.v.)’den þu þekilde aktardýðý rivâyet edilir: “Bir kimsenin hediye verip sonra ondan dönmesi caiz deðildir. Ancak baba çocuðuna yaptýðý hediyeden dönebilir.”

1299- Amr b. Þuayb, Tavus’tan, Ýbn Ömer ve Ýbn Abbâs’tan merfu olarak bu hadisin benzerini rivâyet etmiþlerdir.

ž Tirmîzî: Ýbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve baþkalarýndan bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir ve þöyle derler: “Her kim yakýn akrabasýndan birine bir baðýþta bulunursa o kimsenin o baðýþýndan dönme hakký yoktur. Ve kim de yakýn akrabasý olmayan birisine baðýþta bulunursa bir karþýlýk görmediði sürece baðýþýndan dönebilir. Sûfyân es Sevrî bu görüþtedir.

Þâfii der ki: Bir kimsenin verdiði hediyeden dönmesi caiz deðildir. Ancak baba çocuðuna verdiði hediyeden dönebilir. Þâfii, Abdullah b. Ömer’in rivâyet ettiði “Bir kimsenin hediyesinden dönmesi caiz deðildir, ancak baba çocuðuna yaptýðý hediyeden dönebilir” hadisini delil olarak kullanýp böyle demektedir.

bölüm: 63

Ø Âriyye modeli satýþa izin verilmesi

1300- Zeyd b. Sabit (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.), Muhâkale ve Müzâbene modeli satýþlarý yasakladý fakat Ârýyye modeli satýþa izin vermiþtir. (Ebû davud, Büyü’: 33; Ýbn Mâce: Ticarat: 55)

Âriyye: Bir kimsenin çoluk çocuðuna taze hurma yedirebilmek için birkaç hurma aðacýnýn meyvesini, tahminî olarak, kuru hurma vererek takas etmesidir.

ž Tirmîzî: Bu konuda Ebû Hüreyre ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Zeyd b. Sabit hadisi bu þekilde rivâyet edilmiþtir. Muhammed b. Ýshâk bu hadisi Eyyûb, Ubeydullah b. Ömer, Mâlik b. Enes, Nafi’ ve Ýbn Ömer’den rivâyet ederek: Rasûlullah (s.a.v.), muhakale ve müzabere türü satýþlarý yasakladý. Ayný senedle Ýbn Ömer’den Zeyd b. Sabit’den rivâyet edilmiþ olup “Âriyye satýþýna izin verdi” þeklindedir. Bu þekil Muhammed b. Ýshâk’ýn rivâyetinden daha sahihtir.

1301- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), beþ vesaktan az olan miktardaki araya (âriyye) satýþýna izin vermiþtir.” (Ebû davud, Büyü’: 33; Ýbn Mâce: Ticarat: 55)

ž Kuteybe, Mâlik’den, Dâvûd b. Husayn’dan bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir. Yine bu hadis Mâlik’den: “Rasûlullah (s.a.v.), beþ vesak veya daha az miktarlarda olan arâya satýþýna izin verdi” þeklinde de rivâyet edilmiþtir.

1302- Zeyd b. Sabit (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.): “Aðaç üzerindeki yaþ meyveyi kuruduðunda oluþturabileceði kuru hurma miktarýný tahmin ederek o kadar kuru hurma karþýlýðýnda satmaya izin vermiþtir.” (Ýbn Mâce, Ticarat: 55; Ebû Dâvûd, Büyü’: 18)

Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Hüreyre hadisi de hasen sahihtir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamalarý bu hadise göredir. Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardan olup þöyle derler: Rasûlullah (s.a.v.), muhakale ve müzabeneyi yasaklamýþ olup arâya türü satýþa izin vermiþtir. Bu sözü söylerken Zeyd b. Sabit ve Ebû Hüreyre hadisini delil getirirler ve beþ vesaktan az olan satýþlarý caiz kabul ederler. Bu alimlere göre bu hadisin manasý Rasûlullah (s.a.v.), halka kolaylýk saðlamak için böyle izin vermiþtir derler. Çünkü halk, aðacýndaki yaþ hurmayý ancak kuru hurma karþýlýðýnda alabiliriz. Baþka imkanýmýz yoktur diye þikayette bulundular. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) beþ vesaktan az olan miktarda olursa yaþ hurmayý tahminen kuru hurmayla deðiþtirmeye ve yaþ hurma yiyebilmelerine izin vermiþ oldu.

