41: iman bölümleri

bölüm: 1

Ø insanlar lailahe illallah deyinceye kadar savaþýlýr

2606- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Bu insanlarla Allah’tan baþka ilah yoktur deyinceye kadar savaþmakla emrolundum Allah’tan baþka ilah yoktur dediklerinde mallarýný ve canlarýný benden kurtarýrlar ancak gizli durumlarýnýn hesabý Allah’a kalmýþtýr.” (Nesâî, Tahrimüddem: 1; Müslim, Ýman: 8)

ž Bu konuda Câbir, Sa’d ve ibn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2607- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) vefat edince ve Ebû Bekir de halife olunca Araplardan kafir olup Ýslam’dan çýkanlar oldu Ömer b. Hattâb, Ebû Bekir’e þöyle dedi: Sen bu Ýnsanlarla nasýl savaþacaksýn? Rasûlullah (s.a.v.), tüm insanlarla Allah’ýn birliðini kabul edinceye kadar savaþmakla emrolundum kabul ederlerse mal ve canlarýný benden kurtarýrlar gizli durumlarýnýn hesabý Allah’a kalmýþtýr, demesine raðmen... Ebû Bekir de þu karþýlýðý verdi namaz ile zekatý birbirinden ayýranlara karþý vallahi savaþacaðým çünkü zekat malýn hakkýdýr. Allah’a yemin ederim ki Rasûlullah (s.a.v.)’e verdikleri bir deve yularýný bana vermeseler bunun verilmemesi yüzünden kendileriyle savaþýrým. Bunun üzerine Ömer b. Hattâb þöyle dedi: Vallahi durum bu merkezde iken Allah’ýn, Ebû Bekr’in göðsüne ferahlýk verdiðini gördüm savaþ konusunda kendisinin hak üzerinde olduðunu anladým.” (Nesâî, Tahrimüddem: 1; Buhârî, Zekat: 29

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Ayný þekilde Þuayb b. Ebî Hamza, Zührî’den Ubeydullah b. Abdullah’tan ve Ebû Hüreyre’den bu hadisi rivâyet etmiþtir. Bu hadisi Imrân el Kattan, Ma’mer’den Zührî’den, Enes b. Mâlik’den, Ebû Bekir’den rivâyet ediyor ki bu rivâyet yanlýþtýr. Imrân’a, Ma’mer’den yaptýðý rivâyetle muhalefet edilmiþtir.

bölüm: 2

Ø lailahe illalah deyinceye ve namaz kýlýncaya kadar savaþýlýr

2608- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bu insanlarla Allah’tan baþka ilah olmadýðýna, Muhammed (s.a.v.)’in onun kulu ve peygamberi olduðuna þehâdet edinceye, bizim kýblemize dönünceye, bizim kestiðimizi yiyinceye, bizim namazýmýzý kýlýncaya kadar savaþmam emredildi. Bunlarý yaptýklarý takdirde canlarý ve mallarý bize haram olur...” (Müslim, Ýman: 8)

ž Bu konuda Muâz b. Cebel ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

Yahya b. Eyyûb bu hadisin bir benzerini Humeyd ve Enes’den rivâyet etmiþtir.

bölüm: 3

Ø islam beþ ana esas üzerine kurulmuþtur

2609- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Ýslam beþ esas üzerine kurulmuþtur. Allah’tan baþka ilah olmadýðýna Muhammed’in, Allah’ýn kulu ve elçisi olduðuna þehâdet etmek, namaz kýlmak, zekat vermek, Ramazan orucu tutmak ve Ka’be’yi haccetmek.” (Müslim, Ýman: 1; Buhârî, Ýman: 1)

ž Bu konuda Cerir b. Abdullah’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Deðiþik þekillerde de Ýbn Ömer’den rivâyet edilmiþtir.

Suayr b. Hýms hadisçiler yanýnda güvenilir bir kiþidir. Ebû Küreyb Vekî’ vasýtasýyla Hanzale b. ebî Sûfyân el Cumahî’den, Ýkrime b. Hâlid el Mahzûmî’den ve Ýbn Ömer’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþlardýr.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 4

Ø iman, islam, ihsan ne demektir? kýyamet ne zaman kopacaktýr?

