43: sosyal hayattaki edeb kurallarý

bölüm: 1

Ø selamý yaygýnlaþtýrmak gerekir

2688- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Caným kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki; Ýman etmeden Cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmeden de iman etmiþ olmazsýnýz. Size yaptýðýnýz takdirde birbirinizi seveceðiniz bir iþi göstereyim mi? Selamý aranýzda yaygýnlaþtýrýnýz.” (Müslim, Ýman: 17; Ebû Dâvûd, Edeb: 27)

ž Bu konuda Abdullah b. Selam’dan, Þüreyh b. Hanî’den ve babasýndan Abdullah b. Amr’dan, Berâ’dan, Enes’den ve Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 2

Ø selamý alýp vermekteki faklýlýklar ve deðerleri

2689- Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyete göre, bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi ve “Esselamü Aleyküm” Allah’ýn selamý üzerine olsun, dedi. Peygamber (s.a.v.) de “On” buyurdu. Bir baþka adam daha geldi “Esselamü aleyküm ve rahmetüllahi.” = Allah’ýn selam ve rahmeti üzerinize olsun dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) “Yirmi” dedi. Bir baþka adam daha geldi ve “Esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatü” = Allah’ýn selamý rahmeti ve bereketi üzerinize olsun dedi. Rasûlullah (s.a.v.) de “Otuz” buyurdu. Yani deðiþik þekillerde selam verenler deðiþik miktarlarda sevap kazandýlar. (Dârimî, Ýstizan: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis bu þekliyle hasen sahih garibtir.

Bu konuda Ali, Ebû Saîd ve Sehl b. Huneyf’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 3

Ø izin istemenin üç kere olduðu

2690- Ebû Saîd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ebû Musa, Ömer’in yanýna girmek için Esselamü aleyküm girebilir miyim dedi. Ömer: “Bir” dedi. Sonra bir müddet sustu ve tekrar esselamü aleyküm girebilir miyim? Diye sordu. Ömer “Ýki” dedi, sonra bir müddet sustu ve tekrar esselamü aleyküm girebilir miyim? Dedi. Ömer “Üç” dedi. Sonra Ebû Saîd döndü gitti. Ömer kapýcýsýna ne oldu dedi. Kapýcý döndü gitti diye cevap verdi. Ömer onu bana getirin dedi. Yanýna gelince bu yaptýðýn iþ nedir? Diye sordu. Ebû Saîd “Sünnettir” diye cevap verdi. Ömer: sünnet mi? dedi. Vallahi buna dair apaçýk bir delil ve þâhid getireceksin veya ben yapacaðýmý bilirim. Ebû Saîd dedi ki: Bunun üzerine Ebû Musa bize geldi biz de Ensâr’dan birkaç arkadaþla oturmakta idik bize Ey Ensâr topluluðu! Dedi; Müslümanlardan Rasûlullah (s.a.v.)’in hadislerini en iyi bilen sizler deðilmisiniz? “Rasûlullah (s.a.v.) izin istemek üç defadýr eðer izin verilirse gir deðilse dön” buyurmadý mý? Bunun üzerine oradakiler kendisiyle þakalaþmaya baþladýlar. Ebû Saîd dedi ki: Sonra baþýmý ona doðru kaldýrdým ve bu konuda sana her ne ceza verilirse ortaðým dedim. Ebû Musa, Ömer’e vararak durumu kendisine bildirdi. Bunun üzerine Ömer: “Bunu bilmiyordum” dedi. (Buhârî, Büyü’ 17: Müslim, Edeb: 27)

ž Bu konuda Ali ve Sa’d’ýn azadlý kölesi Ümmü Tarýk’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasendir. Cerîrî’nin ismi Saîd b. Ýyas’týr. Ebû Mes’ûd diye künyelenir. Bu hadisi Cüreyrî’den baþkasý Ebû Nadre’den rivâyet etmiþtir. Ebû Nadre el Abdî’nin adý, Münzir b. Mâlik b. Kýt’a’dýr.

