29: týp BÖLÜMLERÝ

bölüm: 1

Ø perhiz mutlaka gereklidir

2036- Katâde b. Numân (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Allah sevdiði kulunu dünyada koruyup himaye eder týpký sizden birinizin hastasýný yasaklanan sudan koruduðu gibi.” (Müsned: 22516)

ž Tirmizî: Bu konuda Suheyb ve Ümmü Münzîr’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen garibtir. Bu hadis Mahmûd b. Lebîd’den mürsel olarak rivâyet edilmiþtir.

Ali b. Hucr, Ýsmail b. Cafer vasýtasýyla Amr’dan, Âsým b. Ömer b. Katâde’den, Mahmûd b. Lebîd’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþ olup senedinde “Katâde b. Numân’ý” zikretmemiþtir.

Tirmizî: Katade b. Numân ez Zufrî, Ebû Saîd el Hudrî annesi bir kardeþidir. Mahmûd b. lebîd küçük çocuk iken Rasûlullah (s.a.v.)’e ulaþmýþ ve onu görmüþtür.

2037- Ümmül Münzir (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v.) ve beraberinde Ali olduðu halde bana geldi. Bizim de asýlý hurma salkýmlarýmýz vardý. Rasûlullah (s.a.v.) onlardan yemeye baþladý. Ali de yiyordu. Rasûlullah (s.a.v.), Ali’ye: “Sakýn ha sen yeme hastalýktan yeni kurtuluyorsun” buyurdu. Bunun üzerine Ali oturdu Rasûlullah (s.a.v.) yemeye devam etti. Ben de onlara þalgam yapraðý ve arpadan yapýlmýþ bir yemek getirdim. Rasûlullah (s.a.v.): “Ey Ali! Ýþte bundan ye bu senin için daha faydalýdýr” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Týp: 2; Ýbn Mâce, Týp: 3)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Füleyh’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Bu hadisi sadece Füleyh b. Süleyman vasýtasýyla Eyyûb b. Abdurrahman dan da rivâyet edilmiþtir.

Muhammed b. Beþþâr, Ebû Âmir ve Ebû Dâvûd vasýtasýyla Füleyh b. Süleyman’dan, Eyyûb b. Abdurrahman’dan, Yakup’tan, Ümmül Münzir el Ensârîyye’den bu hadisi aktararak: “Rasûlullah (s.a.v.) bize geldi…” Yunus b. Muhammed’in rivâyetinden farklý olarak “Senin için uygundur” ifadesi yerine: “Senin için faydalýdýr” ifadesini kullandý.

Muhammed b. Beþþâr bu hadisi rivâyet ederken bana Eyyûb b. Abdurrahman aktardý demektedir.

Bu hadis ceyyid garibtir.

bölüm: 2

Ø mutlaka tedavi olmak gereklidir

2038- Üsâme b. Þerîk (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Bedeviler: Ey Allah’ýn Rasûlü! Hastalanýrsak tedavi yoluna gidelim mi? Dediler. Rasûlullah (s.a.v.), “Evet tedavi görün, Ey Allah’ýn kullarý tedavi olunuz. Çünkü Allah yarattýðý her bir hastalýk için mutlaka þifasýný yada devasýný yaratmýþtýr. Ancak bir hastalýk müstesnadýr” buyurdular. Bunun üzerine o bir hastalýk nedir? Ey Allah’ýn Rasûlü dediklerinde; “O Ýhtiyarlýktýr” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Týp: 1; Ýbn Mâce: Týp: 1)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Mes’ûd, Ebû Hüreyre, Ebû Huzâme, babasýndan ve Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 3

Ø hastaya hafif olan çorba ve bulamaç yedirmeli

2039- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in ev halkýndan biri sýtma hastalýðýna yakalandýðýnda bulamaç yapýlmasýný emrederdi. Bulamaç yapýlýnca da ondan içmelerini emrederdi ve bu bulamaç yemeði hakkýnda þöyle buyururdu: “Kederli kimsenin kalbini güçlendirir. Hastanýn kalbinden aðrýyý giderir sizden birinizin yüzünden kiri su ile giderdiði gibi…” (Ýbn Mâce, Týp: 5)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu hadisi Ýbn’ül Mübarek, Yunus’tan, Zührî’den, Urve’den, Âiþe’den rivâyet etmiþtir. Yine bu hadisi ayný þekilde Huseyn b. Muhammed, Ebû Ýshâk et Talikânî’den ve Ýbn’ül Mübarek’den bize aktarmýþtýr.

bölüm: 4

Ø hastalarý yemek yemeye ve içmeye zorlamamak gerekir

2040- Ukbe b. Âmir el Cühenî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Hastalarýnýzý yemeye içmeye zorlamayýnýz çünkü Allah onlarý yedirir ve içirir.” (Ýbn Mâce, Týp: 4)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib olup sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

bölüm: 5

Ø çörek otu ölümden baþka her derde devadýr

2041- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Þu çörek otunu kullanmaya devam edin çünkü onda her derdin devasý vardýr ancak sâm bunun dýþýndadýr. Sâm ise: Ölümdür.” (Ýbn Mâce, Týp: 5)

ž Tirmizî: Bu konuda Büreyde, Ýbn Ömer ve Âiþe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir.