2610- Yahya b. Ya’mur (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Kader konusunu inkar konusunda ilk konuþan kiþi Ma’bed el Cühenî idi nihayet ben ve Humeyd b. Abdurrahman el Hýmyerî ile birlikte çýkýp Medîne’ye kadar geldik. Peygamber (s.a.v.)’in ashabýndan bir kiþi ile karþýlaþýrsak ona þu kimselerin ortaya çýkardýklarý kader konusunu soracaðýz dedik. Derken Abdullah b. Ömer ile karþýlaþtýk mescidden dýþarý çýkýyordu arkadaþýmla birlikte onun yanýna vardýk. Arkadaþýmýn bu konuda konuþmayý bana býrakacaðýna inandýðým için Ýbn Ömer’e: Ey Ebû Abdurrahman: Bazý kimseler Kur’ân okuyorlar ve ilimde derin meselelere dalýyorlar kader diye bir þeyin olmadýðýný her iþin hemen o anda meydana geliveren bir durum olduðunu söylüyorlar. Abdullah b. Ömer þöyle dedi: Onlarla bir daha karþýlaþýrsan benim onlardan uzak olduðumu onlarýn da benden uzak olduklarýný kendilerine haber ver. Abdullah’ýn yeminle söyleyebileceði bir gerçek varsa oda þudur: Onlardan biri Allah yolunda Uhud daðý kadar altýn harcasa kadere ve kaderin hayrýna ve þerrine iman etmedikçe kendisinden kabul edilmez.

Yahya b. Ya’mur dedi ki: Sonra Abdullah b. Ömer bir hadis anlatmaya baþladý ve dedi ki: Ömer b. Hattâb þöyle demiþtir: Bir zamanlar Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýnda idik. Bu esnada elbisesi bembeyaz saçlarý simsiyah bir adam çýkageldi. Üzerinde yolculuk izleri görülmüyordu, içimizden hiçbir kimse de kendisini tanýmýyordu. Bu kimse Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna geldi dizini Rasûlullah (s.a.v.)’in dizine yapýþtýrdý ve Ey Muhammed! Ýman nedir? Diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Allah’a, meleklerine, kitaplarýna, peygamberlerine ahiret gününe, hayýr ve þerri ile kadere inanmaktýr. Sonra o adam Ýslam nedir? diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: Allah’tan baþka ilah olmadýðýna, Muhammed’in, Allah’ýn kulu ve elçisi olduðuna þehâdet edip namazý kýlmak zekat vermek haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktýr. Sonra o adam ihsan nedir? Diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.) de þöyle buyurdu Allah’ý görür gibi ibadet etmendir. Sen onu görmesen bile o seni her an görmektedir. Ömer dedi ki: Tüm bu sorduðu sorularda Rasûlullah (s.a.v.)’in cevabý üzerine o kimse hep “doðru söylüyorsun” diyordu. Biz de bu adama hayret ettik, hem soru soruyor hem de doðru söyledin diyerek tasdik ediyordu. O adam tekrar sordu: Kýyamet ne zaman kopacaktýr? Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: Kýyamet hakkýnda soru sorulan kiþi; soran kiþiden daha bilgili deðildir. Bu sefer o adam kýyametin alametleri nedir? Diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.)’de þöyle buyurdu: Cariyenin hanýmefendisini doðurmasý, (yani doðan çocuklar ana ve babalarýna köle muamelesi yapacaklar) yalýn ayak çýplak ve fakir koyun çobanlarýný yaptýrdýklarý binalarla boy ölçüþürken görmendir. Ömer dedi ki: Bu olaydan üç gün sonra Rasûlullah (s.a.v.), benimle karþýlaþtý ve Ey Ömer! O soru soran kim idi! biliyor musun? O Cibril idi, size dini konularý öðretmeye gelmiþti.” (Müslim, Ýman: 1; Nesâî, Ýman: 6)

ž Ahmed b. Muhammed, Ýbn’ül Mübarek vasýtasýyla Kehmes b. Hasan’dan ayný senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir. Bu konuda Talha b. Ubeydullah, Enes b. Mâlik ve Ebû Hüreyre’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ömer’den deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir.

Ayný hadis Ýbn Ömer’den de rivâyet edilmiþtir. Sahih olan rivâyet Ýbn Ömer’in, Ömer’den yaptýðý rivâyettir.

bölüm: 5

Ø farz ibadetlerin imanla alakasý var mýdýr?

2611- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete þöyle demiþtir: Abdulkays heyeti Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi ve: “Biz Rabia kabilesinin þu boyu olarak seninle ancak haram aylarda görüþebiliyoruz bize bir þey emret ki onu senden öðrenip arkamýzda olanlarý da ona davet edelim” dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Dört þeyi size emrederim; “Öncelikle Allah’a iman” sonra Allah’a imaný þöyle tefsir etti: Allah’tan baþka ilah olmadýðýna benim de Allah’ýn kulu elçisi olduðuma þehâdet edip, namaz kýlmak, zekat vermek ve ganimet olarak ele geçirdiðiniz þeylerden beþte birini vermektir. (Nesâî, Ýman: 6; Müslim, Ýman: 6)

ž Kuteybe Hammad b. Zeyd vasýtasýyla Ebû Cemre’den, Ýbn Abbâs’tan bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

Tirmizî: Bu hadis sahih hasendir. Ebû Cemre ed Dubaî’nin ismi Nasr b. Imrân’dýr. Þu’be de bu hadisi Cemre’den rivâyet etmiþ ve þu ilaveyi yapmýþtýr: “Biliyor musunuz? Ýman nedir? Allah’tan baþka ilah olmadýðýna benim Allah’ýn peygamberi olduðuma þehâdet etmek” cümlesini ilave ederek ayný hadisi zikretmiþtir. Kuteybe b. Saîd’den þöyle dediðini iþittim: “Þu dört ileri gelen âlime benzer bir kiþi bir daha görmedim. Mâlik b. Enes, Leys b. Sa’d, Abbâd el Mühellebî ve Abdulvehhab es Sekafî.”