2691- Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna girmek için üç kere izin istedim de bana izin verdi.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 127)

ž Bu hadis hasen garibtir. Ebû Zümeyl’in ismi Simâk ul Hanefî’dir. Ebû Musa, Rasûlullah (s.a.v.)’in “Ýzin istemek üç kere olur, izin verilirse gir aksi halde geri dön” buyurduðunu rivâyet edince Bize göre Ömer, Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna girmek için üç kere izin istediði ve üçüncüden sonra kendisine izin verildiði halde Ebû Musa’ya itirazýnýn tek sebebi þudur ki: Ömer, Ebû Musa tarafýndan rivâyet edilen Peygamberin: “Þayet sana izin verilirse gir deðilse geri dön” hadisini bilmemesiydi.

bölüm: 4

Ø selam nasýl alýnýr?

2692- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) mescidin bir kenarýnda oturmakta iken bir adam mescide girdi ve namazýný kýldýktan sonra gelip Rasûlullah (s.a.v.)’e selam verdi. Rasûlullah (s.a.v.)’de “ve aleyke” (senin üzerine de selam olsun) dedi ve dön namazýný yeni baþtan kýl sen namazýný kýlmýþ sayýlmadýn buyurdu. Sonra Râvî, uzunca olan bu hadisin tamamýný anlattý. (Buhârî, Edeb: 17; Müslim, Salat: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Yahya b. Saîd el Kattan bu hadisi Ubeydullah b. Ömer’den, Saîd el Makburî’den rivâyet ederek senedinde “babasýndan ve Ebû Hüreyre’den” demiþtir ve “O’na selam verdi” O da “ve aleyke” diyerek selamý aldý dememiþtir. Yahya b. Saîd‘in rivâyeti daha sahihtir.

bölüm: 5

Ø biri vasýtayla selam gönderilebilir mi?

2693- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Âiþe’ye: “Cibril sana selam ediyor buyurdu. Âiþe de: “Aleyhisselamu ve rahmetullahi ve berekatühü” (Ona da Allah’ýn selamý rahmeti ve bereketi olsun) dedi.” (Buhârî, Ýsti’zan: 17; Müslim, Fedailü-üs Sahabe: 27)

ž Bu konuda Nümeyr oðullarýndan bir kiþi babasý vasýtasýyla hadis rivâyet etmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Zührî’de bu hadisi Ebû Seleme vasýtasýyla Âiþe’den rivâyet etmiþtir.

bölüm: 6

Ø önce selamý veren kimsenin üstünlüðü

2694- Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Ey Allah’ýn Rasûlü! denildi iki adam karþýlaþýyorlar bunlardan hangisi önce selam verecektir? Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “O iki adamdan Allah’a en yakýn olaný.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 122)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Tirmizî: Muhammed diyor ki: Ebû Ferve er Rehâvî’nin rivâyeti orta yolludur. Ancak oðlu Muhammed b. Yezîd kendisinden münker hadisler rivâyet etmektedir.

bölüm: 7

Ø el ile iþaret edilerek selam alýnýp verilmez

2695- Amr b. Þuayb’ýn dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Bizden baþkalarýna benzemeye çalýþanlar bizden deðildir. Yahudi ve Hýristiyanlara benzemeyin çünkü Yahudilerin selamlaþmalarý parmak iþaretiyledir. Hýristiyanlarýn selamlaþmalarý ise el ile iþaret etmekten ibarettir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadisin senedi zayýftýr. Ýbn Mübarek bu hadisi Ýbn Lehîa’dan merfu olmaksýzýn rivâyet etmiþtir.

bölüm: 8

Ø çocuklara selam verilmeli mi?