“Habbet-üs sevda” Þûnîz’dir, yani çörekotudur.

bölüm: 6

Ø deve sidiði tedavi olarak kullanýlabilir mi?

2042- Enes (r.a.)’den rivâyete göre: “Ureyne kabilesinden bazý kimseler Medîne’ye gelmiþlerdi de Medîne’nin havasý onlara aðýr gelmiþti; bu yüzden Rasûlullah (s.a.v.) onlarý zekat develerinin bulunduðu Medîne dýþýndaki bir yere gönderdi ve orada develerin idrarý ve sütlerini içiniz” buyurdu. (Ýbn Mâce, Týp: 30)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 7

Ø intihar edenlerin kýyametteki durumlarý nasýl olacaktýr?

2043- Ebû Hüreyre (r.a.)’den merfu olarak þöyle demiþtir: “Her kim bir demir parçasýyla intihar ederse kýyamet günü o demiri elinde olduðu halde gelecek ve ebedî ateþin içersinde o demiri karnýna saplayýp duracaktýr. Her kimde bir zehirle intihar ederse onun zehiri de elinde olacak ve ebedî kalacaðý Cehennem ateþi içerisinde o zehirini yudumlayacaktýr.” (Ebû Dâvûd, Týp: 11)

2044- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her kim bir demir parçasýyla intihar ederse kýyamet günü o demiri elinde olduðu halde gelecek ve ebedî ateþin içersinde o demiri karnýna saplayýp duracaktýr. Her kimde bir zehirle intihar ederse onun zehiri de elinde olacak ve ebedî kalacaðý Cehennem ateþi içerisinde o zehirini yudumlayacaktýr. Her kimde daðdan ve yüksek bir yerden kendisini atarak intihar etmiþse o kimse de ebedi olarak Cehennem ateþine yuvarlanýp duracaktýr.” (Ebû Dâvûd, Týp: 11)

ž Muhammed b. Alâ; Vekî’ ve Ebû Muaviye vasýtasýyla A’meþten, Ebû salih’ten, Ebû Hüreyre’den, Ameþ’ten, Þu’be’nin rivâyette bulunduðu hadisin bir benzerini bize rivâyet etmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis birinci hadisten daha saðlamdýr. Bu hadisi pek çok kimse A’meþ’den, Ebû Salih’den, Ebû Hüreyre’den bu þekliyle rivâyet ettiler.

Muhmmed b. Aclân, Saîd el Makbûrî’den ve Ebû Hüreyre’den rivâyet ederek þöyle demiþtir: “Her kim zehir ile intihar etmiþse Cehennem’de azâb görecektir” “ebedi olarak” sözünü söylememiþtir.

Ayný þekilde Ebû’z Zinâd, A’rec’den ve Ebû Hüreyre’den bu hadisi rivâyet etmiþ olup bu rivâyet daha sahihtir. Çünkü rivâyetler; Tevhid inancýna sahip kiþilerin azabý gördükten sonra Cehennem’den çýkacaklarý þeklindedir. Bu rivâyetlerde ise “Ebedî kalacaklar” ifadesi geçmemektedir.

2045- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), kötü ilaçlarý kullanmayý yasakladý.” (Ebû Dâvûd, Týp: 11; Ýbn Mâce, Týp: 11)

ž Tirmizî: Yani zehir gibi.

bölüm: 8

Ø sarhoþluk veren þeylerle tedavinin yasak oluþu

2046- Alkame b. Vâil (r.a.)’in babasýndan rivâyete göre, bizzat kendisi; Tarýk b. Süveyd (veya Süveyd b. Tarýk)’in Rasûlullah (s.a.v.)’e sarhoþluk veren þeylerin hükmünü sorduðunda Peygamber (s.a.v.)’in yanýnda idi. Rasûlullah (s.a.v.) sarhoþluk veren her þeyi yasaklayýnca: “Biz tedavide kullanýrýz” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýçkinin her çeþidi þifa deðil ancak derttir.” (Ebû Dâvûd, Týp: 11)

ž Mahmûd, Nadr b. Þümeyl ve Þebabe vasýtasýyla Þu’be’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

Nadr: Tarýk b. Süveyd derken Þebabe: Süveyd b. Tarýk demektedir. Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 9

Ø deðiþik ilaçlar ve faydalarý

2047- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Tedavide kullandýðýnýz ilaçlarýn en iyilerinden bir kýsmý da burun damlasý, þurup, kan aldýrmak ve müshil ilaçlarýdýr.” Rasûlullah (s.a.v.), rahatsýzlanýnca kendi rýzasý olmadan zorla þurup içirmiþlerdi de Rasûlullah (s.a.v.)’de onlara ceza olarak þurup içirmiþti. Ýbn Abbâs bu içenlerden deðildi.” (Ebû Dâvûd, Týp: 8; Ýbn Mâce: Týp: 12)

2048- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Tedavi olduðunuz ilaçlarýn en iyisi þurup, burun damlasý, kan aldýrmak ve müshil ilaçlarýdýr. Sürme olarak kullandýklarýnýzýn en iyisi ise ismid taþýndan yapýlan sürmedir ki gözü cilalayýp parlatýr ve kirpikleri besler.” (Ebû Dâvûd, Týp: 8; Ýbn Mâce: Týp: 12)

ž Ýbn Abbâs diyor ki: Rasûlullah (s.a.v.)’in bir sürme kabý vardý. Yatacaðý zaman onunla gözüne üç sefer sürme çekerdi.

