42: ilim bölümleri

bölüm: 1

Ø allah hayýr dilediði kimseyi dinde bilgili kýlar

2645- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah kime hayýr dilerse dini konularda onu bilgili ve anlayýþlý kýlar.” (Dârimî, Mukaddime: 16)

ž Tirmizî: Bu konuda Ömer, Ebû Hüreyre ve Muaviye’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 2

Ø ilim öðrenmenin deðeri ve kýymeti

2646- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Her kim din ilmini tahsil için yola koyulur ve her sebebe baþvurursa Allah Cennete varan yolu onun için kolaylaþtýrýr.” (Müslim, Zikir: 17; Ebû Dâvûd, Salat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

2647- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Her kim dini ilimleri tahsil için yola koyulursa dönünceye kadar Allah yolunda cihâdda cihâd etmiþ gibidir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bazýlarý bu hadisi merfu olmaksýzýn rivâyet etmiþlerdir.

2648- Sahbere (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Her kim dini ilim tahsili için yola koyulur ve tüm sebeplere sarýlarak ilim öðrenirse bu yaptýðý iþ geçmiþ günahlarýna keffâret olur.” (Dârimî, Mukaddime: 6)

ž Tirmizî: Bu hadisin isnadý zayýftýr. Hadisin râvîlerinden Ebû Dâvûd zayýf görülmüþtür. Abdullah b. Sahbere ve babasýndan da hadis konusunda fazla bir rivâyeti bilinmiyor. Ebû Dâvûd’un ismi Nüfey’ olup A’madýr. Ýlim adamlarýndan pek çok kiþi ve Katâde kendisiyle konuþmuþtur.

bölüm: 3

Ø ilmi saklamamak gerekir

2649- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Her kime öðrendiði dini ilim sorulursa o da çeþitli sebeblerden dolayý o bilgisini gizlerse kýyamet günü o kimseye ateþten bir gem vurulacaktýr.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 24; Ebû Dâvûd: Ýlim: 17)

ž Bu konuda Câbir ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Ebû Hüreyre hadisi hasendir.

bölüm: 4

Ø ilim tahsili yapmak isteyenlere iyi muamele etmek gerekir

2650- Ebû Harun el Abdî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ebû Saîd’den bazý þeyler öðrenebilmek için onun yanýna gelirdik; o da bize þöyle derdi: Rasûlullah (s.a.v.)’in tavsiyesi üzere hoþ geldiniz, çünkü; Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Ýnsanlar, siz ashabýmýn bilgi sahibi âlim kimselerine uyacaklardýr. Size yeryüzünün deðiþik bölgelerinden din öðrenmek için Müslümanlar geleceklerdir. Onlar size geldiklerinde onlara iyi ve hayýrlý tavsiyelerde bulununuz.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Ali, Yahya b. Saîd’in þöyle dediðini belirtti: Þu’be Ebû Harun el Abdî’yi hadis konusunda zayýf kabul ederdi. Yahya b. Saîd diyor ki: Ýbn Avn, Ebû Harun el Abdî’den ölünceye kadar hadis rivâyet etmiþtir. Ebû Harun’un ismi Imara b. Cüveyn’dir.

2651- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Doðu bölgesinden ilim öðrenmek için size Müslümanlar geleceklerdir. Onlar size geldiklerinde: Onlara iyi tavsiyelerde bulununuz. Ebû Harun el Abdî dedi ki: Ebû Saîd bizi gördüðü zaman Rasûlullah (s.a.v.)’in tavsiyesi gereðince hoþ geldiniz dedi.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 22; Dârimî, Mukaddime: 26)

ž Tirmizî: Bu hadisi sadece Ebû Harun’un, Ebû Saîd’den rivâyetiyle bilmekteyiz.

bölüm: 5

Ø ilim kalkacak ve yok denecek hale gelecek mÝ?

2652- Abdullah b. Amr b. As (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Allah ilmi insanlarýn kafalarýndan söküp çýkaracak kaldýracak deðildir. Fakat ilmi, ilim adamlarýný ortadan kaldýrmak suretiyle kaldýracaktýr. Sonuda hiç âlim kalmayacak ve insanlar cahil bilgisiz kimseleri kendilerine önder lider ve kurtarýcý seçecekler ve onlara dini ve ilmi meseleler soracaklar onlar da cahilce fetva vererek hem kendileri sapýtmýþ hem de baþkalarýný saptýrmýþ olacaklardýr.” (Müslim, Ýlim: 5; Ýbn Mâce, Mukaddime: 1)

ž Bu konuda Âiþe ve Ziyâd b. Lebid’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ayný hadisi Zührî, Urve’den, Abdullah b. Amr’dan ve Âiþe’den benzeri þekilde rivâyet etmiþlerdir.

