24: cihÂd bölümleri

bölüm: 1

Ø özürlü kimsenin savaþtan geri kalabileceði

1670- Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: Bana kürek kemiði veya yazý yazabilecek bir plaka getirin dedi. Getirilen malzemeye Nisa sûresi 95. ayetini yazdýrdý. Amr b. Ümmü Mektum, Peygamber (s.a.v.)’in arkasýnda idi gözleri kör olduðu için bana izin var mý? deyince “Özür sahiplerinden baþka …” ayeti nazil oldu. (Nesâî, Cihâd: 4; Buhârî, Cihâd: 35)

ž Bu konuda Ýbn Abbâs, Câbir ve Zeyd b. Sabit’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis Süleyman et Teymî’nin Ebû Ýshâk’tan rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Þu’be ve Sevrî ayný hadisi Ebû Ýshâk’tan rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 2

Ø savaþa gitmek mi? anne babaya bakmak mý?

1671- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Bir kimse Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek cihâda çýkmak için izin istedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de annen baban var mý? buyurdu. O kimse evet deyince; “Sen anne ve babana hizmet ederek cihâdý yap” buyurdular. (Nesâî, Cihâd: 6; Buhârî, Cihâd: 137)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir. Bu hadis sahihtir. Ebû’l Abbâs, Mekkeli gözleri görmeyen bir þairdir. Ýsmi Sâib b. Ferrûh’tur.

bölüm: 3

Ø “sizden olan” emir sahipleri ne demektir?

1672- Ýbn Cüreyc (r.a.)’den aktarýldýðýna göre Ýbn Cüreyc, Nisa sûresi 59. ayeti olan: “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Rasûlüne itaat edin. Sizin gibi Müslüman olup kendilerine otorite teslim edilmiþ olan kimselere de itaat edin” ayeti hakkýnda þöyle dedi: Abdullah b. Huzafe b. Kays b. Adiyy es Sehmî’yi, Rasûlullah (s.a.v.) bir Müfrezenin baþýnda komutan olarak gönderdiðini bana Ya’la b. Müslim, Saîd b. Cübeyr vasýtasýyla Ýbn Abbâs’tan nakletmiþti. (Yani müfrezenin baþýndaki kimseye de Allah ve Rasûlüne itaat edildiði gibi itaat edileceði konusunda) (Müslim, Imara: 1; Nesâî, Biat: 28)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Bu hadisi sadece Ýbn Cüreyc’in rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 4

Ø tek baþýna yolculuk yapmanýn hoþ olmadýðý

1673- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Ýnsanlar tek baþýna yolculuk yapmanýn tehlikelerini benim bildiðim gibi bilselerdi hiçbir kimse binitiyle tek baþýna gece yolculuðuna çýkmazlardý.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 79)

1674- Amr b. Þuayb (r.a.)’ýn babasýndan ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bir yolculuða bir þeytan arkadaþ olur, Ýki yolcuya iki þeytan arkadaþ olur, üç yolcu ise kervan sayýlýr.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 79)

ž Tirmizî: Ýbn Ömer hadisi hasen sahih olup ancak bu þekliyle Âsým’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Âsým; Muhammed b. Zeyd b. Abdullah b. Ömer’in oðludur. Muhammed diyor ki: Bu kimse güvenilir ve doðru bir kimsedir. Âsým b. Ömer el Umerî ise zayýftýr, hadis olarak ondan bir þey rivâyet etmem. Abdullah b. Amr hadisi hasendir.

bölüm: 5

Ø savaþta yalan söylenebilir, aldatma yapýlabilir

1675- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdular: “Harb hile, aldatma ve yanýltmadan ibarettir.” (Buhârî, Cihâd: 156; Ýbn Mâce, Cihâd: 28)

ž Tirmizî: Bu konuda Ali, Zeyd b. Sabit, Âiþe, Ýbn Abbâs, Ebû Hüreyre, Esma binti Yezîd b. Seken, Ka’b b. Mâlik ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 6