bölüm: 64

Ø arây modeli alýþveriþ yapmaya izin verilmesi

1303- Rafi’ b. Hadîç (r.a.) ve Sehl b. Hasme’den rivâyet edildiðine göre Rasûlullah (s.a.v.): “Müzabene satýþýný yani yaþ hurmanýn kuru hurma karþýlýðýnda satýþýný yasakladý sadece “Arâyâ” sahiplerine izin verdi. Ayný þekilde yaþ üzümü kuru üzümle ve her meyveyi tahmin yoluyla alýp satmaktan yasakladý.” (Ebû Dâvûd, Büyü’; 21; Ýbn Mâce, Ticarat: 55)

ž Tirmîzî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

bölüm: 65

Ø müþteri aldatmanýn caiz olmayýþý

1304- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, -Kuteybe bu hadisi merfu olarak rivâyet etmiþtir.- Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bir kimseyi aldatmak için yapmacýk olarak o malýn fiyatýný artýrarak müþteri kýzýþtýrmayýnýz.” (Buhârî, Büyü: 60; Müslim, Büyü: 4)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn Ömer ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup, müþteri kýzýþtýrarak aldatmayý hoþ görmezler.

Tirmîzî: “Necþ” Satýcýnýn yanýna müþteri geldiðinde o malýn deðerinden daha fazla fiyat vermek suretiyle kendisi alma niyetinde olmaksýzýn sadece o müþteriyi aldatmak için yapýlan müþteri kýzýþtýrma hareketine denir ki bu bir aldatma demektir.

Þâfii diyor ki: Bir kimse satýcý için müþteri kýzýþtýrýrsa yaptýðý bu iþten dolayý günaha girer fakat alýþveriþ caizdir. Çünkü aldatmayý yapan satýcý deðildir.

bölüm: 66

Ø ölçü ve tartýda müþteriden yana fazla yapmak

1305- Sûveyd b. Kays (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ben ve Mahreme (Mahrefe) el Abdî Hecer’den kumaþ getirmiþtik. Rasûlullah (s.a.v.) bize gelerek birkaç þalvarlýk olabilecek kumaþ için pazarlýk etti yanýmýzda ücretle çalýþan ölçme iþini yapan bir tezgahtarýmýz vardý. Rasûlullah (s.a.v.), bu tezgahtara “Ölçerken müþteriden yana fazlalaþtýr” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Büyü: 7; Nesâî, Büyü: 54)

ž Tirmîzî: Bu konuda Câbir ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Sûveyd hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarý ölçü ve tartýda müþteriden yana fazlalýðý müstehab görürler.

Þu’be bu hadisi Simak’tan rivâyet ederek “Ebû Safvân” dedi ve ayný hadisi söyledi.

bölüm: 67

Ø alýþveriþte yumuþaklýk ve eli dar olan kimseye zaman tanýmak

1306- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kim darda kalan borçluya zaman tanýrsa veya alacaðýnýn tamamýný veya bir kýsmýný borçluya baðýþlarsa Allah kýyamette hiçbir gölgenin olmadýðý günde kendi arþýnýn gölgesinde gölgelendirecektir.” (Tirmîzî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ebûl Yeser, Ebû Katâde, Huzeyfe, Ýbn Mes’ûd, Ubâde ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi bu þekliyle hasen sahih garibtir.

1307- Ýbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Geçmiþ toplumlardan bir kimse hesaba çekildi, hayýr adýna hiçbir iþine rastlanmadý. Zengin olan bu kimsenin insanlarla beraber olduðu görevli personeline eli dar olan kimselerin borçlarýnýn ertelenmesi emrini verdiði bilinirdi. Allah; bu ikramý yapmaya biz o kimseden daha layýkýz dolayýsýyla onun günahlarýndan vazgeçin” buyurdu. (Müslim, Müsakat: 6)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebûl Yeser’in adý Ka’b b. Amr’dýr.