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Abbâd b. Mensur’un rivâyetidir.

bölüm: 10

Ø daðlamak suretiyle tedavinin yasaklanýþý

2049- Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), daðlamak suretiyle tedaviyi yasakladý ve þöyle buyurdu: Bizim baþýmýza bir hastalýk geldi daðlamakla tedavi ettik fakat ne kurtulabildik ne de baþarýlý olabildik.” (Ebû Dâvûd, Týp: 7; Ýbn Mâce: Týp: 23)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Abdulkuddûs b. Muhammed, Amr b. Âsým vasýtasýyla Hemmâm’dan, Katâde’den, Hasan’dan, Imrân b. Husayn’dan rivâyet ederek “Daðlamakla tedavi yönteminden yasaklandýk” demiþtir.

Tirmizî: Bu konuda Ýbn Mes’ûd, Ukbe b. Âmir ve ibn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 11

Ø bazý hallerde daðlama yoluyla tedavi yapýlabilir mi?

2050- Enes (r.a.)’den rivâyete göre; “Rasûlullah (s.a.v.), Esad b. Zürare’yi vücudunda çýkan bazý kýzýllýklardan dolayý daðlamak suretiyle tedavi etmiþti.” (Ebû Dâvûd, Týp: 7; Ýbn Mâce: Týp: 23)

ž Tirmizî: Bu konuda Übey ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 12

Ø kan aldýrmak þeklindeki tedavi yolu

2051- Enes (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), baþýnýn arkasýndaki iki yan damarýndan ve iki kürek kemiði arasýndan kan aldýrmýþtý. Rasûlullah (s.a.v.), ayýn on yedi, on dokuz ve yirmi birinci günlerinde kan aldýrýrdý.” (Ebû Dâvûd, Týp: 3; Ýbn Mâce: Týp: 20)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Abbâs, Ma’kýl b. Yesâr’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen garibtir.

2052- Ýbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), Ýsrâ ve Mîrâc gecesini anlattý. Meleklerden hangi guruba uðradýysa kendisine “Ümmetine kan aldýrmayý emret” dediklerini bize aktardý.” (Ebû Dâvûd, Týp: 3; Ýbn Mâce: Týp: 20)

ž Tirmizî: Bu hadis Ýbn Mes’ûd rivâyeti olarak hasen garibtir.

2053- Ýkrime (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ýbn Abbâs’ýn kan alma iþini bilen üç hizmetçisi vardý ikisi ona ve ailesine gelir temin ederdi. Birisi ise kan alma iþi yapardý. Ýkrime dedi ki: Ýbn Abbâs þöyle dedi: “Peygamber (s.a.v.), kan almayý bilen köle ve hizmetçi ne iyidir. Kaný alýyor, sulbun yükünü hafifletiyor. Gözlerin parlak görmesini saðlýyor. Ýbn Abbâs þöyle devam etti: “Rasûlullah (s.a.v.), miraç’ta hangi melek gurubuna uðramýþ ise hepsi kan aldýrma iþine devam et” demiþlerdi. Yine Rasûlullah (s.a.v.): “Kan aldýracaðýnýz en uygun günler her kamerî ayýn on yedi, on dokuz ve yirmi birinci günleridir” buyurdu.

Yine Rasûlullah (s.a.v.): “Tedavide kullandýðýnýz en iyi ilaçlar burun damlasý, þurup, kan aldýrmak ve müshil ilaçlarýdýr” buyurdu. Rasûlullah (s.a.v.)’e amcasý Abbâs ve diðer bazý kimseler bir rahatsýzlýðý anýnda kendisine rýzasý olmadan zorla þurup içirdiler de Rasûlullah (s.a.v.), bana kimler þurup içirmiþti diye sordu. Hepsi sustular bunun üzerine amcasý Abbâs’tan baþka herkese o þuruptan içirildi. (Ebû Dâvûd, Týp: 3; Ýbn Mâce: Týp: 20)

ž Abd b. Humeyd diyor ki: Nadr þöyle demiþtir: Ledûd = Vecûr demektir ki aðýzdan alýnan sývý bir ilaçtýr.

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Abbâd b. Mensur’un rivâyeti olarak biliyoruz.

Bu konuda Âiþe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 13

Ø kýna ile tedavi olunur mu?

