31: vasiyet BÖLÜMLERÝ

bölüm: 1

Ø malýn üçte biri vasiyet edilebilir

2116- Sa’d b. ebî Vakkâs (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Mekke fethi yýlý hastalanmýþtým. Neredeyse ölümle karþý karþýya geldim Rasûlullah (s.a.v.), beni ziyarete geldi. Ya Rasûlullah! Dedim. Çok malým var kýzýmdan baþka da varisim yok. Malýmýn tamamýný hayýr iþlerine vasiyet edebilir miyim? Rasûlullah (s.a.v.): “Hayýr” dedi. Malýmýn üçte ikisini? Dedim yine “Hayýr” buyurdu. O halde yarýsýný? Dedim yine “Hayýr” dedi. Bende üçte birini? Dedim. Bunun üzerine üçtebir iyi ama, üçtebir de çoktur varislerini zengin býrakman onlarý insanlara avuç açar vaziyette yoksul kiþiler olarak býrakmandan elbette daha hayýrlýdýr. Sen, yaptýðýn her harcamadan dolayý sevap kazanýyorsun hatta hanýmýnýn aðzýný uzattýðýn bir lokma bile… Sonra Ey Allah’ýn Rasûlü! Dedim. Ben hicret etmiþtim. Fakat þu anda hicret ettiðim Mekke’de hasta durumdayým hicretimden dönmüþ mü sayýlacaðým? Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: benden sonraya kalýrsan ömrün olursa Allah’ýn rýzasýný umarak yapacaðýn her bir iþ sebebiyle Allah senin sevâbýný artýracak ve dereceni yükseltecektir. Ömrün olur da geriye kalýrsan bazý kimseler senden istifade edecek bazý insanlarda savaþlarda senin kýlýç darbelerinle senden zarar göreceklerdir. Allah’ým ashabýmýn hicretlerinden dolayý sevaplarýný eksiksiz olarak yaz onlarý gerisin geriye çevirme… Fakat Rasûlullah (s.a.v.), Sa’d b. Havle’nin Mekke’de ölümüne üzülüyordu. (Dârimî, Vasiyet: 6; Ýbn Mâce, Vesaya: 5)

ž Tirmizî: Bu konuda Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis baþka yollarla da Sa’d b. ebî Vakkâs’tan rivâyet edilmiþtir. Ýlim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup, kiþinin malýnýn üçte birinden fazlasýný vasiyet etmeye hakký yoktur derler. Bazý ilim adamlarý ise Rasûlullah (s.a.v.)’in “Üçte bir de çoktur” sözü üzerine vasiyetin üçtebirden daha az olmasýný müstehab görüyorlar.

bölüm: 2

Ø vasiyetinde varislerin bir kýsmýna zarar verenler Cehennemliktir

2117- Þehr b. Havþeb (r.a.)’den rivâyete göre, Ebû Hüreyre, Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu ona aktarmýþtýr: “Erkek veya kadýn altmýþ sene Allah’a itaatle meþgul olurlar ölüm gelip çattýðýnda yaptýðý vasiyette varislerden bir kýsmýný zarara sokar böylece de Cehenneme düþmek o kimseye vâcib olur.”

Sonra Ebû Hüreyre bana Nisa sûresi 12-13 ayetini okudu: “… Bütün bunlar mirasçýlar zarara uðratýlmaksýzýn yerine getirilmelidir…” (Ýbn Mâce, Vesâyâ: 3; Ebû Dâvûd, Vesâyâ: 3)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

Eþ’as b. Câbir’den hadis rivâyet eden Nasr b. Ali; Nasr b. Ali el Cehzamî’nin dedesidir.

bölüm: 3

Ø alacaðý borcu olanlar için vasiyet mutlaka gereklidir

2118- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Vasiyet edecek bir þeyi (borcu, alacaðý, malý) olan kimsenin vasiyeti yanýnda yazýlý olmaksýzýn iki geceyi peþ peþe geçirmek Müslüman’a yakýþmaz.” (Ebû Dâvûd, Vesâyâ: 1; Ýbn Mâce, Vesâyâ: 2)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Zührî, Sâlim ve Ýbn Ömer’den benzeri þekilde hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 4

Ø Rasûlullah (s.a.v.)’in vasiyeti nasýldý?