Ø Rasûlullah (s.a.v.) kaç savaþa katýlmýþtýr

1676- Ebû Ýshâk (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Zeyd b. Erkâm’ýn yanýndaydým kendisine Rasûlullah (s.a.v.) kaç savaþa katýldý diye soruldu Zeyd ondokuz dedi. Bunun üzerine ben: Sen, onunla birlikte kaç savaþta bulundun? Dedim. On yedi dedi. Ýlk katýldýðýn savaþ hangisiydi dedim. “Zat-ül Uþeyr” veya “Zat-ül Uþeyra” dedi. (Buhârî, Meðazi: 91; Müslim, Cihâd: 49)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

 bölüm: 7

Ø askerî birlikleri savaþ konumuna getirmek

1677- Abdurrahman b. Avf (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), Bedir savaþýnda bizi geceleyin savaþ konumuna sokmuþtu.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû Eyyûb’tan da hadis rivâyet edilmiþtir. Bu hadis garibtir. Sadece bu þekliyle bilmekteyiz.Muhammed b. Ýsmail’e bu hadis hakkýnda sordum; bilemedi ve Muhammed b. Ýshâk, Ýkrime’den hadis iþitmiþtir, dedi. Muhammed b. Ýsmail’i ilk gördüðümde Muhammed b. Humeyd er Râzi, hakkýnda ki görüþü iyi idi sonralarý onun zayýf olduðu kanaatine vardý.

bölüm: 8

Ø savaþ baþlamazdan önce dua etmek

1678- Ýbn ebî Evfâ (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim Hendek savaþýndaki karþýt güçler için þöyle beddua ediyordu: “Kur’ân’ý indiren, hesaplarý çabucak gören Allah’ým bize saldýran bu düþman güçlerini sarsýntýya uðrat ve periþan et.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 39; Müslim, Cihâd: 7)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Mes’ûd’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 9

Ø savaþlarda sancak kullanýlmasý

1679- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.), Mekke’yi feth edip oraya girdiðinde sancaðý beyaz renkte idi. (Ebû Dâvûd, Cihâd: 27; Ýbn Mâce, Cihâd: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece Yahya b. Adem’in, Þerik’den rivâyetiyle bilmekteyiz.

Tirmizî: Muhammed’e bu hadis hakkýnda sordum. Bu hadisi sadece Yahya b. Adem’in, Þerik’den, rivâyeti olarak bildi ve þöyle dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’in baþýnda siyah sarýk olduðu halde Mekke’ye girdiðini pek çok râvî Þerik’den, Ammâr’dan, Ebû’z Zübeyr’den ve Câbir’den rivâyet etmiþlerdir. Muhammed diyor ki: Câbir’in hadisi iþte budur.

Tirmizî: Ed Dühnü, Becile kabilesinin bir koludur. Ammâr ed Dühnî ise; Ammâr b. Muaviye ed Dühnî olup Ebû Muaviye diye künyelenir. Hadisçiler yanýnda güvenilen bir kimsedir.

 bölüm: 10

Ø savaþta bayraklar da kullanýlýr mý?

1680- Muhammed b. Kâsým’ýn azâdlý kölesi Yunus b. Ubeyd (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Muhammed b. Kâsým kendisine Rasûlullah (s.a.v.)’in savaþlarda kullandýðý bayraðý sormak üzere beni Berâ b. Âzib’e gönderdi. Berâ dedi ki: “Nemire kumaþýndan yapýlmýþ siyah ve dört köþe idi.” (Ýbn Mâce, Cihâd: 20; Ebû Dâvûd, Cihâd: 69)

ž Tirmizî: Bu konuda Ali, Hâris b. Hassân ve Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Ýbn ebî Zaide’nin rivâyeti olarak bilmekteyiz. Ebû Yakup es Sekafî’nin ismi Ýshâk b. Ýbrahim’dir. Ubeydullah b. Musa kendisinden hadis rivâyet etmiþtir.

1681- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in bayraðý siyah sancaðý ise beyazdý.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 69)

ž Tirmizî: Ýbn Abbâs hadisi olarak, bu hadis bu yönüyle hasen garibtir.

bölüm: 11

Ø savaþlarda parolanýn yeri var mýdýr?

1682- Mühelleb b. Ebî Sufre (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Sahabeden bir kimse Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu iþitti: “Düþman gece karanlýðýndan istifade ederek aranýza girerse “Ha mîm la yunsarûn” deyin. (Ebû Dâvûd, Cihâd: 71)

ž Tirmizî: Bu konuda Seleme b. Ekvâ’dan da hadis rivâyet edilmiþtir. Bazýlarý bu hadisi Ebû Ýshâk’tan, Sevrî’nin rivâyeti gibi rivâyet ettiler. Yine bu hadis Ebû Ýshâk’tan, Mühelleb b. Ebî Sufra vasýtasýyla mürsel olarak ta rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 12

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’in kýlýcý nasýldý?