Kuteybe diyor ki: Hergün Abbâd b. Abbâd’ýn yanýndan iki hadis öðrenerek döndüðümüze memnun olurduk. Abbâd b. Abbâd, Mühelleb b. ebî Sufra’nýn çocuklarýndandýr.

bölüm: 6

Ø iman artar ve eksilir mi?

2612- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Mü’minlerin iman yönünden en yoðunu ahlak bakýmýndan en güzel olaný ve çoluk çocuðuna karþý iyi ve yumaþak davranýp baðýþý bol olandýr.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 15; Buhârî, Ýman: 33)

ž Bu konuda Ebû Hüreyre ve Enes b. Mâlik’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis sahih olup sadece Ebû Kýlâbe’nin, Âiþe’den iþitmesiyle biliyoruz. Ebû Kýlâbe, Âiþe’nin süt çocuðu Abdullah b. Yezîd vasýtasýyla Âiþe’den bu hadisten baþka bir hadis daha rivâyet etmiþtir. Ebû Kýlâbe’nin adý Abdullah b. Zeyd el Cermî’dir.

Ýbn ebî Ömer Sûfyân’dan aktararak þöyle dedi: Eyyûb es Sahtiyanî, Ebû Kýlâbe’den bahsetti ve: “Vallahi aklý baþýnda fýkýhçýlardandý” dedi.

2613- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) insanlara hutbe vererek öðüt verdi ve þöyle buyurdu: “Ey kadýnlar cemaati! Sadaka veriniz, çünkü Cehennemin çoðunluðu sizdendir.”

Bunun üzerine içlerinden bir kadýn; “Ey Allah’ýn Rasûlü! Bunun sebebi nedir?” Diye sorunca; Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kocalarýnýza karþý lanet etmenizin ve nankörlüðünüzün çok olmasýndandýr. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle devam etti: Akýllý ve dirayetli erkekleri; siz akýl ve dini noksan kadýnlardan daha çabuk yoldan çýkaraný görmedim. Ýçlerinden bir kadýn: Kadýnýn akýl ve din yönünden eksiði nedir? Diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Sizden iki kadýnýn þâhidliði bir erkeðin þâhidliðine eþittir. Dininizin eksiði ise hayýz görmenizdir ki hayýzlý olduðunuz günlerde birkaç gün namaz kýlamazsýnýz.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Bu konuda Ebû Saîd ve Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle sahih garib hasendir.

2614- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýmanýn yetmiþten fazla bölümü vardýr. En aþaðý yoldan zarar veren þeyleri kaldýrýp atmak, en yüksek mertebesi de Allah’tan baþka ilah yoktur sözünü söylemektir.” (Buhârî, Ýman: 2; Müslim, Ýman: 12)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ayný þekilde Süheyl b. ebî Salih, Abdullah b. Dinar’dan, Ebû Salih’den, Ebû Hüreyre’den bu hadisi bize aktarmýþtýr.

Imara b. Gazýyye bu hadisi Ebû Salih’den, Ebû Hüreyre’den rivâyet ederek “Ýman altmýþ dört bölümdür” demektedir.

Ayný þekilde Kuteybe, Bekir b. Mudar vasýtasýyla Imara b. Gazýyye’den, Ebû Salih’den ve Ebû Hüreyre’den bu “altmýþ dört” hadisini bize aktarmýþtýr.

bölüm: 7

Ø utanmak hissi imandandýr

2615- Sâlim (r.a.)’ýn babasýndan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) kardeþine haya hakkýnda nasihat eden bir kimseye uðradý ve þöyle buyurdu: “Haya imandandýr.” Ahmed b. Meni’der ki: “Rasûlullah (s.a.v.), kardeþine nasihat eden birini iþitti de…” (Buhârî, Ýman: 3; Müslim, Ýman: 12)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu konuda Ebû Hüreyre, Ebû Bekre ve Ebû Umame’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 8