2696- Yesâr (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Sabit el Bünânî ile birlikte yürümekte iken çocuklarýn yanýndan geçti ve onlara selam verdi ve Sabit þöyle dedi: Enes ile beraberdim çocuklara uðradý ve onlara selam verdi. Enes de dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) ile beraber idim çocuklara uðradý ve onlara selam vermiþti.” (Buhârî, Ýstizan: 17; Müslim, Selam: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Pek çok kimse bu hadisi Sabit’den rivâyet etmektedir. Enes’den de deðiþik þekilde rivâyet edilmiþtir. Kuteybe, Cafer b. Süleyman vasýtasýyla Sabit’ten, Enes’den bu hadisin benzerini rivâyet etmiþtir.

bölüm: 9

Ø Rasûlullah (s.a.v.), kadýnlara nasýl selam vermiþti?

2697- Esma binti Yezîd(r.anha)’dan rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.), bir gün mescidde oturmakta olan kadýnlarýn yanýndan geçti ve eliyle selam iþareti verdi.” Râvî Abdulahamid, Rasûlullah (s.a.v.)’in bu hareketini eliyle gösterdi. (Ebû Dâvûd, Edeb: 122; Ýbn Mâce, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

Ahmed b. Hanbel: Abdulhamid b. Behram’ýn Þehr b. Havþeb’den rivâyeti zararsýzdýr. Muhammed b. Ýsmail diyor ki: Þehr’in rivâyeti hasendir. Kendisi de saðlamdýr. Onun hakkýnda söz eden sadece ibn Avn’dýr. Fakat O’da Hilâl b. ebî Zeyneb’den ve Þehr b. Havþeb’den rivâyet etmektedir. Ebû Davûd el Mesahýfî el Belhî’nin haber verdiðine göre Nadr b. Þümeyl Ýbn Avn’dan aktararak þöyle diyor: Þehr’i terk ettiler. Ebû Dâvûd, Nadr’ýn þöyle dediðini bize aktarmaktadýr. Onu terk ettiler dilleriyle yaraladýlar çünkü o sultanýn emrine boyun eðmiþ ve onun yolundan gitmiþti.

bölüm: 10

Ø eve girerken selam verilmeli mi?

2698- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) bana þöyle buyurmuþtur: “Evladým ailenin yanýna girdiðin zaman selam ver bu, senin ve ev halkýn için bereket olur.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 11

Ø konuþmadan önce selam verilmelidir

2699- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle demiþtir: “Selam konuþmadan öncedir.”

Ayný senedle Rasûlullah (s.a.v.)’in þöyle buyurduðu da rivâyet edilmiþtir: “Bir kimseyi selam vermeden önce yemeðe davet etmeyin.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis münkerdir. Sadece bu þekilde bilmekteyiz. Muhammed’den iþittim þöyle diyordu: Anbese b. Abdurrahman hadis konusunda zayýf ve tutarsýzdýr. Muhammed b. Zazan’ýn rivâyeti ise münkerdir.

bölüm: 12

Ø müslüman olmayanlara selam nasýl verilmeli?

2700- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Yahudî ve Hýristiyanlara önce siz selam vermeyin. Yolda onlarla karþýlaþtýðýnýzda onlar yolun en kenarýndan geçmeye mecbur ediniz.” (Müslim, Selam: 17; Ebû Dâvûd, Edeb: 127)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2701- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: Yahudilerden bir gurup, Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna girerek “Essamü aleyk = ölüp geberesin” diyerek selam verdiler. Peygamber (s.a.v.)’de “Ve aleyküm = ayný þekilde sizler geberin” karþýlýðýný verdi. Âiþe diyor ki: Ben de ölüm ve lanet sizin üzerinize olsun dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), Ey Âiþe! buyurdu, Allah her iþte yumuþak davranýlmasýný sever. Âiþe: Ey Allah’ýn Rasûlü! onlarýn ne söylediklerini iþitmedin mi? dedi. Rasûlullah (s.a.v.), ben de sizin üzerinize de dedim ya, buyurdular. (Buhârî, Edeb: 17; Müslim, Selam: 27)

ž Bu konuda Ebû Nadra el Gýfârî, Ýbn Ömer, Enes ve Ebû Abdurrahman el Cühenî’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Âiþe hadisi hasen sahihtir.

bölüm: 13

Ø müslüman ve müslüman olmayanlarýn bulunduklarý yere selam nasýl verilir?