2054- Ubeydullah (r.a.)’ýn ninesi Selma (r.anha)’dan rivâyete göre, kendisi Rasûlullah (s.a.v.)’e hizmet ederdi. Þöyle dedi: “Rasûlullah (s.a.v.)’de býçak yarasý taþ ve dikenden meydana gelen bir yara olursa o yara üzerine kýna koymamý bana emrederdi.” (Ýbn Mâce, Týp: 29)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Faid’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Bazýlarý bu hadisi Faid’den rivâyet ederek “Ubeydullah b. Ali ve ninesi Selma’dan” dediler. Ubeydullah b. Ali rivâyeti daha saðlamdýr. Selma’ya: Sülma’da denilmektedir.

Muhammed b. Alâ, Zeyd b. Hubab vasýtasýyla Ubeydullah b. Ali’nin azadlý kölesi Faid’den efendisi Ubeydullah b. Ali’denninesinden mana olarak hadisin bir benzerini rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 14

Ø muska taþýmak ve daðlanmak suretiyle tedavi caiz midir?

2055- Muðîre b. Þu’be (r.a.)’in babasýndan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kim daðlanmak suretiyle tedavi olmaya çalýþýrsa ve muska taþýyarak tedavi olmak isterse Allah’a tevekkül etmekten uzaklaþmýþ demektir.” (Ebû Dâvûd, Týp: 17; Ýbn Mâce: Týp: 39)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Mes’ûd, Ýbn Abbâs, Imrân b. Husayn’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 15

Ø akrep zehiri gözdeðmesi ve çýban için þifa dualarý okunabilir

2056- Enes (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), her türlü zehirlenmeye karþý göz deðmesi ve nazara karþý bazý çýbanlara karþý okuyarak tedavi olmaya izin vermiþtir.” (Ýbn Mâce: Týp: 35; Ebû Dâvûd, Týp: 18)

Mahmûd b. Gaylân, Yahya b. Adem ve Ebû Nuaym vasýtasýyla Sûfyân’dan Âsým el Ahvel’den, Yusuf b. Abdillah b. el Harîs ve Enes’den aktararak þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), her türlü zehirlenmeye ve çýbana karþý okumak þekliyle tedaviye izin vermiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Tirmizî: Bu hadis benim yanýmda Muaviye b. Hiþâm’ýn, Sûfyân’dan rivâyetinden daha saðlamdýr.

Tirmizî: Bu konuda Büreyde, Imrân b. Husayn, Câbir, Âiþe, Talk b. Ali Amr b. Hazm ve Ebû Huzâme’nin babasýndan da hadis rivâyet edilmiþtir.

2057- Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Nazar deðmesi ve zehirlenmelere karþý okumak suretiyle tedavi olabilir.” (Ýbn Mâce: Týp: 35; Ebû Dâvûd, Týp: 18)

ž Tirmizî: Þu’be bu hadisi Husayn’dan, Þa’bî’den, Büreyde’den benzeri þekilde rivâyet etmiþtir.

bölüm: 16

Ø nâs ve felak suretiyle tedavi olunur mu?

2058- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) göz deðmesinden ve cinlerin þerlerinden dolayý Allah’a sýðýnýr ve dualar okurdu Muavvizetan sûreleri denilen Nas ve Felak sûreleri nazil olunca diðer okuduðu þeyleri býraktý ve bu iki sûreyi okumaya baþladý.” (Nesâî, Ýstiþare: 37; Ebû Dâvûd, Týp: 19)

ž Tirmizî: Bu konuda Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 17

Ø göz deðmesi (nazara karþý) okuma tedavisi var mýdýr?

2059- Esma binti Umeys (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Cafer’in çocuklarýna çabuk nazar deðiyor onlarý tedavi için okuyalým mý? Rasûlullah (s.a.v.) evet dedi. “Kaderi geçip deðiþtirebilecek bir þey olsaydý bu göz deðmesi olabilirdi” buyurdular. (Ýbn Mâce: Týp: 33; Ebû Dâvûd, Týp: 18)

ž Tirmizî: Bu konuda Imrân b. Husayn ve Büreyde’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu Hadis hasen sahihtir.

Bu hadis ayný zamanda Eyyûb’tan, Amr b. Dinar’dan, Urve b. Âmir’den, Ubeyd b. Rifâa’dan ve Esma binti Umeys’den de rivâyet edilmiþtir.

Ayný þekilde Hasen b. Ali el Hallâl vasýtasýyla Abdurrezzak’tan, Ma’mer’den ve Eyyûb’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 18

Ø Rasûlullah (s.a.v.), torunlarýný nasýl okuyarak tedavi ederdi?