1683- Ýbn Sirîn (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ben kýlýcýmý Semüre b. Cündüp’ün kýlýcýna benzer þekilde yaptýrdým. Semure’de kendi kýlýcýný Rasûlullah (s.a.v.)’in kýlýcýna benzer þekilde yaptýrdýðý kanaatinde idi. Rasûlullah (s.a.v.)’in kýlýcý da o devirde en güzel kýlýçlarýn yapýldýðý Benî Hanif kabilesinin kýlýçlarý gibiydi. (Ýbn Mâce: Cihâd: 18)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece bu þekliyle biliyoruz Yahya b. Saîd el Kattan katip Osman b. Sa’d hakkýnda söz ederek hafýza yönünden zayýf olduðunu söylemiþtir.

bölüm: 13

Ø savaþta oruç tutulmalý mý?

1684- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), Fetih senesi; Merruz Zahran’a varýnca düþmanla karþýlaþacaðýmýzý bize bildirerek oruçlarýmýzý bozmamýzý emretti bizde hep birlikte orucumuzu bozduk.” (Ebû Dâvûd, Sýyam: 43; Müslim, Sýyam: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu konuda Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 14

Ø Rasûlullah (s.a.v.) savaþýn en korkulu anlarýnda öne çýkardý

1685- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.); Ebû Talha’nýn, Mendûb denilen atýna bindi” dedi ve sözünü þöyle sürdürdü: “Rasûlullah (s.a.v.)’i savaþtaki korkulu bir anda daima en önde bulurduk.” (Müslim, Fedail: 11)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Amr Ýbn Âs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir.

1686- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Medîne’de düþman baskýný olabileceðine dair korkulu bir an yaþanmýþtý. Rasûlullah (s.a.v.), Mendûb denilen bir atý ödünç olarak aldý ve çevreyi dolaþarak korkulacak bir þey yok dedi.” Zaten korkulu bir durumla karþýlaþtýðýmýzda Peygamberimiz (s.a.v.)’i daima en önde bulurduk. (Müslim, Fedail: 11)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

1687- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) insanlarýn en cesuru en cömerdi ve þecaatlisi idi.” Enes diyor ki: Bir gece Medîneliler bir ses iþittiler ve korktular. Rasûlullah (s.a.v.), Ebû Talha’ya ait çýplak bir atýn üzerinde kýlýcýný kuþanmýþ vaziyette insanlarýn karþýsýna çýkarak þöyle dedi: Hiç korkmayýn, hiç korkmayýn buyurdu ve bindiði atý kastederek, onu çok seri, ve hýzlý buldum dedi. (Müslim, Fedail: 11)

bölüm: 15

Ø savaþta dirençli olmak

1688- Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Bir adam Berâ b. Âzib’e, Ey Ebû Umâra dedi. Huneyn savaþýnda Rasûlullah (s.a.v.)’i yalnýz býrakýp kaçmýþ mýydýnýz? Berâ dedi ki:Hayýr Vallahi Rasûlullah (s.a.v.), geri çekilmedi fakat Hevazin’in oklarýyla karþý karþýya kalan bazý ayaðýna çabuk askerler dönüp kaçtýlar. Bu esnada Rasûlullah (s.a.v.), katýrýnýn üzerinde ve Ebû Sûfyân b. Hâris b. Abdulmuttalib’te katýrýn yularýný tutmaktaydý ve yine bu anda Rasûlullah (s.a.v.): Ben Peygamberim yalan yok, ben Abdulmuttalib’in torunuyum diyordu.” (Müslim Cihâd, 28; Buhârî, Cihâd: 32)

ž Tirmizî: Bu konuda Ali, Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir.

1689- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Huneyn günü savaþ meydanýndaki insanlarý gördüm iki bölük geri çekilip kaçýþtýlar Rasûlullah (s.a.v.)’in etrafýnda yüz kiþi bile kalmamýþtý. (Müslim, Cihâd: 28)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Ubeydullah’ýn bu hadisini sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

bölüm: 16

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’in kýlýçlarý nasýldý?

1690- Mezîde (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’i Fetih günü Mekke’ye girdiðinde kullandýðý kýlýcýn kabzasý altýn ve gümüþle süslenmiþ idi. Hadisin râvîsi Tâlib diyor ki: Kýlýçtaki gümüþten sordum kýlýç kabzasýnýn baþý gümüþtendi dedi. (Buhârî, Cihâd: 82; Ebû Dâvûd: Cihâd: 64)

ž Tirmizî: Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen garibtir. Hud’un dedesinin ismi Mezidetül Asarî’dir.