2702- Üsâme b. Zeyd (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v.), Müslüman ve Yahudilerden karýþýk bir topluluða uðradý da onlara selam verdi.” (Buhârî, Edeb: 17; Müslim, Cihâd: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 14

Ø binitli kiþi yaya olana selam vermelidir

2703- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Binitli yürüyene, yürüyen oturana, az olan guruba selam verir.” Ýbn’ül Müsenna kendi rivâyetinde þunu da ilave etmektedir: “Küçükler büyüklere selam verir.” (Buhârî, Ýstizan: 17; Müslim, Selam: 27)

ž Bu konuda, Abdurrahman b. Þibl, Fedâle b. Ubeyd ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis Ebû Hüreyre’den deðiþik þekillerde de rivâyet edilmiþtir. Eyyûb es Sahtiyanî, Yunus b. Ubeyd ve Ali b. Zeyd þöyle demektedirler: “Hasan, Ebû Hüreyre’den hadis iþitmemiþtir.”

2704- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Küçük, büyüðe; geçen oturana; az olan çok olan guruba selam verir.” (Buhârî, Ýstizan: 17; Müslim, Selam: 27)

ž Bu hadis hasen sahihtir.

2705- Fedâle b. Ubeyd (r.a.)’den Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Binitli yürüyene yürüyen ayakta dikilene, az olanlar çok olanlara selam verirler.” (Müsned: 22814)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Ali el Cühenî’nin ismi Amr b. Mâlik’tir.

bölüm: 15

Ø selam gelirken de giderken de verilmelidir

2706- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sizden biriniz bir toplantý yerine vardýðýnda oraya selam versin ve oturmak gerekiyorsa oraya otursun. Daha sonra kalktýðýnda yine selam verip ayrýlsýn çünkü önceki selam sonrakinden daha gerekli deðildir. Yani her ikisi de gereklidir.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 122)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir. Bu hadis ayný zamanda Ýbn Aclan’dan, Saîd el Makburî’den babasýndan ve Ebû Hüreyre’den de rivâyet edilmiþtir.

bölüm: 16

Ø kapý karþýsýnda durmaksýzýn izin istemek

2707- Ebû Zerr (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Her kim örtüyü kaldýrarak yani kapý ve benzeri þeyleri açarak kendisine izin verilmeden gözüyle eve dalarsa ve görünmemesi gereken bir kimseyi veya yeri de görürse helal olmayan ve cezayý gerektiren bir suç iþlemiþ olur. Gözünü daldýrdýðý zaman bir adam onun gözlerini patlatsa o kimse ayýplanmaz. Bir adam kapalý olmayan ve perdesi olmayan bir kapýdan geçerken baksa suçlu sayýlmaz bu durumda suç ev sahibine aittir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Bu konuda Ebû Hüreyre ve Ebû Umâme’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis garib olup bu hadisi bu biçimde sadece Ýbn Lehia’nýn rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Abdurrahman el Hubelî’nin ismi Abdullah b. Yezîd’tir.

bölüm: 17

Ø izinsiz bir kimsenin ev ve iþyerine bakmak

2708- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) evde idi derken bir adam kapýnýn deliðinden ona baktý da Rasûlullah (s.a.v.) ucu sivri bir aleti ona uzattý da o kimse de geri çekildi.” (Buhârî, Ýstizan: 17; Müslim, Edeb: 27)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2709- Sehl b. Sa’d es Sâidî (r.a.)’den rivâyet edilmiþtir: “Adamýn biri Peygamber (s.a.v.)’in hücresindeki bir delikten Rasûlullah (s.a.v.)’e baktý Rasûlullah (s.a.v.)’in elinde baþýný kaþýdýðý bir demir çubuk vardý ve þöyle buyurdu: Baktýðýný bilseydim bu demiri senin gözüne saplardým. Çünkü izin istemek gözün haram olan þeyleri görmemesi için meþru kýlýnmýþtýr.” (Buhârî, Libas: 27; Müslim, Edeb: 17)