2060- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), torunu; Hasan ve Hüseyin’i þu þekilde okuyarak tedavi eder ve Ýbrahim (a.s.)’da oðlu Ýsmail ve Ýshâk’ý ayný þekilde okuyarak tedavi ederdi buyururlardý. “Her ikinizi de Allah’ýn noksansýz tüm kelimeleriyle her türlü þeytan, zararlý hayvanlar ve göz deðmesine karþý Allah’a sýðýndýrýrým.” (Ýbn Mâce: Týp: 38; Ebû Dâvûd, Týp: 19)

ž Hasan b. Ali el Hallâl, Yezîd b. Harun ve Abdurrezzak vasýtasýyla Sûfyân’dan, Mansur’dan mana olarak geçen hadisin bir benzerini bize aktarýlmýþtýr.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 19

Ø uðursuzluk diye birþey yoktur fakat göz deðmesi haktýr

2061- Hâbis et Temimî (r.a.) þöyle diyor: Babam, Rasûlullah (s.a.v.)’den þöyle iþittiðini bana aktarmýþtýr: “Uðursuzluk diye bir þey yoktur, göz deðmesi (nazar) haktýr.” (Ýbn Mâce: Týp: 43; Ebû Dâvûd, Týp: 24)

2062- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdular: “Kaderi geçip deðiþtirebilecek bir þey olsaydý bu göz deðmesi olabilirdi. Göz deðmesi olayýnda gözü deðen kimseden yýkanmasý istenirse hemen yýkansýn.” (Müslim, Selam: 27)

ž Tirmizî: Bu konuda Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiþtir. Bu hadis hasen sahih garibtir.

Þeyban, Yahya b. ebî Kesîr’den, Hayye b. Habîs’den ve babasýndan ve Ebû Hüreyre’den bu hadisi rivâyet etmiþlerdir. Ali b. Mübarek ve Harb b. Þeddâd hadisin senedinde Ebû Hüreyre’yi zikretmiyorlar.

bölüm: 20

Ø okuyarak tedavi etme karþýlýðýnda ücret alýnýr mý?

2063- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) bizi bir müfreze olarak göndermiþti. Bir kabilenin kasabasýna uðradýk ve bizi misafir etmelerini istedik de bizi aðýrlamadýlar. Derken kabile reislerini akrep soktu bunun üzerine bize gelerek; aranýzda akrep sokmasýna karþý okuyacak bir kimse var mý? dediler. Bende evet dedim, ben varým fakat bize koyun verirseniz kabile baþkanýnýzý ben okuyup iyileþtirebilirim dedim. Size otuz koyun veririz dediler biz de kabul ettik ve Fatiha sûresini yedi kere okudum kabile baþkaný derhal iyileþti biz de koyunlarý aldýk. Bu sefer koyunlarý almamýz konusunda içimize þüphe düþtü. Rasûlullah (s.a.v.)’e varýncaya kadar acele etmeyin dedik. Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna varýnca yaptýðýmýzý ona anlattým þöyle buyurdu: “Fatiha sûresinin bu tür hastalýklarda okunacaðýný nereden bildin? Koyunlarý alýn bana da bir hisse ayýrýn.” (Ebû Dâvûd, Týp: 19; Ýbn Mâce: Týp: 37)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Ebû Nadre’nin ismi Münzîr b. Mâlik b. Kataa’dýr. Ýmam Þâfii, Kur’ân öðreticisinin Kur’ân öðretmeye karþý ücret almasýna izin vermektedir. Kur’ân öðreticisinin ücret almayý þart koþmasý caizdir, diyor ve bu hadisi delil gösteriyor. Cafer b. iyas, Cafer b. ebî Vahaþiyye’dir. Ebû Biþr’de denilir. Þu’be, Ebû Avâne, Hiþâm ve pek çok kimse bu hadisi Ebû Biþr’den, Ebû Mütevekkil’den ve Ebû Saîd’den rivâyet etmiþlerdir.

2064- Ebû Biþr (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ebû Mütevekkil’den iþittim, Ebû Saîd (r.a.)’den aktararak þöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan bazý kimseler Arap aþiretlerinden birine uðramýþlardý da onlarý misafir edip aðýrlamamýþlardý derken kabilenin efendisi rahatsýzlandý. Onlar da bize gelerek; Yanýnýzda bir ilaç var mý? dediler; Biz de evet dedik. Fakat bizi misafir edip aðýrlamadýðýnýz için bir ücret tayin etmedikçe bu iþi yapmayýz dedik, buna karþýlýk bir koyun sürüsü ortaya koydular. Ýçimizden biri o kimseye Fatiha sûresini okumaya baþladý o kimse hemen iyileþti. Rasûlullah (s.a.v.)’e gelince durumu kendisine anlattýk bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), Fatiha sûresinin hastalýklara okunabileceðini nereden bildin? Buyurdu. Bu yaptýðýmýz iþten dolayý bizi yasaklamadý ve þöyle buyurdu: “Yiyiniz bana da hisse ayýrýnýz.” (Ebû Dâvûd, Týp: 19; Ýbn Mâce: Týp: 37)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Bu rivâyet A’meþ’in, Cafer b. Ýyas’tan rivâyetinden daha sahihtir. Pek çok kimse bu hadisi Ebû Biþr’den, Cafer b. ebî Vahþiyye’den, Ebû’l Mütevekkil’den, Ebû Saîd’den, Cafer b. Iyas’tan rivâyet etmiþlerdir. Bu Cafer; Cafer b. ebî Vahþiyye’dir.

bölüm: 21

Ø okumak þekliyle de tedavi yapýlabilir mi?