1691- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in kýlýcýnýn kabzasýnýn baþý gümüþtendi. (Ebû Dâvûd, Cihâd: 64)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadis ayný þekilde Hemmâm vasýtasýyla Katâde ve Enes’den de rivâyet edilmiþtir. Bazýlarý bu hadisi Saîd b. Ebû’l Hasan’dan rivâyet ederler o da þöyle der: “Rasûlullah (s.a.v.)’in kýlýç kabzasýnýn baþý gümüþtendi.”

bölüm: 17

Ø savaþlarda kullanýlan çelik elbise (zýrh)

1692- Zübeyr b. Avvam (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Uhud savaþý günü Rasûlullah (s.a.v.)’in üzerinde iki zýrh vardý. Derken bir kayaya týrmanmak istedi. Zýrhlarýn aðýrlýðýndan buna gücü yetmedi. Nihayet Talha çömeldi ve basamak görevi yaptý. Rasûlullah (s.a.v.), onun üzerine basarak kaya üzerine çýkýp doðruldu. Zübeyr diyor ki: Rasûlullah (s.a.v.)’in; Talha, Cenneti hak etti buyurduðunu iþittim. (Ebû Dâvûd, Cihâd: 68; Ýbn Mâce: Cihâd: 18)

ž Tirmizî: Bu konuda Safvân b. Ümeyye, Sâib b. Yezîd’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen garib olup sadece Muhammed b. Ýshâk’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 18

Ø savaþlarda kullanýlan çelik baþlýk (miðfer)

1693- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), feth yýlý Mekke’ye baþýnda bir miðfer olduðu halde girdi de bu arada Ýbn Hatal’ýn Ka’be’nin örtülerine yapýþmýþ olduðu haberi kendisine verildi de “Onu öldürün” buyurdu. (Ýbn Mâce, Cihâd: 18; Buhârî, Cihâd: 84)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Mâlik’den baþka hiçbir kimsenin bu hadisi Zührî’den rivâyet ettiðini bilmiyoruz.

bölüm: 19

Ø savaþlarda kullanýlan atlarýn deðer ve kýymeti

1694- Urve el Bârýkî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Hayýr; kýyamete kadar atlarýn alýnlarýna baðlýdýr. Yani her türlü ganimet ve sevaplar.” (Ýbn Mâce, Cihâd: 14; Ebû Dâvûd: Cihâd: 42)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Ömer, Ebû Saîd, Cerir, Ebû Hüreyre, Esma binti Yezîd, Muðîre b. Þu’be ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Urve: Ebû’l Ca’d el Bârýkî’nin oðludur, kendisine Urve b. Ca’d ta denmektedir.

Ahmed b. Hanbel diyor ki: Bu hadisten anlaþýlmasý gereken: “Kýyamete kadar devlet baþkanlarýyla beraber cihâdýn devam ettirilmesi gerekir.”

bölüm: 20

Ø atlarýnda deðiþik özellikleri var mýdýr?

1695- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kýzýl renkli atlar bereketli olanlardýr.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 42)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib olup bu þekliyle sadece Þeyban’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz.

1696- Ebû Katâde (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Atlarýn en hayýrlýsý siyah olup alnýnda beyazlýk olan üst dudaðýyla burnu beyaz olan atlardýr. Sonra ayaklarý beyaz sað tarafý sade renk olan siyah atlardýr. Bu özellikte bulunamaz ise bu özellikleri olan doru attýr.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 42)

1697- Muhammed b. Beþþâr (r.a.), Vehb b. Cerir vasýtasýyla Übey’den Yahya b. Eyyûb’tan, Yezîd b. Ebî Habib’den ayný senetle bu hadisin mana olarak bir benzerini rivâyet etmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

bölüm: 21

Ø beðenilmeyen atlar da var mýdýr?

1698- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), atlar içine dört ayaðý da beyaz olandan hoþlanmazdý.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 43)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Þu’be bu hadisi Abdullah b. Yezîd el Has’amî’den, Ebû Zür’a’dan, Ebû Hüreyre’den benzeri þekilde rivâyet etmiþtir. Ebû Zür’a b. Amr b. Cerir’in ismi Harim’dir.

Muhammed b. Humeyd er Râzi, Cerir vasýtasýyla Umâra b. Ka’ka’dan rivâyet ederek þöyle demiþtir: Ýbrahim Nehaî bana þöyle dedi: Bana hadis aktaracaksan Ebû Zür’a’dan aktar çünkü Ebû Zür’a bir keresinde bana hadis rivâyet etti. Seneler sonra o hadisi kendisine sorduðumda hiçbir harfini dahi eksiltmekten tekrar bana aktarmýþtý.

bölüm: 22

Ø atlarý yarýþtýrmak müsabaka yapmak caiz midir?