2653- Ebû’d Derdâ (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) ile birlikte bulunuyorduk gözleri semaya dikti ve þöyle buyurdu: “Ýlim insanlardan aþýrýlýp kaybolacaðý zaman ilim adýna hiçbir þeye güçleri yetmeyecektir.” Bunun üzerine Ziyâd b. Lebîd el Ensarî dedi ki: Kur’ân-ý devamlý okuduðumuz halde ilim bizden nasýl aþýrýlýp yok edilecektir? “Allah’a yemin ederim ki Kur’ân-ý mutlaka okuyacaðýz kadýnlarýmýza ve çocuklarýmýza da okutacaðýz.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: Ey Ziyâd annen senin hasretinle yansýn, Ben de seni Medîne halkýnýn hukukçularýndan saymakta idim. Ýþte Tevrat ve Ýncil Yahudî ve Hýristiyanlarýn elindedir. Onlara ne faydasý oluyor Cübeyr diyor ki: Sonra Ubâde b. Sâmit’le karþýlaþtým ve kardeþin Ebû’d Derdâ nelerden bahsediyor iþitmedin mi? Ebû’d Derdâ’nýn söylediklerini kendisine haber verdim Ubâde b. Sâmit þu cevabý verdi: Ebû’d Derdâ doðru söylemiþtir. Ýstersen insanlardan kaldýrýlacak ilk ilmi sana haber vereyim mi? “Huþu`” dur. Belki de büyük bir mescide gireceksin ve orada huþu’ içerisinde bir adam bulup göremeyeceksin.” (Müslim, Ýlim: 5; Ýbn Mâce, Mukaddime: 1)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.Muaviye b. Salih hadisçiler yanýnda güvenilen biridir. Yahya b. Saîd el Kattan’dan baþka onun hakkýnda söz edeni bilmiyoruz. Muaviye b. Salih’den de bu hadisin bir benzerini rivâyet edilmiþtir. Bazýlarý da bu hadisi Abdurrahman b. Cübeyr b. Nüfeyr’den babasýndan, Avf b. Mâlik’den rivâyet etmiþlerdir.

bölüm: 6

Ø ilmi þöhret ve makam için kullanan cehenlemliktir

2654- Ka’b b. Mâlik (r.a.)’ýn babasýndan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den þöyle buyurduðunu iþittim: “Âlimlerle tartýþýp boy ölçüþmek veya avam, ayaktakýmý kimselerle mücadele etmek veya halkýn dikkatini kendine çekmek için ilim tahsil eden kiþiyi Allah Cehennemine atacaktýr.” (Dârimî, Mukaddime: 34)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Ýshâk b. Yahya b. Talha hadisçiler yanýnda saðlam bilinen kimselerden deðildir. Hafýzasý yönünden hakkýnda söz edilmiþtir.

2655- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýlmi; Allah rýzasýndan baþka gayelerle öðrenen veya ilimle Allah rýzasýndan baþka þeyleri isteyen kiþi Cehennem’deki yerine hemen hazýrlansýn.” (Ebû davud, Ýlim: 4)

ž Bu konuda Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece bu þekliyle Eyyûb’un rivâyeti olarak bilmekteyiz.

bölüm: 7

Ø ilmi baþkalarýna duyurup aktarmak gerekir

2656- Ebân b. Osman’dan rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Zeyd b. Sabit günün ortasýnda Mervan’ýn yanýndan çýktý bu saatte onu kendisine bir þey sormak için çaðýrmýþtýr dedik, kalkýp kendisine sorduk evet dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittiðim þeylerden sordu. Ben de Rasûlullah (s.a.v.)’den þöyle buyurduðunu iþittim: “Bizden bir hadis iþiten ve onu hafýzasýnda tutarak baþkasýna aktaran kiþinin Allah yüzünü ak etsin. Nice illim yüklenen kiþiler vardýr ki bazen onu kendisinden daha anlayýþlý birisine aktarabilir. Çoðu zaman da ilim yüklenen kimse kendisi dirayetli olmaz.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 1)

ž Bu konuda Abdullah b. Mes’ûd, Muâz b. Cebel, Cübeyr b. Mut’ým, Ebû’d Derdâ ve Enes’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Zeyd b. Sabit hadisi hasendir.