2065- Ebû Huzâme (r.a.)’nýn babasýndan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’e sordum dedim ki: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Okumak þeklinde yaptýðýnýz þeylerin kullandýðýmýz ilaçlarýn ve her türlü korunma tedbirlerinin Allah’ýn kaderinden bir þeyi önleyeceði kanaatinde misiniz? Rasûlullah (s.a.v.)’de; Onlarýn hepsi Allah’ýn kaderindendir” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Týp: 19; Ýbn Mâce: Týp: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Saîd b. Abdurrahman, Sûfyân’dan, Zührî’den, Ebû Huzâme’nin babasýndan bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþlerdir. Bu hadis hasen sahihtir. Her iki rivâyette Ýbn Uyeyne’den aktarýlmýþtýr. Bazýlarý “Ýbn ebî Huzâme ve babasýndan” derken, bazýlarý sadece “Ebû Huzâme’den” demiþlerdir. Ýbn Uyeyne dýþýnda bu hadisi Zührî’den, Ebû Huzâme’den ve babasýndan rivâyet edilmiþtir ki bu daha sahihtir. Ebû Huzâme’nin babasýndan sadece bu hadisi bilmekteyiz.

bölüm: 22

Ø domalan, mantar ve acve hurmasýnýn þifa oluþu

2066- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Acve hurmasý Cennet meyvelerindendir onda; zehire karþý þifa vardýr. Mantar veya domalan ise insanlar tarafýndan ekip dikme zahmeti olmadan meydana gelen kudret helvasý cinsinden bir rýzýktýr, suyu da göze þifadýr.” (Ýbn Mâce, Týp: 8)

ž Tirmizî: Bu konuda Saîd b. Zeyd, Ebû Saîd ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Bu hadis hasen garib olup Muhammed b. Amr tarafýndan rivâyet edilmiþtir. Bu hadis sadece Saîd b. Amr’ýn, Muhammed b. Amr’dan rivâyetiyle bilmekteyiz.

2067- Saîd b. Zeyd’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Mantar veya Domalan; Musa (a.s.) zamanýnda Ýsrail oðullarýna verilen ekme dikme zahmeti olmaksýzýn, insan emeði karýþmadan meydana gelen, Kudret helvasý cinsinden bir rýzýktýr. Suyu da göze þifadýr.” (Ýbn Mâce, Týp: 8)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2068- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, bazý insanlar: “Rasûlullah (s.a.v.)’e mantar veya domalan bitkisi yeryüzünün çiçek hastalýðýdýr” dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Mantar veya domalan; kudret helvasý cinsinden bir rýzýk olup suyu göze þifadýr. Acve hurmasý; Cennet meyvelerinden olup zehire karþý þifadýr” buyurdu. (Ýbn Mâce, Týp: 8; Ebû Dâvûd, Týp: 12)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

 2069- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Üç, beþ veya yedi mantar veya domalan alýp onlarý sýktým suyunu cam bir kap içersine koydum, onunla bir cariyemin gözünü sürmeledim de iyileþti.” (Ýbn Mâce, Týp: 8; Ebû Dâvûd, Týp: 12)

2070- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Çörek otu ölüm dýþýnda her hastalýða þifa olarak iyi gelir.” (Ýbn Mâce, Týp: 6)

ž Katâde diyor ki: Her gün için yirmi bir adet çörekotu bir bez içersinde ýslatýlýr ve o sudan her gün burunun sað deliðine iki sol deliðine bir damla sonraki gün burunun sol deliðine bir sað deliðine iki damla üçüncü gün ise sað deliðine iki sol deliðine tek damla damlatýlarak tedavi olunabilir.

bölüm: 23

Ø kahin=sihirbaz=falcýlýk yapan cinlerle uðraþan kimsenin ücreti

2071- Ebû Mes’ûd el Ensarî (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), köpek alým satýmýnda elde edilen para zina yapmakla elde edilen para ve kahin=falcý ücretini yasakladý. Yani bu yollarla Müslüman’a gelir ve kazanç saðlanamaz.” (Ebû Dâvûd, Týp: 21)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 24

Ø muska, boncuk, hamaylî, cevþen ve benzeri þeyleri takmanýn haramlýðý

2072- Ýsa (r.a.)’ýn kardeþinden rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Humre=Alazlama hastalýðýna yakalanan Abdullah b. Ukeym, Ebû Ma’bed el Cühenî’nin yanýna girdik ve þöyle dedik: Bu hastalýðýn geçmesi için muska boncuk vs. takmaz mýsýn? Þöyle cevap verdi. Ölüm, o takýnacaðým þeyden daha yakýndýr. Çünkü Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurur: “Kim bazý þeylerden korunmak için bir þey takýnýrsa o takýndýðý þeyin korumasýna terk edilir.” (Ebû Dâvûd, Týp: 17)