1699- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), eðitilip terbiye edilmiþ bir atý mesafe olarak altý mil olan Hayfa’dan Seniyyet-ül Veda’ya kadar koþturdu.

Eðitilip terbiye edilmemiþ atý aralarý bir mil mesafe olan Seniyyetül Veda’dan Züreyk oðullarý mescidine kadar koþturdu. Bende yarýþçýlar arasýnda idim. Benim atým duvarý atlamýþtý. (Ebû Dâvûd, Cihâd: 60; Ýbn Mâce: Cihâd: 44)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre, Câbir, Âiþe, Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Bu hadis Sevrî’nin rivâyeti olarak sahih hasen garibtir.

1700- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: Müsabaka, yarýþ yapmak at ve deve koþturmakta, ok ve benzeri þeyleri atmaktadýr. (Ebû Dâvûd, Cihâd: 60)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

bölüm: 23

Ø Rasûlullah (s.a.v.), ehli beytine ne tavsiye etmiþtir?

1701- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), Allah tarafýndan görevlendirilmiþ bir kuldu diðer insanlardan ayrý olarak biz ehli beytine özellikle tavsiye ettiði üç þey þuydu: Abdesti güzelce almayý, sadaka yememeyi, eþekleri atlara çekmemeyi bize emretmiþti.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 53)

ž Tirmizî: Bu konuda Ali’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir. Sûfyân es Sevrî bu hadisi Ebû Cehdam’dan rivâyet ederek senedinde: “Ubeydullah b. Abdullah b. Abbâs, Ýbn Abbâs’tan” demiþtir.

Tirmizî: Muhammed’den iþittim diyordu ki Sevrî’nin rivâyeti pek saðlam deðildir. Sevrî bu rivâyetinde vehme kapýlmýþtýr. Sahih olan rivâyet Ýsmail b. Uleyye ve Abdulvaris b. Saîd’in, Ebû Cehdam’dan, Abdullah b. Ubeydullah b. Abbâs’tan ve Ýbn Abbâs’tan aktarýlandýr.

bölüm: 24

Ø fakir ve garibler yüzünden yardým edilip rýzýklandýrýlýyoruz

1702- Ebû’d Derdâ (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim þöyle diyordu: “Zayýf kimsesiz ve fakirleriniz arasýnda beni arayýn, beni ancak onlarýn yanýnda bulursunuz, çünkü sizler o fakir ve zayýf insanlar yüzünden rýzýklandýrýlýyor ve Allah tarafýndan yardým görüyorsunuz.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 70)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 25

Ø hayvanlara çýngýrak ve çan takmak uygun mudur?

1703- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Çýngýrak ve köpek bulunan topluluklara melekler arkadaþlýk etmezler.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 46)

ž Tirmizî: Bu konuda Ömer, Âiþe, Ümmü Seleme’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 26

Ø ispiyonculuk yapmalý mý?

1704- Berâ (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) iki ordu gönderdi. Onlardan birine Ali b. Ebî Tâlib’i diðerine de Hâlid b. Velid’i komutan tayin etti ve þöyle buyurdu: Eðer savaþ gerçekleþirse Ali baþkomutandýr. Sonunda Ali bir kaleyi fethetti ve elde edilen ganimetler içersinden bir cariye aldý. Bunun üzerine Hâlid b. Velid benimle bir mektup göndererek Ali’nin bu hareketini ifþa etmiþ oldu. Rasûlullah (s.a.v.)’e gelince mektubu verdim o da okudu rengi deðiþti ve þöyle dedi: Allah’ý ve Rasûlünü seven; Allah ve Rasûlünün de kendisini sevdiði kimse hakkýnda sen ne düþünüyorsun? Ben de; “Allah’ýn gazabýndan ve Peygamber (s.a.v.)’in öfkesinden Allah’a sýðýnýrým. Ben sadece bir elçiyim” deyince Rasûlullah (s.a.v.) sustu öfkesi dindi. (Ebû Dâvûd, Haraç: 5)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Bu hadis hasen garib olup bu hadisi sadece Ahvas b. Cevvab’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Hadiste geçen “Yeþî bihi” kelimesinin anlamý gammazlamak ve ispiyonculuk anlamýna gelir.

bölüm: 27

Ø devlet baþkaný da dahil herkes çobandýr

1705- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: Dikkat edin! Hepiniz çobansýnýz hepiniz sürüsünden sorumludur. Ýnsanlarýn idaresini üstlenen devlet baþkaný çobandýr halkýndan sorumludur. Erkek evinin çobanýdýr ve çoluk çocuðundan sorumludur. Kadýn da, kocasýnýn evinde çobandýr. Kocasýnýn evinden sorumludur. Köle efendisinin malý üzerinde çobandýr ve o köle o maldan sorumludur. Dikkat edin? Hepiniz çobansýnýz, hepiniz kendi sürünüzden sorumlusunuz. (Ebû Dâvûd, Harac: 1)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre, Enes, Ebû Musa’dan da hadis rivâyet edilmiþtir. Ebû Musa hadisi pek makbul deðildir. Enes’in hadisi de pek makbul deðildir. Ýbn Ömer hadisi hasen sahihtir.