2657- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.)’den iþittim þöyle diyordu: “Allah bizden herhangi bir þeyi iþiten ve iþittiði gibi de teblið edip baþkalarýna aktaran kiþinin yüzünü Allah ak etsin. Çünkü teblið edilen kiþi benden iþiterek teblið edenden daha anlayýþlý ve kavrayýþlý olabilir.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 1)

ž Bu hadis hasen sahihtir. Abdulmelik b. Umeyr bu hadisi Abdurrahman b. Abdullah’tan rivâyet etmiþtir.

2658- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Benden bir söz iþitip onu belleyip baþkalarýna aktaranýn Allah yüzünü ak etsin. Nice bilgili kimseler vardýr ki, o bilgisini kendisinden daha bilgili birisine nakleder. Þu üç gurup insan hiç aldanmaz kalbi saf saðlam ve hak üzeredir. Yaptýðý her þeyi ihlas ve samimyetle yapan kiþi Müslümanlarýn önder ve liderlerine nasihat eden kimse; cemaatin gerekliliðine inanan kiþi ki bu üç þeyin hepsi davet kapsamýndadýr.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 18)

bölüm: 8

Ø hadis diye yalan söyleyen kimseler Cehennemliktir

2659- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kim bilerek bana ait imiþ gibi bir sözü söylerse Cehennem’deki oturacaðý yere hemen hazýrlansýn.” (Buhârî, Ýlim: 27; Ýbn Mâce, Mukaddime: 17)

2660- Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Bana ait imiþ gibi, bir sözde yalan söylemeyin kim benden olmayan bir þeyi bendenmiþ gibi yalan olarak söylerse Cehenneme girer.” (Buhârî, Ýlim: 27; Ýbn Mâce, Mukaddime: 17)

ž Bu konuda Ebû Bekir, Ömer Osman, Zübeyr, Saîd b. Zeyd, Abdullah b. Amr, Enes, Câbir, Ýbn Abbâs, Ebû Saîd, Amr b. Abese, Ukbe b. Âmir, Muaviye, Büreyde, Ebû Musa el Gafýkî, Ebû Umâme, Abdullah b. Amr, el Mukanna’ ve Evs es Sekafî’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Ali hadisi hasen sahihtir.

Abdurrahman b. Mehdî diyor ki: Mansur b. Mu’temir; Küfelilerin en saðlam kiþilerindendir. Vekî’ise þöyle diyor: Rýb’î b. Hýraþ Ýslam konusunda hiçbir yalan söylememiþtir.

2661- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Kim benden olmadýðý halde bana ait imiþ gibi yalan söylerse –zannedersem kasýtlý olarak dedi- Cehennem’deki evine hemen hazýrlansýn.” (Buhârî, Ýlim: 27; Ýbn Mâce, Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Zührî’nin, Enes’den rivâyeti olarak hasen sahih garibtir. Enes’den deðiþik biçimde de rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 9

Ø yalan olduðunu bildiði halde bir sözü hadis diye aktarmak

2662- Muðîre b. Þu’be (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kim yalan olduðunu bildiði halde benden bir hadis anlatýrsa iki yalancýdan biri kendisidir.” (Müslim, Mukaddime: 17; Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

ž Bu konuda Ali b. ebî Tâlib ve Semure’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Þu’be bu hadisi Hakem’den, Abdurrahman b. ebî Leylâ’dan, Semure’den rivâyet etmiþtir. A’meþ ve Ýbn ebî Leylâ ise Hakem’den, Abdurrahman b. ebî Leylâ’dan ve Ali’den rivâyet etmiþlerdir. Abdurrahman b. ebî Leylâ’nýn Semure’den rivâyeti hadisçiler yanýnda daha sahihtir.