bölüm: 18

Ø izin istemeden önce selam vermek

2710- Kilde b. Hanbel (r.a.)’den rivâyete göre, Safvân b. Ümeyye bir miktar süt, aðýz ve küçük cins salatalýkla Peygamber (s.a.v.)’e gönderdi. Peygamber (s.a.v.) vadinin yukarýsýnda bulunmakta idi Kilde b. Hanbel þöyle dedi: Ýzin almadan ve selamda vermeden Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna girdim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): “Geri dön selam ver ve girebilir miyim de” buyurdu. Bu olay Safvân’ýn Müslüman oluþundan sonradýr. Amr dedi ki: Bu hadisi bana Ümeyye b. Safvân bildirdi Kilde’den iþittim demedi. (Ebû Dâvûd, Edeb: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Ýbn Cüreyc’in rivâyetiyle bilmekteyiz. Ebû Âsým’da bu hadisi ayný þekilde Ýbn Cüreyc’den rivâyet etmiþtir.

Hadiste geçen, saðabîs: Yenen bitki çeþidi de olabilir.

2711- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Babamýn bir borcundan dolayý Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna girmek için izin istedim Rasûlullah (s.a.v.): “Kim o” buyurdu. Ben de “Benim” dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) bu sözden pek hoþlanmamýþ olacak ki “Ben, ben” buyurdu. ((Buhârî, Ýstizan: 17; Müslim, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 19

Ø evlere geceleri gelmenin pek hoþ olmadýðý

2712- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) geceleri evlerin kapýlarýný çalmayý bazý gerekçelerden dolayý yasakladý.” (Buhârî, Hac: 17)

ž Bu konuda Enes, Ýbn Ömer ve Ýbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis Câbir vasýtasýyla deðiþik þekillerde rivâyet edilmiþtir. Ýbn Abbâs rivâyetine göre: Rasûlullah (s.a.v.), erkekleri geceleyin gelerek hanýmlarýnýn kapýlarýný çalmaktan yasakladý. Ýbn Abbâs diyor ki: Rasûlullah (s.a.v.)’in yasaklamasýndan sonra iki adam geceleyin hanýmlarýnýn kapýlarýný çaldýlar da onlardan her biri kendi karýsýyla bir adam buldu.

bölüm: 20

Ø mektuplarý anlaþýlýr dille yazmak

2713- Câbir (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Sizden biriniz bir mektup yazdýðý zaman onu anlaþýlýr ve okunaklý yazsýn çünkü bu ihtiyacýn giderilmesi için en baþarýlý bir yoldur.” (Ýbn Mâce, Edeb: 77)

ž Tirmizî: Bu hadis münkerdir. Bu hadisin Ebû’z Zübeyr’in rivâyeti olduðunu sadece bu þekliyle bilmekteyiz. Hamza, Ýbn Amr en Nusaybî’dir ve hadis konusunda zayýf sayýlýr.

bölüm: 21

Ø katiplik yapan kalemi neresine koymalý?

2714- Zeyd b. Sabit (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.)’in yanýna girdim yanýnda bir katip vardý, ona þöyle söylediðini iþittim kalemi kulaðýnýn üzerine koy yazan kimseye daha iyi hatýrlatýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis garibtir. Sadece bu þekliyle bilmekteyiz bu hadisin senedi zayýftýr. Hadisin râvîlerinden Anbese b. Abdurrahman ile Muhammed b. Zazan’ýn hadiste zayýf olduklarý söylenmiþtir.

bölüm: 22

Ø yabancý dil öðrenilmeli mi?