Tirmizî: Ýbrahim b. Beþþâr er Ramâdî, Sûfyân b. Uyeyne’den, Büreyd b. Abdullah b. Ebû Bürde’den ve Ebû Musa’dan bu hadisi bize aktarmýþtýr.

Bunu bu þekilde Ýbn Beþþâr bildirdi ve dedi ki: Pek çok kiþi bu hadisi Sûfyân’dan, Büreyd’den, Ebû Bürde’den mürsel olarak rivâyet etmiþ olup bu daha sahihtir.

Muhammed diyor ki: Ýshâk b. Ýbrahim, Muâz b. Hiþâm’dan, babasýndan, Katâde’den, Enes’den rivâyet etmiþtir ki þöyledir: “Allah her çobana gütmesini dilediði sürüden soracaktýr.”

Tirmizî: Muhammed’den iþittim þöyle diyordu: Bu rivâyet pek makbul deðildir. Sahih olan rivâyet: Muâz b. Hiþâm babasýndan, Katâde’den ve Hasan’dan mürsel olarak yapýlan rivâyettir.

bölüm: 28

Ø devlet baþkanýna itaat edilmelidir

1706- Ümmül Husayn el Ahmesiyye (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den veda haccý hutbesinde üzerinde koltuðunun altýndan dolayarak büründüðü bir çeþit çizgili kumaþla örtünmüþ olduðu halde dinledim. Sanki þu anda konuþurken titreyen pazýsýna bakar gibiyim, þöyle buyurmuþtu: “Ey insanlar Allah’a karþý sorumluluk bilinci içersinde olunuz yolunuzu kitapla bulmaya çalýþýnýz. Sizin baþýnýza kulaðý kesik Habeþli bir köle bile getirilmiþ olsa Allah’ýn kitabýna göre hareket edip size de onu uyguladýðý sürece onun emirlerini dinleyin ve itaat edin.” (Müslim, Imara: 13)

ž Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre, Irbad b. Sariye’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Bu hadis hasen sahihtir. Ümmü Husayn’dan deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 29

Ø yaratana isyan olan konuda yaratýða itaat olunmaz

1707- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kendisine isyan emrolunmadýkça hoþlansa da hoþlanmasa da her konuda idareciyi dinlemek ve itaat etmek her Müslümana farzdýr. Eðer kendisine isyan emredilirse itaat etme ve dinlemek mecburiyeti yoktur.” (Müslim, Imara: 16)

ž Tirmizî: Bu konuda Ali, Imrân b. Husayn, Hakem b. Amr el Gýfârî’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 30

Ø hayvanlarý birbiriyle dövüþtürmenin yasaklýðý

1708- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) hayvanlarý birbirleriyle dövüþtürmeyi yasakladý.” (Ebû Dâvûd, Cihâd: 51)

1709- Mûcâhid (r.a.)’den rivâyete göre: Peygamber (s.a.v.), hayvanlarý birbirleriyle dövüþtürmeyi yasakladý bu hadiste “Ýbn Abbâs’tan” dememiþtir. Bu rivâyetin Kuteybe rivâyetinden daha sahih olduðu söylenmiþtir.

ž Þerik ayný hadisi Â’meþ’den, Mûcâhid’den ve ibn Abbâs’tan benzeri rivâyet etmiþ olup “Ebû Yayha’dan” dememiþtir. Bu þekilde Ebû Küreyb; Yahya b. Adem’den, Þerik’den rivâyet etmiþtir. Ebû Muaviye; A’meþ’den, Mûcâhid’den benzerini rivâyet etmiþtir. Ebû Yahya = Atât el Kûfî’dir. Ýsminin Zazan olduðu da söylenir.

Tirmizî: Bu konuda Talha, Câbir, Ebû Saîd ve Ikras b. Zûeyb’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

1710- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre: “Peygamber (s.a.v.), yüze damga vurmaktan yasakladý.” (Müslim, Libas: 29)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 31

Ø savaþa katýlma yaþý kaçtýr?