Tirmizî: Ebû Muhammed, Abdullah b. Abdurrahman’a Peygamber (s.a.v.)’in: “Kim yalan olduðunu bildiði halde benden bir hadis anlatýrsa iki yalancýdan birisidir.” Bu hadisi hakkýnda þöyle sordum: “Bir hadisi senedinin yanlýþ olduðunu, bildiði halde rivâyet eden kiþinin Peygamberin bu hadisine girmesinden korkulur mu? Yahut herkes tarafýndan mürsel olarak rivâyet edilen bir hadisi müsned olarak rivâyet etse veya senedini deðiþtirse bu hadisin hükmüne girer mi? Þöyle cevap verdi: “Hayýr, fakat bir kimse bir hadis rivâyet ettiði zaman Peygamber (s.a.v.)’den o hadisin aslý bilinmediði halde onu yine rivâyet ederse; bu hadisin hükmüne girmesinden korkarým.”

bölüm: 10

Ø hadisleri inkar edenler de olacak mý?

2663- Ebû Rafî (r.a.)’den rivâyete göre, -baþkalarý bu hadisi merfu olarak rivâyet ettiler þöyle demiþtir: “Dikkat edin! Sizden birinizi; emrettiðim veya yasakladýðým konulardan birisi kendisine ulaþýnca koltuðuna yaslanmýþ durumda iken, bilmiyorum Allah’ýn kitabýnda ne bulursak ona uyarýz (hadisleri tanýmayýz derken) bulmayayým.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 2; Ebû davud, Sünnet: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bazýlarý bu hadisi Sûfyân’dan ve Ýbn’ül Münkedir’den mürsel olarak Sâlim b. Ebî’n Nadr vasýtasýyla Ubeydullah b. ebû Rafî’den ve babasýndan rivâyet etmiþlerdir. Sûfyân b. Uyeyne bu hadisi tek olarak rivâyet ettiði zaman Muhammed b. Münkedir’in rivâyetiyle Sâlim b. ebû’n Nadr’ýn rivâyetini birbirinden ayýrýrdý. Bir arada rivâyet ettiðinde de böylece iki senedi birleþtirerek rivâyet ederdi. Ebû Rafî, Peygamber (s.a.v.)’in azâd ettiði kölelerdendir ve ismi “Elsem”dir.

2664- Mýkdam b. Ma’dikerib (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Dikkat edin! Sizden biriniz koltuðuna kurulduðu halde benden bir hadis kendisine ulaþacak ta o kimse þöyle diyecek: Bizimle sizin aranýzda Allah’ýn kitabý var. Bu kitapla neyi helal olarak bulursak onu helal sayar haram olan hususlarý da haram kabul ederiz. Gerçekten Allah Rasûlünün haram kýldýðý bir þey Allah’ýn haram kýldýðý gibidir.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 2; Dârimî, Mukaddime: 6)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

bölüm: 11

Ø hadis yazma iþi Ýlk dönemlerde yasaklanmýþ mýydý?

2665- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v.)’den hadisleri yazmak hususunda izin istedik fakat (Kur’ân ile karýþabilir tehlikesinden dolayý) bize izin verilmedi.” (Müslim, Zühd: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis baþka bir þekilde de Zeyd b. Eslem’den de rivâyet edilmiþ olup Hemmâm da kendisinden rivâyet etmiþtir.

bölüm: 12

Ø hadis yazma iþine sonradan izin verildi mi?

2666- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre; “Ensâr’dan bir adam Peygamberin yanýnda oturur, Peygamberden hadislerini dinler, hoþuna gider fakat ezberleyemezdi. Bu durumunu Rasûlullah (s.a.v.)’e þikayet etti ve Ey Allah’ýn Rasûlü! Dedi. Senden bir hadis iþitiyorum hoþuma gidiyor fakat ezberleyemiyorum. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): Elinin yardýmýna müracaat et buyurdu ve eliyle yazý yazmaya iþaret etti.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadisin senedi pek saðlam deðildir.

Muhammed b. Ýsmail’den iþittim þöyle diyordu: “Halil b. Mürre’nin hadisleri münkerdir.