Ø namazýn önemi ve deðeri

2616- Muâz b. Cebel (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) ile bir yolculukta beraberdim yolda yürürken yanýna yakýn oldum Ey Allah’ýn Rasûlü! Dedim; “Bana öyle bir amel öðret ki beni Cehennem’den uzaklaþtýrýp Cennete koysun!” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Bana çok büyük bir soru sordun ama bu mesele Allah’ýn kolaylaþtýrdýðý kimseler için çok kolaydýr. Þöyle ki: Her konuda ve her zaman kulluðu Allah’a yapar ona hiçbir þeyi ortak koþmazsýn, namazýný devamlý ve düzgün kýlarsýn, zekatýný verir, Ramazan orucunu tutar, haccedersin...” Sonra þöyle devam etti: “Sana hayýr yollarýný göstereceðim oruç kalkandýr. Sadaka; suyun ateþi söndürdüðü gibi günahlarý siler süpürür. Kiþinin gece kýldýðý namazda yine hatalarý siler süpürür.” Muâz dedi ki: Sonra, Rasûlullah (s.a.v.), 32 Secde sûresi16-17. ayetini: “Onlar yataklarýndan geceleri kalkarak korku ve ümid içerisinde Rablerine yalvaranlardýr ve kendilerine geçimlik verdiðimiz þeylerden baþkalarýna harcayandýr. Böyle davranan mü’minlere gelince yaptýklarýndan dolayý mükafat olarak öteki dünyada onlara þimdiye kadar gizli kalan göz aydýnlýðý olarak onlar için nelerin saklanýp bekletildiðini hiç kimse bilip hayal edemez” okudu ve þöyle buyurdu: “Size bütün iþlerin baþýný, direðini ve en üst noktasýný bildireyim mi? Bende evet, Ey Allah’ýn Rasûlü! Dedim. Þöyle buyurdu: “Her iþin baþý Ýslam, yani iradeyi Allah’a teslim etmek demektir. Direði namaz, zirvesi ve üst noktasý da cihâd týr.” Sonra þöyle devam etti: “Sana tüm bunlarýn can damarýný bildireyim mi?” Bende evet Ey Allah’ýn Peygamberi dedim. “Rasûlullah (s.a.v.) dilini tuttu ve kendi rahatlýðýn için þunu tut buyurdular.” Ben de Ey Allah’ýn Rasûlü!: Bizler konuþmalarýmýz yüzünden sorguya çekilecek miyiz? Dedim. Þöyle dedi: “Anan hasretine yansýn Ey Muâz! Ýnsanlarý yüzü koyun ve burunlarý yerde süründürerek Cehenneme dolduran dillerin kazandýðýndan baþkasý deðildir.” (Müslim, Ýman: 12; Buhârî, Ýman: 2)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2617- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bir kimsenin mescidle ilgilenip oraya gidip geldiðini görürseniz onun imanýna þâhid olunuz. Çünkü Allah: (9 tevbe: 18) de þöyle buyurur: Allah’ýn mescidlerini ziyaret etmek yahut onlarý onarýp gözetmek, canlý tutup, zirvede kalmasýný saðlamak ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan namazlarýnda dosdoðru ve devamlý olan, zekatlarýný veren Allah’tan baþka kimseden korkup çekinmeyen kimselere aittir. Ýþte doðru yola ermiþlerden olmalarý umulanlar bunlardýr” buyuruyor. (Ýbn Mâce, Mesacid: 18)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüM: 9

Ø namazý terk eden kimsenin durumu nedir?

2618- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Ýman ile küfür arasýnda namazý terk etmek vardýr.” (Müslim, Ýman: 35)

2619- A’meþ (r.a.)’den ayný senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet ederek þöyle demiþtir: “Kul ile küfür ve þirk arasýnda namazý terk etmek vardýr.” (Müslim, Ýman: 35; Ýbn Mâce, Ýkame: 77)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Sûfyân’ýn ismi Talha b. Nafi’dir.

2620- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kul ile küfür arasýnda namazý terk etmek vardýr.” (Müslim, Ýman: 35; Ýbn Mâce, Ýkame: 77)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû’z Zübeyr’in ismi Muhammed b. Müslim b. Tedrüstür.

2621- Büreyde (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bizimle münafýk, müþrik ve kafirler arasýndaki fark namazdýr. Kim onu terk ederse kafir olur.” (Müslim, Ýman: 35; Ýbn Mâce, Ýkame: 77)

ž Bu konuda Enes ve Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

2622- Tabiinden, Abdullah b. Þakîk el Ukaylî (r.a.) þöyle diyor: “Muhammed’in ashabý namazdan baþka amellerden hiçbirinin terk edilmesini küfür saymazlardý ancak namazýn terk edilmesini küfür sayarlardý.” (Müslim, Ýman: 35; Ýbn Mâce, Ýkame: 77)

ž Tirmizî diyor ki: Ebû Mus’ab el Medinî’den iþittim diyordu ki: Ýman, sözden ibarettir diyen kimse tevbe etmeye çaðrýlýr. Tevbe etmezse na âla, deðilse kafasý uçurulur.

bölüm: 10

Ø imanýn tadýný kim tatmýþ olur?