1711- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ondört yaþýmda iken bir orduya katýlmak üzere Rasûlullah (s.a.v.)’e gösterildim beni asker olarak kabul etmedi. Bir sonraki sene onbeþ yaþýmda iken tekrar gösterildim; beni asker olarak kabul etti. Nafi’ diyor ki: Bu hadisi Ömer b. Abdulaziz’e aktardým. O da þöyle dedi: Küçükle büyük arasýndaki yaþ sýnýrý budur dedi ve onbeþ yaþýna girenlere maaþ baðlanmasý emrini tüm valiliklere yazý ile bildirdi.” (Ebû Dâvûd, Harac: 15)

ž Ýbn ebî Ömer, Sûfyân b. Uyeyne vasýtasýyla Ubeydullah’tan mana olarak bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmiþ olup bu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmiþ olup bu rivayette: “Ömer b. Abdulaziz; savaþa katýlacaklar arasýndaki yaþ sýnýrý budur” dedi. Maaþ baðlanma konusunu zikretmedi.

Tirmizî: Ýshâk b. Yusuf hadisi Sûfyân es Sevrî’nin rivâyeti olarak hasen sahih garibtir.

bölüm: 32

Ø Þehîd olmak tüm günahlarý siler mÝ?

1712- Katâde (r.a.)’in babasýndan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), bir gün sahabesi arasýnda kalkýp cihâdýn ve Allah’a imanýn amellerin en deðerlisi olduðundan bahsetmiþti. Bu arada bir adam: Ya Rasûlullah dedi. Allah yolunda þehîd olarak can verirsem günahlarýma keffâret olur mu? Ne dersiniz? Rasûlullah (s.a.v.), Allah yolunda sabýr ve dirençle savaþtan kaçmaksýzýn düþman saflarýna ilerliyerek savaþýp þehîd olursan evet günahlarýna keffâret olur dedi. Sonra Rasûlullah (s.a.v.), nasýl demiþtin? Dedi. O kimse de sorusunu tekrar ederek Allah yolunda savaþýrken þehîd düþersem günahlarýma keffâret olur mu? Ne dersiniz deyince Rasûlullah (s.a.v.): “Evet sen mükafatýný sadece Allah’tan bekleyerek sabýr ve dirençle savaþtan kaçmaksýzýn hep düþman üzerine ilerleyerek savaþýp öldürülürsen evet tüm günahlarýna keffâret olur sadece borç bunun dýþýndadýr. Bunu bana böylece Cibril söyledi.” (Dârimî Cihâd: 21; Nesâî, Cihâd: 31)

ž Tirmizî: Bu konuda Enes, Muhammed b. Cahþ ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir. Bazýlarý bu hadisi Saîd el Makburî’den ve Ebû Hüreyre’den benzeri þekilde rivâyet etmiþlerdir. Yahya b. Saîd el Ensârî ve pek çok kiþi ayný hadisi Abdullah b. Ebî Katâde’den ve babasýndan rivâyet etmiþ olup bu rivâyet Saîd el Makburî’nin, Ebû Hüreyre’den rivâyetinden daha sahihtir.

bölüm: 33

Ø þehîdler nasýl defnedilir?

1713- Hiþâm b. Âmir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Uhud savaþý sonrasý þehîdlere kazýlacak kabirler konusunda savaþtan yaralý çýkan askerler kabir kazmanýn zorluðundan dolayý Rasûlullah (s.a.v.)’e þikayette bulundular da; bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), kabri geniþ ve güzelce kazýn iki veya üç kiþiyi bir kabre defnedin Kur’ân’ý en iyi bilenleri defnederken öne geçirin buyurdu. Babam da bu savaþta þehîd olmuþtu da bir kabrin içersinde iki kiþinin önüne geçirildi. (Ebû Dâvûd, Cenaiz: 26; Ýbn Mâce: Cenaiz: 28)

ž Tirmizî: Bu konuda Habbab, Câbir, Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir.

Sûfyân es Sevrî ve baþkalarý bu hadisi Eyyûb’tan, Humeyd b. Hilâl’den, Hiþâm b. Âmir’den rivâyet etmiþlerdir.