ž Tirmizî: Abdullah b. Ukeym hadisini sadece Muhammed b. Abdurrahman b. ebî Leylâ’nýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Abdullah b. Ukeym, Peygamber (s.a.v.)’den bir þey iþitmemiþtir. Peygamber (s.a.v.)’in zamanýnda bize þöyle yazmýþtýr demektedir. Muhammed b. Beþþâr, Yahya b. Saîd’den ve Ýbn ebî Leylâ’dan mana olarak bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir. Tirmizî: Bu konuda Ukbe b. Âmir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 25

Ø sýtma = ateþli hastalýklarý su ile soðutmak

2073- Rafî b. Hadîç (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sýtma hastalýðý çok þiddetli ateþli bir hastalýktýr, onu su ile serinleterek tedavi edin.” (Ýbn Mâce, Týp: 19)

ž Tirmizî: Bu konuda Esma binti ebî Bekir, Ýbn Ömer, Zübeyr’in hanýmý Âiþe ve Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

2074- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sýtma hastalýðý Cehennemin galeyana gelmesi gibi çok þiddetli bir hastalýk olup su ile soðutarak hastayý rahatlatýn.” (Ýbn Mâce, Týp: 19)

ž Harun b. Ýshâk: Abde vasýtasýyla, Hiþâm b. Urve’den, Münzir’in kýzý Fatýma’dan, Ebû Bekir’in kýzý Esma’dan bu hadisin bir benzerini bize naklettiler. Esma hadisi buradakinden daha uzundur. Her iki hadiste sahihtir.

bölüm: 26

Ø sýtma ve sancýlý anlarda okunacak dua

2075- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.), sýtma ve her türlü sancý veren hastalýklara karþý þu duayý yapmayý öðretmiþti: “Büyük Allah’ýn adýyla yüceler yücesi Allah’a sýðýnýrým, her tür kan zayiinden ve her türlü ateþin sýcaðýndan.” (Ýbn Mâce, Týp: 19)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Ýbrahim b. Ýsmail b. ebî Habibe’nin rivâyetiyle bilmekteyiz Ýbrahim’in hadis konusunda zayýf olduðu kaydedilmiþtir. “Irkun ya’arun” þeklinde de rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 27

Ø çocuk emziren kadýnla cinsel iliþki kurulmaz mý?

2076- Vehb’in kýzý Cüdâme (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu iþittim: “Çocuk emziren kadýnla cinsel iliþki kurmayý veya gebe kadýnýn çocuk emzirmesini yasaklamak istedim fakat Ýranlýlar ve Rumlar böyle yapmalarýna raðmen çocuklarý falan ölmüyor o yüzden yasaklamýyorum.” (Ýbn Mâce, Týp: 16)

ž Tirmizî: Bu konuda Esma binti Yezîd’den de hadis rivâyet edilmektedir.

Bu hadis hasen sahihtir. Mâlik, Ebû’l Esved’den, Urve’den, Âiþe’den, Cüdâme binti Vehb’den bu hadisi bize aktarmýþ olup hadiste geçen “Gýyal” kelimesini “Çocuk emziren kadýnla cinsel iliþki kurmak” þeklinde izah eder.

2077- Vehb’in kýzý Cüdâme (r.a.)’den rivâyete göre, kendisi bizzat Rasûlullah (s.a.v.)’den þöyle söylediðini iþitmiþtir: “Çocuk emziren kadýnla cinsel iliþkiyi yasaklamak istedim. Fakat bana Rumlar ve Ýranlýlar bunu yapýyorlar çocuklarýna bir zarar gelmiyor dediler ben de bu fikrimden vazgeçtim.” (Ebû Dâvûd, Týp: 16)

ž Mâlik diyor ki: “Gýyle” Erkeðin çocuk emziren kadýnla cinsel iliþkiye girmesidir.

Ýsa b. Ahmed diyor ki: Ýshâk b. Ýsa, Mâlik vasýtasýyla Ebû’l Esved’den ayný hadisi bana aktardý.

Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir.

bölüm: 28

Ø zât-ülcenb=verem veya akciðer iltihabýnýn tedavisi nasýldýr?

2078- Zeyd b. Erkâm (r.a.)’den rivâyete göre: Rasûlullah (s.a.v.), Zât-ülcenb hastalýðýna karþý zeytinyaðý ile vers denilen sarý ve kokulu bir otun kullanýlmasýný tavsiye ederdi.” (Ýbn Mâce, Týp: 17)

ž Katâde: Bu hastalýktan þikayeti olan aðýzdan bu karýþýmý alarak kullanýr.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Abdullah’ýn ismi: Meymûn’dur. Basralý bir ihtiyardýr.

2079- Zeyd b. Erkâm (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.), Zat-ülcenb hastalýðý için zeytin yaðý ve kustu bahrî denilen topalak otu karýþýmýný tavsiye ederdi.” (Ýbn Mâce, Týp: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir. Bu hadisi sadece Zeyd b. Erkâm’dan, Meymun’un rivâyetiyle bilmekteyiz. Pek çok kimse bu hadisi Meymun’dan rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 29

Ø aðrý ve sýzýlara karþý hangi dua okunmalýdýr?