bölüm: 68

Ø zengin olanýn borcunu geciktirmesi zulümdür

1308- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Zenginin borcunu geciktirmesi haksýzlýk ve zulümdür. Kim de parasý ödenmek üzere imkaný olan bir kimseye havale edilirse ona müracaat etsin.” (Ebû Dâvûd, Büyü’: 10; Müslim, Müsakât: 7)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn Ömer ve Þerîd b. Sûveyd es Sekafî’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

1309- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Zenginin borcunu geciktirmesi haksýzlýk ve zulümdür. Kim de parasý ödenmek üzere imkaný olan bir kimseye havale edilirse ona müracaat etsin, bir satýþta iki satýþ yapma durumuna düþmesin.” (Müslim, Müsakat: 7; Ebû Dâvûd, Büyü’: 10)

ž Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Bu hadisin manasý þudur: Sizden biriniz güvenilen ve parasý olan birine alacaðýný almasý için havale edilirse bu havaleyi kabul etsin. Bazý ilim adamlarý derler ki: Alacaklý kimse imkaný olan ve güvenilen bir kimseye havale edilirse o da bu havaleyi kabul ederse havale eden borcundan temize çýkmýþ olur ve alacaklýnýn havale edene dönme hakký kalmaz. Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Bazý ilim adamlarý ise; kendisine havale edilen kimsenin iflas etmesi sebebiyle alacaklý sýkýntýya düþse ilk alacaklý olduðu þahsa dönebilir. Bu alimler Osman ve baþka ilim adamlarýnýn, “Müslüman’ýn malýnýn heder olmasý mümkün deðildir” sözünü delil olarak kabul ederler.

Ýshâk der ki: “Müslüman’ýn malýnýn heder olmasý mümkün deðildir” hadisinin manasý þudur: Alacaklý baþka birine havale edildiðinde onun parasý olduðunu zanneder fakat o züðürt birisidir. Ýþte bu durumda Müslüman’ýn malýnýn heder olmasý durumu vardýr. Bu hadis böyle durumlarda geçerlidir.

bölüm: 69

Ø münabeze ve mülamese satýþýnýn yasaklanmasý

1310- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), münabeze ve mülamese modeli satýþlarý yasakladý.” (Buhârî, Büyü: 62; Müslim, Büyü: 1)

Mülamese: Dokunma ve dokundurma modeli alýþveriþtir. Ýki kiþiden her biri düþünüp taþýnmadan birbirinin elbisesine dokunmasý veya mala eliyle dokunmasýyla satýþýn gerçekleþmesi þeklindeki alýþveriþtir ki aldanma vardýr.

Münabeze: Atmak ve atýþmak þeklindeki yapýlan alýþveriþtir. Taþ atmakla alýþveriþ gerçekleþecek þekilde kumara benzeyen aldatma olan satýþ þeklidir.

Tirmîzî: Bu konuda Ebû Saîd ve Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir.

Münabeze: Satýcýnýn bir malý sana attýðým vakit ikimizin arasýnda o alýþveriþ gerçekleþmiþtir, demesidir.

Mülamese ise: Bir mala el deðdirsen, alýþveriþ gerçekleþir. O malýn kalite ve sayýsýný görüp bilmese bile veya o mal bir kap içersinde olsa bile… Bu tür alýþveriþler cahiliyye modeli alýþveriþler olup Rasûlullah (s.a.v.) bunlarý yasaklamýþtýr.

bölüm: 70

Ø peþin para ile veresiye mal alýnacaksa vade ve miktarlar belirlensin

1311- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), Medîne’ye geldiðinde insanlar peþin para ile veresiye meyve satýn alýyorlardý. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.); “Her kim peþin para ile veresiye meyve ve mal satýn alacaksa belli ölçek belli tartý ve belli bir vade ile yapsýn” buyurdular. (Nesâî, Büyü’: 72; Müslim, Müsakat: 25)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn ebî Evfâ ve Abdurrahman b. Ebza’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ýbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve baþkalarýndan ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup peþin para ile veresiye olarak; yiyecek, giyecek, elbise ve miktarý sýfatý bilinen her þeyin satýn alýnabileceðine cevaz vermiþlerdir. Peþin para ile veresiye hayvan alma konusunda farklý görüþler ileri sürmüþlerdir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve baþkalarýndan bazý ilim adamlarý peþin para ile veresiye hayvan satýlabilir derler. Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan ve sonrakilerden bazý ilim adamlarý ise bunu hoþ karþýlamazlar. Sûfyân es Sevrî ve Küfeliler bu kanaattedirler.