Ebû’d Dehma’nýn ismi Kýrfe b. Büheys veya Beyhes’tir.

bölüm: 34

Ø her konuda olduðu gibi savaþta da istiþare esastýr

1714- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Bedir savaþý sonrasý esirler elde edilince Rasûlullah (s.a.v.) bu esirler hakkýnda ne dersiniz? Buyurdu. Hadis uzuncadýr. (Müsned: 3452)

ž Tirmizî: Bu konuda Ömer, Ebû Eyyûb, Enes ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasendir. Ebû Ubeyde babasýndan hadis iþitmemiþtir. Ebû Hüreyre’nin þöyle dediði rivâyet edilmektedir: “Rasûlullah (s.a.v.)’den daha çok arkadaþlarýyla istiþare eden bir kimse görmedim.”

bölüm: 35

Ø düþman askerinin cesedi hiçbir þekilde geri verilmez

1715- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir: “Müþrikler kendilerinden öldürülen bir kimsenin cesedini satýn almak istediler Rasûlullah (s.a.v.), cesedi onlara satmayý kabul etmedi.” (Müsned: 2119)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece Hakem’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Haccac b. Ertae ayný þekilde bu hadisi Hakem’den rivâyet etmiþtir.

Ahmed b. Hanbel diyor ki: Ýbn ebî Leylâ’nýn bu hadisi delil sayýlmaz. Muhammed b. Ýsmail diyor ki: Ýbn ebî Leylâ doðru bir kimsedir. Fakat hadisin saðlamýný çürüðünden ayýrt edemez ben ondan bir þey rivâyet etmem Ýbn ebî Leylâ gerçekten doðru dürüst ve fýkýhçý biri olup hadislerin senetlerinde yanýlmaktadýr.

Nasr b. Ali, Abdullah b. Dâvûd vasýtasýyla Sûfyân es Sevrî’den rivâyet ederek bize þöyle demiþtir: Bizim fýkýhçýlarýmýz Ýbn ebî Leylâ ve Abdullah b. Þübreme’dir.

bölüm: 36

Ø mücahid savaþtan kaçmaz, kaçmamalýdýr

1716- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) bizi bir müfreze olarak göndermiþti. Derken hepimiz bozguna uðradýk darmadaðýnýk bir duruma geldik. Medîne’ye dönerek gizlendik ve mahvolduk dedik. Sonra Rasûlullah (s.a.v.)’e geldik ve Ey Allah’ýn Rasûlü biz savaþtan kaçan kimseleriz dedik Rasûlullah (s.a.v.)’de buyurdular ki: Hayýr sizler döne döne savaþ eden kimselersiniz. Ben de Müslüman birliðinden bir askerim.” (Ebû Dâvûd: Cihâd: 96)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu hadisi sadece Yezîd b. Ebî Ziyâd’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Hadiste geçen “Müfreze darmadaðýn oldu” sözünün manasý savaþtan ürküp kaçýþtýlar anlamýndadýr. “Akkararûn” Taktik gereði bir baþka birliðe katýlmak üzere geri çekilip savaþa devam edenler demektir, “savaþtan kaçan” kimseler demek deðildir.

bölüm: 37

Ø þehîdler öldükleri yere defnedilir baþka yerlere nakledilemez

1717- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Uhud savaþý sonrasý halam babamý aile mezarlýðýmýz durumunda olan bir yere defnetmek üzere getirmiþti. Derken Rasûlullah (s.a.v.) þöyle ilan ettirdi: “Þehîdleri öldürüldükleri yere geri getiriniz.” (Ýbn Mâce: Cenaiz: 28)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Nübeyh güvenilen bir kiþidir.

bölüm: 38

Ø savaþtan dönen mücahitler karþýlanmalý mý?

1718- Sâib b. Yezîd (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. “Rasûlullah (s.a.v.) Tebük seferinden dönünce Müslümanlar orduyu karþýlamak üzere seniyyetül veda denilen yere kadar çýkmýþlardý. Halkla beraber ben de çýktým ve o zaman ben çocuktum.” (Buhârî, Cihâd: 195)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 39

Ø savaþsýz elde edilen ganimetler

1719- Mâlik b. Evs b. Hadesân (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ömer b. Hattâb’tan iþittim þöyle diyordu: Nadroðullarýnýn mallarý Allah’ýn peygamberine savaþsýz olarak verdiði ve Müslümanlarýn uðrunda at ve deve koþturmadýklarý ganimetlerdendi. Bundan dolayý da sadece Rasûlullah (s.a.v.)’e ait olmuþtu. Rasûlullah (s.a.v.) bu tür ganimetlerden ailesinin bir yýllýk ihtiyacýný ayýrýr geri kalanýný Allah yolunda savaþ için binit ve silaha harcardý. (Nesâî, Kasmûl Fey: 1; Müslim, Cihâd: 15)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadisi Sûfyân b. Uyeyne, Ma’mer ve Ýbn Þihâb’tan rivâyet etmiþtir.