2623- Abbâs b. Abdulmuttalib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu iþitmiþtir: “Rab olarak Allah’ý din olarak Ýslamý, Peygamber olarakta Muhammed’i kabul edip o hayattan da razý olan kiþi imanýn tadýný tatmýþtýr.” (Müslim, Ýman: 15)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2624- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her kimde üç özellik bulunursa bunlar sayesinde imanýn tadýný bulur. Allah ve Peygamber (s.a.v.)’in bir kimseye baþkalarýndan daha sevimli olmasý kiþinin sevdiðini Allah için sevmesi Allah tarafýndan kurtarýldýktan sonra küfre dönmekten ateþe atýlmaktan hoþlanmadýðý kadar hoþlanmamasý.” (Müslim, Ýman: 15; Buhârî, Ýman: 8)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadisi Katâde de Enes’den ayný þekilde rivâyet etmiþtir.

bölüm: 11

Ø zina eden insan iman üzere zina edemez

2625- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Zina eden kiþi mü’min olduðu halde zina etmez. Hýrsýzlýk eden de mü’min olarak hýrsýzlýk edemez ama tevbe ettiði takdirde tevbesinin kabulü umulur.” (Müslim, Ýman: 24; Buhârî, Mezâlim: 30)

ž Bu konuda Ýbn Abbâs, Âiþe, Abdullah b. ebî Evfâ’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Ebû Hüreyre hadisi bu þekliyle hasen sahih garibtir. Ebû Hüreyre’den þu þekilde de rivâyet edilmiþtir. Bir kul zina ettiðinde iman ondan çýkar gölgelik gibi baþýnýn üzerinde bulunur. O iþi býraktýðý vakit iman tekrar kendisine döner.

Ebû Cafer Muhammed b. Ali’den þöyle dediði rivâyet olunmuþtur. Bu konuda Ýmandan Ýslam’dan çýkýþ vardýr.

Baþka bir þekilde Peygamber’den þu þekilde de rivâyet edilmiþtir. Zina hýrsýzlýk gibi bir suçu iþlerse ve kendisine de ceza uygulanýrsa bu ceza onun günahýna keffarettir.

Eðer bu suçlardan birini iþler Allah’ta onun bu suçunu örterse durumu Allah’a kalmýþtýr. Dilerse kýyamet gününde ona azâb eder dilerse kendisini baðýþlar. Bu hadis bu þekilde Ali b. ebî Tâlib, Ubâde b. Sâmit, Huzeyme b. Sabit’den rivâyet edilmiþtir.

2626- Ali (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kim bir suç iþler de cezasýný bu dünyada çekerse Allah ahirette kuluna cezayý ikileyerek tekrar vermek durumunda deðildir. Kim bir suç iþler de Allah onu örter ve kendisini affederse, kýyamet günü o kulunu tekrar cezalandýrmaz. Affetmesi ve baðýþlamasý cezalandýrmasýndan daha çoktur.” (Ýbn Mâce, Hudud: 33)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garib sahihtir. Ýlim adamlarýnýn görüþü bu hadise göredir. Zina hýrsýzlýk ve þarap içme yüzünden kiþinin kafir olacaðýna hüküm veren bir âlim tanýmýyoruz.

bölüm: 12

Ø müslüman elinden ve dilinden baþkasýnýn emin olduðu kimsedir

2627- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Müslüman elinden ve dilinden Müslümanlarýn selamet bulduklarý kiþidir. Mü’min ise insanlarýn canlarý ve mallarý hususunda güvendikleri kiþidir.” (Müslim, Ýman: 14; Buhârî, Ýman: 3)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Peygamber (s.a.v.)’den þöyle de rivâyet edilmektedir: Rasûlullah (s.a.v.) ile Müslümanlarýn hangisi daha deðerlidir diye soruldu da þöyle buyurdular. Dilinden ve elinden Müslümanlarýn selamet bulduklarý kiþi.

Bu konuda Câbir, Ebû Musa ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

2628- Ebû Musa el Eþarî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’e: “Müslümanlarýn hangisi daha üstündür” diye, soruldu da Rasûlullah (s.a.v.)’de: “Müslümanlarýn elinden ve dilinden selamet bulduklarý kiþidir” diye buyurdular. (Nesâî, Ýman: 11)

ž Tirmizî: Ebû Musa hadisi olarak bu hadis sahih garib hasendir.

bölüm: 13

Ø islam garib geldi garib gidecek

2629- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýslam garib bir halde baþladý ve yine garib bir hale dönecektir. Ne mutlu o gariblere.” (Ýbn Mâce, Fiten: 15; Dârimî, Rikak: 42)

ž Bu konuda Sa’d, Ýbn Ömer, Câbir, Enes ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Ýbn Mes’ûd rivâyeti olarak bu hadis hasen sahih garibtir.