2080- Osman b. eb’îl As (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), bana geldi. Benim de o anda çok sýkýntýlý bir aðrým vardý. bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sað elini aðrýyan yerine koy ve yedi sefer: “Bendeki duyduðum sancýnýn þerrinden Allah’ýn gücüne ve kuvvetine sýðýnýrým.”

Osman diyor ki: Bende, Peygamber (s.a.v.)’in buyurduðunu aynen yaptým. Allah’ta bendeki aðrýyý giderdi þimdi ben herkese bu duayý tavsiye ediyorum.” (Ebû Dâvûd, Týp: 19)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 30

Ø müshil ilacý olarak hangi ot daha tesirlidir?

2081- Esma binti Umeys (r.anha)’dan rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), ona müshil olarak hangi ilacý kullanýyorsun? Dedi. Esma: Þübrüm otunu kullanýyorum deyince Rasûlullah (s.a.v.), o çok þiddetli ishal yapar buyurdu. Esma: Sonra sinameki kullanmaya baþladým. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) eðer bir þey ölüme þifa olsaydý bu sinameki otu olurdu buyurdular. (Ýbn Mâce, Týp: 12)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. “Sena” (Sinameki) müshil ilacý demektir.

bölüm: 31

Ø bal ile tedavi olmak

2082- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’e gelip kardeþimin karný aðrýyor dedi. Rasûlullah (s.a.v.), kendisine bal þerbeti içir buyurdu. Ona bal þerbeti içirdikten sonra tekrar geldi ve Ey Allah’ýn Rasûlü! Dedi; Bal þerbeti içirdim fakat karýn aðrýsý arttý. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) tekrar bal þerbeti içir buyurdular. Adam içirdi sonra Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek balý içirdim fakat aðrý geçmedi arttý dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Allah’ýn sözü hak ve doðrudur Allah hep doðruyu söyler kardeþinin karný yalan söylemiþtir. Bal þerbeti içir dedi o kimse de tekrar bal þerbeti içirdi ve iyileþti.” (Buhârî, Týp: 4)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 32

Ø hasta ziyaretinde hangi dua okunmalýdýr?

2083- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Herhangi bir Müslüman kul eceli yakýn olmayan bir hastayý ziyaret eder ve yedi kere þu duayý okursa mutlaka þifa bulur.” “Büyükler büyüðü Allah’tan, büyük arþýn sahibi Allah’tan þifa vermesini isterim.” (Buhârî, Merda: 14)

žTirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Minhal b. Amr’ýn rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 33

Ø sýtma hastalýðýna karþý deðiþik bir tedavi yolu

2084- Sevbân (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Biriniz sýtma hastalýðýna yakalanýrsa iyi bilin ki sýtma ateþten bir parçadýr. Onu su ile söndürsün, Sabah namazýndan sonra güneþ doðmazdan önce bir nehir veya bir akarsuya girsin, suyun akýþýna karþý dursun ve “Allah’ýn adýyla, Allah’ým kuluna þifa ver, Peygamberini doðrula desin, O akarsuya üç kere dalsýn üç seferde iyileþmezse beþ, yedi, dokuz sefer o suya dalsýn. Allah’ýn izniyle dokuza varmadan geçer.” (Buhârî, Merda: 22)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

bölüm: 34

Ø kül ile tedavi yapýlabilir mi?

2085- Ebû Hâzim (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Sehl b. Sa’d’a, Rasûlullah (s.a.v.)’in Uhud’taki aldýðý yara ne ile tedavi edilmiþti diye soruldu ve ben de konuþulaný iþitmekte idim. Sehl cevaben þöyle dedi: Bunu benden daha iyi bilen kimse kalmadý. Ali: Kalkanýnýn içinde su taþýyor, Fatýma da kanýn bulaþtýðý yerleri yýkýyordu. Sonra bir hasýr parçasý yakýldý ve onun külü yara üzerine konuldu.” (Buhârî, Týp: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2086- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýyileþip sýhhat bulan hastanýn örneði saflýk ve renk bakýmýndan gökten yaðan dolu gibidir. Yani tertemiz ve tatlý bir renk kazanmýþtýr.” (Buhârî, Týp: 27)

bölüm: 35

Ø hastayý moral olarak takviye edecek sözler söylenmelidir

2087- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ziyaret için bir hastanýn yanýna girdiðinizde iyileþeceðini söyleyerek moralini yükseltin, gerçi bu söz hiçbir þeyi önlemez fakat hastanýn gönlünü hoþ eder.” (Buhârî, Týp: 29)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

2088- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) ateþli bir hastayý ziyaret etmiþ ve o hastayý müjdeleyip Allah þöyle buyurmuþtur dedi: “Bu benim ateþimdir. Günahkar kulumun cehennemdeki nasibini bu dünya da verip günahlarýndan arýndýrmak için ona bu hastalýðý vermiþimdir.” (Buhârî, Týp: 28)

2089- Hasan (r.a.)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Bir gece boyunca ateþli hastalýðý çekmenin günahlarýndan bir miktar eksilteceði ümid edilir.” (Buhârî, Týp: 28)