2119- Talha b. Musarrif (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ýbn ebî Evfâ’ya; Rasûlullah (s.a.v.)’in bir vasiyeti varmýydý diye sordum. O da hayýr dedi. O halde vasiyet nasýl farz kýlýndý ve insanlara nasýl emredildi? Diye sordum. O da þöyle dedi: “Allah’ýn kitabýna uymayý tavsiye etmiþti.” (Ýbn Mâce, Vasiyet: 22)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Bu hadisi sadece Mâlik b. Muðvil veya Mýðvelin rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 5

Ø varise (mirastan pay alan kimselere) vasiyet yoktur

2120- Ebû Umâme el Bahîli (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim veda haccýndaki hutbesinde þöyle buyurdu: “Allah her hak sahibine hakkýný vermiþtir, dolayýsýyla miras alana vasiyet yoktur. çocuk yataðýn sahibi olan erkek veya efendinindir. Zina edenin hakký mirastan mahrum edilmektir veya taþlanarak öldürülmektir. Ve onlarýn hesabý (sevap, ceza, baðýþlanma) Allah’a aittir. Her kim babasýndan baþkasýna intisab ederse yani baþka birine babam budur derse veya bir köle sahibinin dýþýnda baþka birisinin efendisi olduðunu iddia ederse kýyamete kadar Allah’ýn laneti=yani rahmetinden uzak kalmasýonun üzerinedir. Kadýn kocasýnýn evinden uzak kalmasý onun üzerinedir. Kadýn kocasýnýn evinde ancak kocasýnýn izniyle harcamada bulunabilir. Bu esnada Ey Allah’ýn Rasûlü! Kadýn kocasýnýn evinden bir fakire yiyecek de mi veremez? Denildi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), esasen mallarýmýzýn en deðerlisi odur buyurdu. Sonra þöyle devam etti: Ödünç alýnan her þey ödenecektir. Ödünç olarak verilen hayvan, aðaç, ve arazide sahibine geri verilecektir. Her türlü borç ta mutlaka ödenecektir. Kefil olan da borç ödenmezse o borcu ödeyecektir.” (Ebû Dâvûd, Vesâyâ: 1; Ýbn Mâce, Vesâyâ: 2)

ž Tirmizî: Bu konuda Amr b. Harîce ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis Ebû Umâme’den deðiþik yollarla da rivâyet edilmiþtir.

Ýsmail b. Ayyaþ’ýn, Iraklýlardan ve Hicazlýlardan tek baþýna rivâyeti pek saðlam deðildir. Çünkü onlardan münker hadisler rivâyet etmektedir. Þamlýlardan rivâyeti ise daha saðlamdýr. Muhammed b. Ýsmail bu konuda böyle söylemiþtir.

Tirmizî: Ahmed b. Hasan’ýn, Ahmed b. Hanbel’den þöyle naklettiðini iþittim: Ýsmail b. Ayyaþ’ýn durumu diðer münker hadisler aktaranlara göre daha iyidir. Diðerlerinin güvenilir kimselerden rivâyet ettiði münker hadisler vardýr. Abdullah b. Abdurrahman’dan iþittim þöyle diyordu: Zekeriyya b. Adiyy’den iþittim þöyle diyordu: Ebû Ýshâk el Fezarî þöyle diyor: Bakiyye denilen kiþilerin güvenilen kiþilerden yaptýklarý rivâyetleri alýn Ýsmail b. Ayyaþ’ýn ise gerek güvenilir gerekse baþka kimselerden yaptýðý rivâyetlerini almayýn. (Bakýyye: Ýsmail b. Ayyaþ’ýn dýþýndaki münker hadisler aktaran kimseler.)