2667- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) bir hutbe verdi ve hutbesinde bir kýssadan bahsetmiþti. Bunun üzerine Ebû Þah: Ey Allah’ýn Rasûlü! Dedi. Bana bu kýssayý yazýnýz. Rasûlullah (s.a.v.)’de Ebû Þah için bunu yazýnýz” buyurdu. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Bu hadis biraz uzuncadýr. Þeyban, Yahya b. ebî Kesîr’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

2668- Hemmâm b. Münebbih (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ebû Hüreyre’nin þöyle söylediðini iþittim: “Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýndan hiçbir kimse benim kadar hadis rivâyet etmiþ deðildir. Ancak Abdullah b. Amr bunun dýþýndadýr çünkü o yazýyordu ben ise yazmýyordum.” (Buhârî, Ýlim: 17; Dârimî, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Vehb b. Münebbih, Hemmam b. Münebbih’in kardeþidir.

bölüm: 13

Ø ÝSRAÝL OÐULLARINDAN ibretli þeyler aktarýlabilir mi?

2669- Abdullah b. Amr (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Benden bir ayet kadar bile olsa baþkalarýna aktarýnýz. Ýsrail oðullarýndan da ibretli þeyleri aktarýnýz bir sakýnca yoktur. Ancak kim bilerek benden olmayan bir þeyi bana ait imiþ gibi söyler ve aktarýrsa Cehennem’deki yerine hemen hazýrlansýn.” (Buhârî, Enbiya: 52)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Muhammed b. Beþþâr, Ebû Âsým vasýtasýyla Evzâî’den, Hassân b. Atýyye’den, Ebû Kebse es Selulî’den ve Abdullah b. amr’dan bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþtýr ki bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 14

Ø hayra vasýta olan onu yapmýþ gibi sevap kazanýr mý?

2670- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’e binek hayvaný isteyen biri götürüldü. Fakat Rasûlullah (s.a.v.) yanýnda onu bindirecek bir binit bulamayýnca o kimseye bir baþkasýný gösterdi. Bu kimse de ona binek temin etti. Adam Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek durumu haber verdi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Hayra vasýta olan hayrý yapmýþ gibidir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Bu konuda Ebû Mes’ûd el Bedrî ve Büreyde den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle Enes rivâyeti olarak garibtir.

2671- Mes’ûd el Bedrî (r.a.)’den rivâyete göre: “Bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek kendisinden binek hayvaný istedi ve þöyle dedi: Hiç bir þeyim kalmadý ne yaparsan yap. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), falana git buyurdu. Adam o kimseye gitti, O da ona binek temin etti. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Kim bir hayra sebeb olursa o hayrý yapanýn -veya yerine getirenin- sevâbý kadar sevap vardýr.” (Müslim, Imara: 27; Ebû Dâvûd, Edep: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Amr eþ Þeybânî’nin ismi Sa’d b. Ýyas’týr. Ebû Mes’ûd el Bedrî’nin ismi ise Ukbe b. Amr’dýr.

Hasan b. Ali el Hallâl, Abdullah b. Nümeyr vasýtasýyla A’meþ’den, Ebû Amr eþ Þeybânî’den ve Ebû Mes’ûd’tan bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþ olup “O hayrý yapanýn sevâbý kadar” diyerek hadisin sözlerinde þüphe etmedi.

2672- Ebû Musa el Eþ’ari’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sevap kazanmak için her konuda aracý olunuz. Allah, Peygamberinin dilinden dilediði hükmünü verecektir.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 72; Müslim: Birr: 61)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Büreyd’in künyesi Ebû Bürde’dir Küfeli olup hadis konusunda güvenilir bir kiþidir. Kendisinden Þu’be, Sevrî ve Ýbn Uyeyne hadis rivâyet etmiþtir.

2673- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Haksýz yere öldürülen hiçbir insan yoktur ki onun kanýndan günahýndan suçundan Adem’in ilk oðluna bir pay çýkmýþ olmasýn. Çünkü öldürme iþini ilk olarak ortaya çýkaran o’dur.” Abdurrezzak hadiste geçen “esennel katle” yerine “sennel katle” demiþtir ki mana aynýdýr. (    Buhârî, Enbiya: 17; Müslim, Kasame: 7)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Ýbn ebî Ömer, Sûfyân b. Uyeyne vasýtasýyla A’meþ’den bu senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþ ve “sennel katle” demiþtir.