2715- Zeyd b. Sabit (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) bana Yahudilerin yazýsýndan bir þeyler öðrenmemi bana emretti ve mektuplarým konusunda Yahudilere güvenemiyorum buyurdu. Zeyd b. Sabit dedi ki: Yarým ay geçmeden Rasûlullah (s.a.v.)’in emrettiði dili öðrendim. Zeyd dedi ki: Bu dili öðrenince Rasûlullah (s.a.v.)’in Yahudilere mektup yazacaðý zaman onu ben yazardým ve Yahudiler Rasûlullah (s.a.v.)’e yazdýklarý vakit onlarýn mektubunu da Rasûlullah (s.a.v.)’e ben okurdum.” (Ebû Dâvûd, Ýlim: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Bu hadis baþka þekillerde de Zeyd b. Sabit’den rivâyet edilmiþtir. A’meþ, Sabit b. Ubeyd el Ensarî’den, Zeyd b. Sabit’den þöyle dediðini rivâyet etmektedir: “Rasûlullah (s.a.v.) bana Süryanice öðrenmemi emretti.”

bölüm: 23

Ø mektupla islama davet etmek

2716- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) ölümünden önce Kisraya, Kaysere, Necaþi’ye ve her zâlim hükümdara mektup yazarak onlarý Allah’a davet etti. Bu Necaþi; Rasûlullah (s.a.v.)’in cenaze namazýný kýldýðý Necaþi deðildir.” (Müslim, Cihâd: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

bölüm: 24

Ø müþrik kimselere mektup yazýlýr?

2717- Ýbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, kendisine Ebû Sûfyân b. Harb haber vermiþtir. Hýrakl, Kureyþ’den birkaç kiþiyle birlikte Ebû Sûfyân’ý çaðýrdý o sýrada Þam’da ticaret maksadýyla bulunuyorlardý. Hýrakl’ýn yanýna girdiler Ebû Sûfyân konuyu uzun uzun anlattý. Ebû Sûfyân dedi ki: Hýrakl sonra Rasûlullah (s.a.v.)’in mektubunu getirtti. Mektup kendisine okundu mektupta þöyle deniyordu: Bismillahirrahmanirrahim Allah’ýn kulu ve peygamberi Muhammed’den Rum büyüðü Hýrakl’e; hidayete tabi olanlara selam olsun... Bundan sonra...” (Buhârî, Bed-il Vahy: 17; Müslim, Cihâd: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Ebû Sûfyân’ýn ismi Sahr b. Harb’tir.

bölüm: 25

Ø devletler arasý yazýlan mektuplara mühür basýlýrdý

2718- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) diðer devletlere mektup yazmak istediði zaman; acemler mühürsüz mektubu kabul etmezler denildi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), bir mühür yaptýrdý. Enes dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’in avucunda o mührün beyazlýðýný adeta görür gibiyim.” (Buhârî, Ýlim: 27; Müslim, Libas: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 26

Ø selam her yerde ve her zaman yüksek sesle mi verilmeli?

2719- Mýkdad b. Esved (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Ýki arkadaþýmla birlikte gelmiþtim. Yorgunluk ve açlýktan neredeyse kulaklarýmýz duymaz, gözlerimiz görmez hale gelmiþti. Durumumuzu Peygamber (s.a.v.)’in ashabýna arzetmeye baþladýk. Fakat hiç kimse bizi kabul etmedi, bunun üzerine Peygamber (s.a.v.)’e geldik. Bizi evine götürdü, birde ne görelim üç keçi... Peygamber (s.a.v.), bu üç keçiyi saðýnýz... Biz de o üç keçiyi saðardýk ve herkes kendi payýna düþeni içerdi. Rasûlullah (s.a.v.)’in payýný da kendisi için ayýrýrdýk sonra Rasûlullah (s.a.v.) geceleyin gelir, uyuyaný uyandýrmayacak uykuda olmayana da duyuracak þekilde selam verir sonra mescide gelerek namaz kýlar sonra içeceðine gelir ve süt içerdi.” (Müslim, Eþribe: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 27

Ø tuvalette ihtiyacýný gideren kimseye selam

verilmeli mi?