Bu hadisi Hafs b. Gays’ýn A’meþ’den rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû’l Ahvas’ýn ismi: Avf b. Mâlik b. Nadle el Cûþemî’dir. Kendisinden sadece Hafs rivâyet etmiþtir.

2630- Amr b. Avf b. Zeyd b. Milha (r.a.)’ýn babasýndan ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Yýlanýn toplanýp deliðine girdiði gibi din de toplanýp hicaz bölgesine çekilecektir. Dað keçilerinin daðlarýn baþýnda toplandýklarý gibi din de yani dini yaþayanlar da Hicaz bölgesinde toplanacaktýr. Allah’ýn dini yani Ýslam dini, toplumlar arasýnda yabancý bir sistem olarak baþlamýþtýr ve ileride tekrar yabancý hale gelecektir. Ne mutlu o gariblere ki insanlarýn bozduklarý þeyleri benim sünnetim ve yolumla deðiþtirip düzelteceklerdir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 14

Ø münafýðýn alameti kaçtýr?

2631- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Münafýðýn alameti üçtür; konuþtuðu zaman yalan söyler, söz verdiðinde sözünde durmaz, kendisine bir þey emanet edildiðinde hainlik eder.” (Buhârî, Ýman: 25; Müslim, Ýman: 25)

ž Tirmizî: Bu hadis Alâ hadisi olarak hasen garibtir. Ebû Hüreyre’den deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir. Bu konuda Ýbn Mes’ûd, Enes ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Ali b. Hucr, Ýsmail b. Cafer vasýtasýyla, Ebû Süheyl b. Mâlik’den babasýndan ve Ebû Hüreyre’den mana olarak bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Ebû Süheyl, Mâlik b. Enes’in amcasý olup adý Mâlik b. Nafi’ b. Mâlik b. Ebû Amîr el Asbahî el Havlânî’dir.

2632- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kendisinde dört özellik bulunan kiþi mutlaka münafýk olmuþtur. Bu dört özellikten biri bulunursa o özelliði terk edinceye kadar o kimsede münafýklýk özelliði bulunmuþ olacaktýr. Konuþtuðu zaman yalan söyleyen, söz verdiði zaman sözünde durmayan, davalaþtýðýnda aþýrý giden, anlaþtýðý zaman anlaþmasýný bozan.” (Buhârî, Ýman: 25; Müslim, Ýman: 25)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Hasan b. Ali el Hallâl, Abdullah b. Nümeyr vasýtasýyla A’meþ’den Abdullah b. Mürre’den bu senedle hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadisin manasý ilim adamlarýnca amelde olan nifaktýr. Ýnançla nifak, Rasûlullah (s.a.v.) zamanýnda yapýlmýþ olan nifaktýr.

Hasan-ý Basrî’den buna benzer bir þey rivâyet edilmiþtir ki o þöyle der: Nifak iki türlüdür. Amelde olan nifak diðeri de yalanlama nifaký.

2633- Zeyd b. Erkâm (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle demiþtir: “Kiþi söz verdiði ve sözünü yerine getirmeye niyet ettiði halde elinde olmayan sebeplerle yerine getiremez ise o zaman günahkar olmaz.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 82)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup isnadý pek saðlam deðildir. Ali b. Abdil Alâ güvenilir bir kimsedir. Ebû’n Numân ve Ebû Vakkâs meçhul tanýnmayan kiþilerdir.

bölüm: 15

Ø müslümana sövmek günahtýr

2634- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Müslümanýn kardeþiyle savaþmasý küfür, Müslüman’ýn Müslüman’a sövmesi Allah’a itaatsizliktir.” (Buhârî, Ýman: 10; Müslim, Ýman: 28)

ž Bu konuda Sa’d ve Abdullah b. Muðaffel’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Ýbn Mes’ûd hadisi hasen sahihtir. Abdullah b. Mes’ûd’tan deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir.

2635- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Müslüman’a sövmek Allah’a itaatsizliktir. Ona karþý savaþmak küfürdür.” (Buhârî, Ýman: 10; Müslim, Ýman: 28)

ž Bu hadisin manasý “Onunla savaþmak küfürdür” demek, dinden çýkararak irtidad etmiþ kimse gibi demek deðildir.

Bunun delili Esved’den rivâyet edilen þu hadistir: “Kim bilerek bir Müslüman’ý öldürürse öldürülen kimsenin yakýnlarý serbesttir. Ýsterlerse katilin öldürülmesini isterler isterlerse affederler.”

Eðer öldürmekle kiþi kafir olacak olsaydý ölen kimsenin yakýnlarýna bu serbestlik verilmezdi ve o kiþi de mutlaka öldürülürdü. (Burada altý kelimelik bir boþluk vardýr.)