Ebûl Minhal’in ismi; Abdurrahman b. Mut’ým’dýr.

bölüm: 71

Ø hisseli mülk sahiplerinden biri hissesini satmak isterse ne yapmalý?

1312- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Her kimin bir gayri menkulde ortaklýðý bulunursa o gayri menkuldeki hissesini hissedarý olan kimseye teklif etmeden baþkasýna satmasýn.” (Müslim, Müsakat: 28; Nesâî, Büyü’: 109)

ž Tirmîzî: Bu hadisin senedi muttasýl deðildir. Muhammed’den iþittim þöyle diyordu: Süleyman el Yeþkûrî’nin, Câbir b. Abdullah hayatta iken vefat ettiði söyleniyor ondan ne Katâde nede Ebû Biþr hadis iþitmemiþtir.

Muhammed b. Buhârî diyor ki: Bunlardan hiç birinin Süleyman el Yeþkürî’den hadis dinlediðini bilmiyoruz. Amr b. Dinar olursa o baþka… Belki de Amr b. Dinar, Câbir b. Abdullah’ýn saðlýðýnda Süleyman el Yeþkürî’den hadis dinlemiþ olabilir.

Muhammed þöyle devam ediyor: Ne var ki: Katâde, Süleyman el Yeþkürî’nin kendisinden deðil yazdýðý sayfalardan hadis rivâyet etmektedir. O’nun, Câbir b. Abdullah’tan rivâyet ettiði hadisleri topladýðý bir kitabý vardý.

Ebû Bekir el Attar Abdulkuddus bize aktararak Ali b. el Medînî’nin Yahya b. Saîd’den ve Süleyman et Teymî’den naklederek þöyle diyor: Câbir b. Abdullah’ýn hadis notlarýný Hasan el Basrî’ye götürdüler, aldý veya rivâyet etti. Onu Katâde’ye götürdüler o da rivâyet etti. Sonra, bana da getirdiler rivâyet etmedim, diyor ki: “Reddettim.”

bölüm: 72

Ø muhabere ve muaveme þekli satýþlar

1313- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) muhakale, müzabene, muhabere ve muaveme türü satýþlarý yasakladý. Arâyâ satýþýna izin verdi.” (Müslim, Büyü: 16; Ebû Dâvûd, Büyü’: 18)

Muhakale, Muzabene ve Muhabere: 1290 nolu hadise bkz.

Muaveme: Meyvesi yetiþmeden önce bir aðacýn birkaç senelik meyvesini satmaktýr.

Arâya: 1300 nolu hadise bkz.

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 73

Ø narh (fiyat sýnýrlamasý) getirmek kime aittir?

1314- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in zamanýnda fiyatlar yükseldi, bunun üzerine Ey Allah’ýn Rasûlü! Fiyatlara sýnýr koy, fiyatlar çok yükseldi dediler. Rasûlullah (s.a.v.): “Fiyatlarý ayarlayan Allah’týr, geniþletip çok çok veren Allah’týr. Rýzýk veren Allah’týr. Daraltýp kýtlýk getiren Allah’týr, Ben, Allah’a yanýmda kimsenin mal ve kan hakký olmadýðý halde ulaþmayý umarým” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Büyü: 49; Ýbn Mâce, Ticarat: 27)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 74

Ø alýþveriþte de aldatmak haramdýr

1315- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) bir buðday yýðýnýna uðradý elini yýðýna daldýrýnca eline ýslaklýk geldi. Bunun üzerine: “Ey bu yýðýnýn sahibi nedir bu durum” dedi. Adam: “Ey Allah’ýn Rasûlû! Gökten yaðmur isabet etmiþtir” dedi. Rasûlullah (s.a.v.): Islak olan kýsmý müþterinin görmesi için yýðýnýn üzerine çýkarmanýz gerekmez mi? Sonra þöyle devam etti: “Her kim aldatýrsa bizden deðildir.” (Ýbn Mâce: Ticarat: 36; Ebû Dâvûd, Ýcara: 50)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ýbn Ömer, Ebûl Hamza, Ýbn Abbâs, Büreyde, Ebû Bürde b. Niyâr ve Huzeyfe b. Yemân’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Ýlim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup aldatmayý hoþ karþýlamazlar ve aldatma haramdýr derler.

bölüm: 75

Ø Peygamberimiz (s.a.v.) ödünç aldýðý hayvaný nasýl iade etmiþti?