bölüm: 15

Ø hayra veya sapýklýða öncü olan kimsenin durumu

2674- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Kim bir hidayete çaðýrýp o yolda çýðýr açarsa kendisine uyanlarýn sevâbý kadar sevap ona verilecektir ve onlarýn sevaplarýndan da hiçbir þey eksiltilmeyecektir. Her kim de bir sapýklýða çaðýrýr ve o yolda bir çýðýr açarsa kendisine uyanlarýn günahý da aynen kalýr eksilmez.” (Müslim, Ýlim: 6)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2675- Cerir b. Abdullah (r.a.)’ýn babasýndan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Her kim hayýrda bir çýðýr açar ve bu çýðýrda kendisine uyulursa kendi sevâbý ile birlikte kendisine uyanlarýn sevaplarý kadar sevap alacaktýr bu arada diðer uyan kimselerin sevaplarýndan da hiçbir þey eksilmeyecektir. Kimde kötü bir çýðýr açar ve bu çýðýrda kendisine uyulursa kendi günahý ile birlikte kendisine uyanlarýn günahlarýndan hiçbir þey eksiltilmeksizin hepsinin günahý kadar günah kazanacaktýr.” (Müslim, Ýlim: 6)

ž Bu konuda Huzeyfe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Cerir b. Abdullah vasýtasýyla baþka bir þekilde buradakine benzer biçimde bu hadis rivâyet edilmiþtir. Bu hadis ayrýca Münzir b. Cerir b. Abdullah ve babasýndan da rivâyet edilmiþtir. Ayný þekilde Ubeydullah b. Cerir ve babasýndan da rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 16

Ø sünnetlere yapýþýp BÝDATLERDEN uzak durmalý

2676- Irbad b. Sariye (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) bir gün sabah namazýndan sonra son derece tesirli bir va’z verdi de bu va’zýn tesirinden gözler yaþardý kalpler ürperdi Ashabtan bir kiþi: Bu öðütler vedalaþan bir kimsenin öðütleri gibidir o halde bize neyi tavsiye ederseniz Ey Allah’ýn Rasûlü! Dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de þöyle buyurdu: “Allah’a karþý her zaman ve her zeminde sorumluluk bilinci içerisinde olmayý Allah’tan gelen her þeyi dinleyip itaat etmeyi idareciniz durumunda olan kimse Habeþli bir köle bile olsa onu bile dinleyip itaat ediniz. Ýçinizde yaþayacak olanlar benden sonra pek çok ayrýlýk ve anlaþmazlýklara þâhid olacaklardýr. Dinde yeri olmayan fakat dindenmiþ gibi gösterilmeye çalýþan þeyleren sakýnýp uzak durunuz çünkü onlar sapýklýktýr. Sizden kim bu dönemlere ulaþýrsa benim sünnetime ve doðru yolda olan Hülefai Raþîdinin sünnetine sýkýca sarýlsýn. Bu yolda sabredip diþinizi sýkýnýz.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 7)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Sevr b. Yezîd, Hâlid b. Ma’dan’dan, Abdurrahman b. Amr b. es Sülemî’den Irbad b. Sariye’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir. Hasan b. Ali el Hallâl ve pek çok kiþi þöyle derler: Ebû Âsým, Sevr b. Yezîd’den, Hâlid b. Ma’dan’dan, Abdurrahman b. Amr es Sülemî’den, Irbad b. Sariye’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmýþlardýr.

Irbad b. Sariye’nin künyesi Ebû Necîh’tir.

Bu hadis Hucr b. Hucur’dan ve Irbad b. Sariye’den de benzeri þekilde rivâyet edilmiþtir.

2677- Amr b. Avf el Müzenî (r.a.)’in babasýndan ve dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Bilâl b. Hârise: “Bil bakalým” buyurdu. Bunun üzerine Bilâl: “Neyi bileyim? Ey Allah’ýn Rasûlü!” dedi, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: Benden sonra sünnetimden kaldýrýlan bir sünneti kim ihya edip ortaya çýkarýrsa ona o sünnetle amel edenler kadar sevap vardýr. Amel edenlerin sevaplarý da hiç eksiltilmez ve her kim de, Allah ve Rasûlünün razý olmadýðý sonradan çýkan bidat denilen bir sapýklýðý ortaya çýkarýrsa o kimseye o bidatle amel edenlerin günahlarý da birlikte yazýlýr ve onlarýn günahlarýndan da hiçbir þey eksiltilmez.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 7)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Muhammed b. Uyeyne, Þamlý ve Mýssîsî’dir. Kesir b. Abdullah ise Ýbn Amr b. Avf el Müzenî‘dir.