Ýbn Abbâs, Tavus, Atâ ve pekçok ilim adamlarý derler ki: Küfrün de dereceleri fýskýn da dereceleri vardýr.

bölüm: 16

Ø mü’mine lanet eden onu öldürmüþ gibidir

2636- Sabit b. Dahhâk (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sahip olmadýðý elde etmesi mümkün olmayan bir konuda müslümanýn üzerine adak vâcib olmaz. Mü’min kardeþine lanet eden onu öldürmüþ gibidir. Mü’min kardeþini kafirlikle itham eden kiþi de yine onu öldürmüþ gibidir. Her hangi bir aletle intihar edip kendini öldüren kiþiye Allah kýyamet gününde kendini öldürdüðü aletle azâb edecektir.” (Buhârî, Edeb: 44; Müslim, Zühd: 1)

ž Bu konuda Ebû Zerr ve Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2637- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Herhangi bir Müslüman, Müslüman kardeþine kafir derse o ikisinden biri bu sýfatla döner.” Yani kafir denilen kiþide kafirlik özelliði yoksa kafirlik bu sözü söyleyene dönmüþ olur. (Müslim, Ýman: 26; Buhârî, Edeb: 73)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

Hadiste geçen “Bae” kelimesinin manasý karar kýlar demektir.

bölüm: 17

Ø allah’tan baþka ilah olmadýðýna þâhidlik ederek ölen kiþiye ateþ haram kýlýnacaktýr

2638- Sunabihî (r.a.) vasýtasýyla Ubâde b. Sâmit’den rivâyet edilmiþtir. Sunâbihî dedi ki: Ubâde b. Sâmit ölüm anýndayken yanýna girdim ve aðladým. Bunun üzerine yavaþ ol niçin aðlýyorsun? Dedi. Eðer þâhidlik yapmam istenirse senin lehinde þâhidlik edeceðim þefaat izni verilirse sana þefaat edeceðim gücüm yettiðinde sana faydalý olmaya çalýþacaðým. Sonra sözlerini þöyle sürdürdü: Vallahi Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittiðim ve sizin için faydalý olan her hadisi size aktarmýþ bulunuyorum. Sadece bir hadis müstesna onu da bugün size anlatacaðým çünkü varlýðým ölümle kuþatýlmýþtýr. Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu iþittim: “Kim Allah’tan baþka ilah olmadýðýna ve Muhammed’in de Allah’ýn peygamberi olduðuna þâhidlik ederse Allah Cehennem ateþini ona haram kýlar.” (Buhârî, Ýman: 42)

ž Bu konuda Ebû Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha, Câbir, Ýbn Ömer, Zeyd b. Hâlid’den de hadis rivâyet edilmiþtir. Kimileri Ýbn Ömer’den iþittim kimileri de Ýbn Uyeyne’den iþittim demektedirler. Muhammed b. Aclan hadis konusunda güvenilir ve doðru bir kiþidir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

Sunabihî, Abdurrahman b. Useyle, Ebû Abdullah’týr. Zührî’den rivâyet edildiðine göre Zührî’ye; Rasûlullah (s.a.v.)’in “Allah’tan baþka ilah yoktur diyen Cennete girecektir” hadisi sorulmuþtu da o da cevap olarak þöyle demiþti: “Bu durum Ýslam’ýn baþlangýcýnda farzlarýn emir ve yasaklarýn inmesinden önce idi.”

Tirmizî: Bazý ilim adamlarýna göre bu hadisin yorumu þöyledir: Tevhid inancýna sahip olup tek Allah’a inanlar günahlarýndan dolayý azâb görseler bile sonunda Cehennem’den çýkacaklar ve Cennete gireceklerdir.

Ýbn Mes’ûd, Ebû Zerr, Imrân b. Husayn, Câbir b. Abdullah, Ýbn Abbâs, Ebû Saîd el Hudrî ve Enes b. Mâlik’den, Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðu rivâyet edilmiþtir: “Tevhid ehlinden bir gurup Cehennem’den çýkarýlýp Cennete gireceklerdir.”

Ayný þekilde Saîd b. Cübeyr’den, Ýbrahim Nehaî’den ve tabiinden pek çok kiþi bu görüþtedir

Ebû Hüreyre’den deðiþik bir þekilde Hýcr sûresinin 2. ayeti hakkýnda “Kafirler çok kere Müslüman olmayý arzu edecekler.” Þöyle dediði rivâyet edilmiþtir: “Tevhid ehli Cehennem’de cezalarýný çekip Cennete girdiklerinde kafirler o zaman keþke Müslüman olsaydýk diyecekler.”