2121- Amr b. Harîce (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Peygamber (s.a.v.), devesinin üzerinde hutbe veriyordu ben de devenin boynunun altýnda idim. Deve geviþ getirip yutarken salyasý iki omuzun arasýna akmakta idi. O’ndan þöyle iþittim diyordu ki: “Allah her hak sahibine hakkýný vermiþtir. Dolayýsýyla miras alacak olana vasiyet yoktur. Çocuk, yataðýn sahibi olan erkeðe veya cariye ise efendisine aittir. zina edenin hakký mirastan mahrum edilmektir. Veya taþlanarak öldürülmektir. Kim babasýndan baþkasýna babam budur diye intisab ederse veya köle olan kimse kendi sahibinin dýþýndaki kimsenin efendisi olduðunu iddia ederse kendi öz babasýndan ve efendisinden baðlarýný koparýrsa Allah’ýn laneti onun üzerine olur. Allah bu tür kimselerin ne tevbesini kabul eder ne de günahtan kurtulmak için vereceði fidyeyi.” (Ebû Dâvûd, Vesâyâ: 1; Ýbn Mâce, Vesâyâ: 2)

ž Tirmizî: Ahmed b. Hasan’dan iþittim þöyle diyordu: Ahmed b. Hanbel þöyle dedi: Þehr b. Havþeb’in hadislerine aldýrmam.

Tirmizî: Muhammed b. Ýsmail’e Þehr b. Havþeb hakkýnda sordum. Güvenilir kimsedir fakat Ýbn Avn onun hakkýnda ileri geri konuþmuþ olup sonra Hilâl b. ebî Zeyneb ve Þehr b. Havþeb’den rivâyette bulunmuþtur. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 6

Ø ölenin borcu vasiyetinden önce ödenmelidir

2122- Ali (r.a.)’den rivâyete göre: “Peygamber (s.a.v.), ölen kimsenin borcunun vasiyetten önce ödenmesine hükmetti. Halbuki siz Kur’ân’da vasiyeti borçtan önce okumaktasýnýz.” (Ýbn Mâce, Vesâyâ: 7)

ž Tirmizî: ilim adamlarýnýn çoðunluðunun uygulamasý bu hadise göre olup vasiyetten önce ödeme iþi borçtan baþlar.

bölüm: 7

Ø ölümüne yakýn sadaka veren ve köle azâd eden kimse

2123- Ebû Habibe et Tâî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Kardeþim malýnýn bir kýsmýný bana vasiyet etmiþti. Ben de Ebû’d Derdâ ile karþýlaþtýðýmda ona dedim ki: Kardeþim, malýnýn bir kýsmýný bana vasiyet etti; O malý fakirlere mi miskinlere mi yoksa Allah yolunda mücahitlere mi harcamamý uygun görürsün dedim. Ben olsaydým mücahitleri tercih ederdim. Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim þöyle diyordu: “Ölümüne yakýn köle azâd eden kiþi; doyduktan sonra baðýþta bulunan gibidir.” (Dârimî, Vesâyâ: 34)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2124- Urve (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir. Âiþe (r.anha), Urve’ye; Berire’nin kitabet bedeli hususunda Âiþe’den yardým istemeye geldiðini bildirdi. Kitabet bedeli=(kölelikten kurtulmak için yapýlan sözleþmedeki rakamý ödeyip kurtulama bedeli) nden hiçbir þey ödememiþti. Âiþe, ona: “Ailene dön! Eðer vela hakkýn bana ait olmak üzere senin yerine kitabet bedelini ödememi isterlerse bu iþi ben yaparým” dedi. Berire durumu ailesine anlatýnca kabul etmediler, sana iyilik yapmayý diler, vela hakkýnýn da bizim olmasý þartýyla yapsýn dediler. Bunun üzerine Âiþe durumu Rasûlullah (s.a.v.)’e anlattý. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Satýn al sonra azâd et vela hakký azâd eden kimseye aittir. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) kalkarak halka hitab etti ve þöyle buyurdu: “Ne oluyor bu insanlara ki Allah’ýn kitabýnda olmayan þartlarý koþuyorlar. Her kim Allah’ýn kitabýnda olmayan bir þartý þart koþarsa yüz sefer þart koþsa bile geçerli deðildir.” (Dârimî, Vesâyâ: 34)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Âiþe’den deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir. Ýlim adamlarýnýn uygulamasý bu hadise göre olup vela hakký köleyi azâd edene aittir.