2678- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) bana þöyle buyurdu: “Evlatçýðým hiçbir kimseye karþý kalbinde bir hile ve kin beslemek olmaksýzýn sabahlamaya ve akþamlamaya gücün yeterse bunu mutlaka yap sonra bana þöyle dedi: Evlatçýðým iþte benim sünnetim budur kim benim sünnetimi yaþatýrsa beni sevmiþ olur kim de beni severse Cennet’te benimle birlikte olur.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 7)

ž Bu hadis buradakinden daha uzuncadýr. Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen garibtir.

Muhammed b. Abdullah el Ensârî de babasý da güvenilir kimselerdir. Ali b. Zeyd doðru kimsedir. Fakat baþkalarýndan mevkuf olarak rivâyet ettiði bir hadisi merfu olarak rivâyet eder. Muhammed b. Beþþâr’dan iþittim. Þu’be’den naklederek Ebû’l Velîd’in þöyle dediðini bildirdi: Bize Ali b. Zeyd anlattý bu kimse mevkuf hadisleri merfu yapan bir kimsedir.

Saîd b. Müseyyeb’in, Enes’den rivâyeti olarak tam metniyle sadece bu hadisi bilmekteyiz ve buradakinden uzuncadýr. Abbâd b. Meysere el Mýnkarî bu hadisi Ali b. Zeyd’den ve Enes’den rivâyet ederek senedinde “Saîd b. Müseyyeb”i zikretmemiþtir.

Tirmizî: Meseleyi Muhammed b. Ýsmail’e götürdüm ve sordum, bunu bilmediðini ve Saîd b. Müseyyeb’in Enes’den bu hadisi ve baþka herhangi bir hadisi rivâyeti hakkýnda bilgisi olmadýðýný söyledi. Enes b. Mâlik hicrî doksan üç yýlýnda vefat etmiþtir. Saîd b. Müseyyeb’te ondan iki sene sonra vefat etmiþtir.

bölüm: 17

Ø Peygamber (s.a.v.)’in yasakladýklarýndan kaçýnmak gerekir

2679- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sizi kendi halinize býraktýðým sürece siz de beni býrakýnýz. Size bir þeyler duyurduðumda onu benden alýnýz. Çünkü sizden öncekiler peygamberlerine çok soru sormalarý ve peygamberlerinin buyruklarý üzerinde ihtilaf etmelerinden dolayý helak olup gitmiþlerdir.” (Buhârî, Ý’tisam: 17; Müslim, Hac: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 18

Ø Medîne âlimleri daha bilgili mi olacaklar?

2680- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Pek yakýnda insanlar develerini koþturarak ilim arayacaklar fakat Medîne âlimlerinden daha bilgili kimseler bulamayacaklardýr.” (Müsned: 7639)

ž Tirmizî: Bu hadis Ýbn Uyeyne hadisi olarak hasendir. Ýbn Uyeyne’den “Medîne âlimi” sözü hakkýnda þöyle dediði rivâyet edilmektedir. Bu kimse “Mâlik b. Enes” olabilir.

Ýshâk b. Musa dedi ki: Ýbn Uyeyne’den iþittim þöyle diyordu: Bu Medîne âlimi: Ömerî Abdulaziz b. Abdullah ez Zahid’tir. Yahya b. Musa’dan iþittim þöyle derdi: Abdurrezzak der ki: O kimse Mâlik b. Enes olabilir. Ömerî = Abdulaziz b. Abdullah olup Ömer b. Hattâb’ýn oðludur.

bölüm: 19

Ø âlim mi üstün yoksa ibadet edip duran mý?

2681- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bilerek bir iþi yapan âlim bir kimseyi aldatmak binlerce Abidi aldatmaktan þeytana daha zordur.” (Ýbn Mâce, Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu þekliyle Velid b. Müslim’in rivâyeti olarak bilmekteyiz.