2639- Abdullah b. Amr b. As (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah kýyamet gününde ümmetimden bir kiþiyi herkesin önünde ayýrýp o kiþi aleyhinde doksan dokuz dosya açacaktýr. Her bir dosyanýn boyu gözün görebildiði mesafe kadar olacaktýr sonra kendisine þöyle soracaktýr: Bunlardan bir þeyi reddediyor musun? Amel muhafýzým katip melekler sana haksýzlýk yapmýþlar mýdýr? O kimse hayýr Ya Rabbi! Diye cevap verecektir. Sonra herhangi bir özrün var mý buyuracak o kimse hayýr ya Rabbi diye cevap verecektir. Bunun üzerine Allah þöyle buyuracak evet yanýmýzda sana aid makbul bir amelin vardýr ve bugün sana asla haksýzlýk edilmeyecektir. Üzerinde ben þehâdet ederim ki Allah’tan baþka gerçek ilah yoktur Muhammed de onun kulu ve Rasûlüdür yazýlý bir kaðýt parçasý çýkarýlacak ve Allah kendi tartýnda kendin bulun diyecektir. O kiþi de diyecek ki: Ya Rabbibu tek kaðýt parçasý... ve bu dosyalar nasýl olacak bu tartý iþi... Allah’ta buyuracak ki bugün sana asla zulmetmeyecek... Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: Günah sicilleri bir kefeye konulacak, kaðýt parçasý da bir kefeye konulacak sicillerin konulduðu kefe yukarý kalkacak kaðýt parçasý aðýr çekecektir. Allah’ýn ismi yanýnda hiç birþey aðýr basamaz.” (Ýbn Mâce, Zühd: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

Kuteybe, Ýbn Lehîa vasýtasýyla Âmir b. Yahya’dan bu senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr.

bölüm: 18

Ø bu ümmet kaç fýrkaya bölünecektir?

2640- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Yahudiler yetmiþ bir veya yetmiþ iki fýrkaya ayrýldýlar Hýristiyanlar da bir o kadar... Benim ümmetim ise yetmiþ üç fýrkaya ayrýlacaktýr.” (Ýbn Mâce, Fiten: 17; Ebû davud, Sünnet: 1)

ž Bu konuda Sa’d, Abdullah b. Amr ve Avf b. Mâlik’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir.

2641- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýsrail oðullarýna gelen her þey benim ümmetime de gelecektir. Ayakkabýnýn ayakkabýya eþitliði gibi ayný durumda olacaklardýr. Hatta onlardan bir kimse açýkça annesine yaklaþan kimse olsa ümmetimden de böyle yapanlar çýkacaktýr. Ýsrail oðullarý yetmiþ iki millete ayrýlmýþlardý. Ümmetim ise yetmiþ üç millete ayrýlacaktýr. Bunlardan biri hariç hepsi Cehennem’de olacaktýr. Ashab: “O millet kimdir?” Diye sordular da: Rasûlullah (s.a.v.)’de þöyle buyurdu: “Ben ve ashabým hangi milletten isek o milletten ve dinden olanlardýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis önceki hadise göre daha fazla izah edilmiþtir. Bu hadis garib olup sadece bu þekliyle bilmekteyiz.

2642- Abdullah b. Deylemî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Abdullah b. Amr’dan iþittim þöyle diyordu: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim þöyle demiþti: Allah yaratýklarýný karanlýk içerisinde yarattý kendi nurundan da onlara bir nur uzattý. O nurdan kime bir parça isabet ederse hidayeti bulur. Kime de o nurdan bir parça ulaþmazsa sapýklýkta kalýr. Ýþte bunun için Allah’ýn ilmi üzere kalem ve mürekkep kurudu diyorum.” (Müsned: 6356)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

2643- Muâz b. Cebel (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Rasûlullah (s.a.v.) bana: Allah’ýn kullarý üzerindeki hakký nedir? Biliyor musun, buyurdu. Ben de Allah ve Peygamberi daha iyi bilir dedim. Bunun üzerine buyurdu ki: Allah’ýn kullarý üzerindeki hakký sadece ona ibadet edip kulluk yapmalarý ve hiçbir þeyi ve kimseyi onun otoritesine ortak koþmamalarýdýr.” (Buhârî, Cihâd: 17; Müslim, Ýman: 27)

ž Sonra kullar bunu yaptýklarý vakit kullarýn Allah üzerindeki haklarý nedir biliyor musun? Buyurdu. Ben de Allah ve Rasûlü daha iyi bilir dedim. Buyurdular ki: “Onlara azâb etmemektir.”

Bu hadis hasen sahihtir. Muâz b. Cebel tarafýndan da deðiþik bir þekilde rivâyet edilmiþtir.

2644- Ebû Zerr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Cibril bana geldi ve Allah’a hiçbir þeyi ortak koþmayarak ölen kimsenin Cennete gireceðini müjdeledi. Zina etse de hýrsýzlýk yapsa da mý?” Dedim. “Evet” buyurdular. (Buhârî, Cenaiz: 17; Müslim, Ýman: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu konuda Ebû’d Derdâ’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.