1316- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), belli bir yaþta olan deveyi bir kimseden ödünç aldý sonra ona onun devesinden daha iyi bir deve vererek þöyle buyurdu: “Sizin en hayýrlýlarýnýz ödeme bakýmýndan en iyi olanlarýnýzdýr.” (Buhârî, Vekale: 5; Müslim, Müsakat: 22)

ž Tirmîzî: Bu konuda Ebû Rafi’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Þu’be ve Sûfyân bu hadisi Seleme’den rivâyet etmiþlerdir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göredir. Belli bir yaþtaki devenin ödünç alýnmasýnda bir sakýnca görmezler. Þâfii, Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Bazý ilim adamlarý ise hayvaný ödünç almayý hoþ görmezler.

1317- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre; bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’den alacaðýný istedi ve sert davrandý, sahabe onu linç etmek istediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): Dokunmayýn ona, çünkü hak sahibinin konuþma hakký vardýr. Bir deve satýn alarak ona veriniz buyurdular. Öyle bir deve aradýlar fakat ondan daha üstün bir deve bulabildiler. Rasûlullah (s.a.v.): “O deveyi satýn alýn, ona verin þüphesiz ki sizin en hayýrlýnýz ödeme yönünden en iyi davrananýzdýr” buyurdular. (Buhârî, Vekale: 6; Müslim, Müsakat: 22)

ž Muhammed b. Beþþâr, Muhammed b. Cafer vasýtasýyla Þu’be’den, Seleme b. Kühehl’den bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmiþtir.

Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

1318- Rasûlullah (s.a.v.)’in azâdlý kölesi Ebû Rafi (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) bir adamdan genç bir deve ödünç almýþtý, sonra kendisine zekat develeri gelmiþti. Ebû Rafi’ diyor ki: Rasûlullah (s.a.v.), O adamýn devesini ödememi bana emretti. Ben de; Develer arasýnda genç deve bulamadým hepsi altý, yedi yaþýnda develerdir dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Ona onlardan birini ver çünkü insanlarýn en hayýrlýsý borcunu en iyi ödeyendir” buyurdular. (Müslim, Müsakat: 22)

ž Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir.

1319- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Allah satýþýnda hoþgörülü, alýþýnda hoþgörülü, ödemesinde hoþgörülü kimseleri sever.” (Buhârî, Büyü’: 16; Nesâî, Büyü’: 104)

ž Tirmîzî: Bu hkonuda Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmîzî: Bu hadis garibtir. Bazý kimseler bu hadisi Yunus’tan, Saîd el Makburî’den ve Ebû Hüreyre’den rivâyet etmiþlerdir.

1320- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah, geçmiþ ümmetler içerisinde bir adamý baðýþlamýþtý, bu adam satarken cömert ve hoþgörülü, alýrken yine cömert ve hoþgörülü, borcunu isterken de yine cömert ve hoþgörülü idi.” (Buhârî, Büyü: 16)

ž Tirmîzî: Bu hadis bu þekliyle sahih hasen garibtir.

bölüm: 76

Ø mescidde alýþveriþin yasaklýðý

1321- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Mescidde satan ve satýn alan bir kimseyi gördüðünüzde; “Allah ticaretine kazanç vermesin” deyin. “Yitiðini mescidde sorup arayan kimse gördüðünüzde de Allah onu sana buldurmasýn” deyin. (Müslim, Mesacid ve Mevaziis Salat: 18)

ž Tirmîzî: Ebû Hüreyre hadisi hasen garibtir. Bazý ilim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup mescidlerde alýþveriþi hoþ karþýlamazlar. Ahmed ve Ýshâk bunlardandýr. Bir kýsým ilim adamý ise buna izin vermiþlerdir.