2682- Kays b. Kesîr (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Bir adam Medîne’den Þam’da bulunan Ebû’d Derdâ’nýn yanýna geldi. O da þöyle dedi. Ey kardeþim seni buraya kadar getiren sebeb nedir? Adam: Rasûlullah (s.a.v.)’den rivâyet ettiðini haber aldýðým bir hadistir diye cevap verdi. Ebû’d Derdâ sen baþka bir iþ için gelmedin mi dedi. Adam: “Hayýr” dedi. Ebû’d Derdâ ticaret için de mi gelmedin dedi. Adam: “Hayýr” dedi. Sadece o hadisi öðrenmek için geldim dedi. Bunun üzerine Ebû’d Derdâ þöyle dedi: Ben Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðunu iþittim: “Kim ilim elde etmek için bir yol tutarsa Allah’ta onu Cennetine giden yola iletir. Melekler ilim öðrencisinin razý olmasý için kanatlarýný indirirler. Bir âlim için göktekiler ve yerdekiler hatta denizdeki balýklar bile o âlimin baðýþlanmasý için Allah’a yalvarýrlar. Âlim bilgili bir kimsenin cahillikle ibadet eden bir kimseye karþý üstünlüðü, Ayýn diðer yýldýzlara üstünlüðü gibidir.

Âlimler peygamberlerin varisleridirler. Peygamberler miras olarak ne dinar ne de dirhem býrakmýþlardýr; onlar sadece miras olarak ilim býrakmýþlardýr. Kim ilimden nasibini alýrsa çok büyük hayýrlara kavuþmuþ olur.” (Ebû davud, Ýlim: 17; Ýbn Mâce, Mukaddime: 27)

ž Tirmizî: Bu hadisi sadece Âsým b. Reca b. Hayve’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Bence bu hadisin senedi burada olduðu gibi muttasýl deðildir. Mahmûd b. Hýdaþ ayný senedle bu hadisi bize aktarmýþtýr. Ayný zamanda bu hadis Âsým b. Reca b. Hayve’den, Velid b. Cemil’den, Kesîr b. Kays’tan ve Ebû’d Derdâ’dan da rivâyet edilmiþ olup bu rivâyet Mahmûd b. Hýdaþ’ýn rivâyetinden daha sahihtir. Muhammed b. Ýsmail “Bu daha sahihtir” demektedir.

2683- Yezîd b. Seleme (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ey Allah’ýn Rasûlü! senden pek çok hadisler iþittim sonraki öðrendiklerimin öncekilerini unutturacaðýndan endiþe ediyorum bana kapsamlý bir þekilde bir þeyler söyleyiniz dedim þöyle buyurdular: “Bildiðin her konuda yolunu Allah’ýn kitabýyla bulmaya çalýþ.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Bu hadisin senedi muttasýl deðildir. Bence bu hadis mürseldir. Bana göre Ýbn Eþva’, Yezîd b. Seleme’ye ulaþmamýþtýr. Ýbn Eþva’ýn ismi Saîd b. Eþva’dýr.

2684- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Ýki özellik bir münafýkta bir araya gelmez: Ahlak güzelliði ve dini konularda anlayýþlýlýk.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Bu hadisin Avf’ýn rivâyetinden olduðunu sadece bu ihtiyar Halef b. Eyyûb el Amiri’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Küreyb ve Muhammed b. Alâ’dan baþka bu kimseden hadis rivâyet edeni görmedim. Kendisinin nasýl bir kiþi olduðunu da bilmiyorum.

2685- Ebû Umâme el Bâhîlî (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’e biri abid diðeri âlim olan iki kimseden bahsedildi de Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Âlim kimsenin abid kimseye karþý üstünlüðü benim sizin en aþaðý mertebede olanýnýza karþý üstünlüðüm gibidir. Sonra Rasûlullah (s.a.v.) þöyle devam etti: Allah ve Melekleri, göklerin ve yerlerin halký, hatta yuvasýndaki karýncalar hatta balýklar, insanlara hayýr ve faydalý þeyler öðreten kimseye dua ederler.” (Dârimî, Mukaddime: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir.

Tirmizî: Ebû Ammâr Hüseyn b. Hureys el Huzaî’den iþittim þöyle diyordu: Fudeyl b. Iyaz’dan iþittim þöyle demiþti: “Bilen bildiðiyle amel eden ve baþkalarýna öðreten kiþi gökler aleminde büyük kiþi olarak çaðrýlýr.”

2686- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Mü’min bir kimse Cennete girinceye kadar kulaðýna gelen herhangi bir hayýrlý iþten asla doymaz.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

2687- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Deðerli bilgiler mü’minin yitik malýdýr onu nerede bulursa almaya daha hak sahibidir.” (Ýbn Mâce, Zühd: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis garib olup sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Ýbrahim b. Fadl el Medenî el Mahzûmî hadis konusunda hafýzasý yönünden zayýf kabul edilmiþtir.