2720- Ýbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre: “Peygamber (s.a.v.) küçük abdestini bozmakta iken bir adam ona selam verdi. Fakat Rasûlullah (s.a.v.) onun selamýný almadý.” (Müslim, Hayz: 17; Nesâî, Tahara: 27)

ž Muhammed b. Yahya en Neysabûrî, Muhammed b. Yusuf vasýtasýyla Sûfyân’dan ve Dahhâk’den ayný senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiþtir.

Bu konuda Alkame b. Faðva’, Câbir, Berâ ve Muhâcir b. Kunfüz’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 28

Ø selam verirken kelimeler nasýl seçilmeli?

2721- Ebû Temîme el Hüceymî kendi kabilesinden bir kiþiden þöyle aktarmýþtýr: Rasûlullah (s.a.v.)’i aradým fakat kendisini bulamadým sonra oturup bekledim. Tam bu sýrada bir gurup insanla birlikte olduðunu gördüm kendisini tanýmýyordum, o insanlarýn arasýný buluyordu. Ýþini bitirince bazý kimselerle birlikte ayaða kalktý. O kimseler O’na, Ey Allah’ýn Rasûlü! diye hitab ediyorlardý. Bunu görünce ben de: Ey Allah’ýn Rasûlü aleyke’s selam, Ey Allah’ýn Rasûlü aleyke’s selam, Ey Allah’ýn Rasûlü aleyke’s selam = Sana selam olsun Ey Allah’ýn Rasûlü! dedim. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): Aleyke’s selam þeklindeki selam ölülere verilen selam þeklidir, diye üç sefer tekrarladý. Sonra bana dönüp sözünü þöyle sürdürdü: “Bir kiþi Müslüman kardeþiyle karþýlaþtýðý zaman; esselamü aleyküm ve rahmetüllahi ve berekatühü desin.” Sonra benim selamýma karþýlýk vererek þöyle buyurdu: “Ve aleyke ve rahmetüllah, Ve aleyke ve rahmetüllah, Ve aleyke ve rahmetüllah = Sana da selam ve Allah’ýn rahmeti olsun.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 127)

ž Tirmizî: Bu hadisi Ebû Gýfâr, Ebû Temîme el Hüceymî’den “Peygamber (s.a.v.)’e geldim” diyerek ayný hadisi bize aktardý. Ebû Temime’nin ismi Tarîf b. Mûcâlid’tir.

2722- Câbir b. Süleym (r.a.)’den rivâyet edildiðine göre, þöyle demiþtir: Peygamber (s.a.v.)’e geldim ve “Aleykesselam” dedim. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Aleykesselam deme fakat “esselamü aleyküm” de” dedi ve uzun bir kýssa anlattý. (Ebû Dâvûd, Edeb: 123)

ž Bu hadis hasen sahihtir.

2723- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre: “Rasûlullah (s.a.v.) selam verdiðinde üç kere verir bir þey konuþtuðunda da iyi anlaþýlsýn diye üç sefer tekrar ederdi.” (Buhârî, Ýlim: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir.

bölüm: 29

Ø bir meclise üç ayrý kiþi ve muameleleri

2724- Ebû Vakîd el Leysî (r.a.)’den rivâyete göre: Rasûlullah (s.a.v.), mescidde bazý kimselerle oturmakta iken üç kiþi geldi ikisi Rasûlullah (s.a.v.)’in meclisine yöneldi diðer kimse ise uzak durdu. Bu iki adam Rasûlullah (s.a.v.)’in önünde durunca selam verdiler birisi boþ bir yer buldu ve oraya oturdu diðeri cemaatin arkasýna oturdu, üçüncü kimse ise dönüp gitmiþti. Rasûlullah (s.a.v.), sohbetini bitirince þöyle buyurdu: Bu üç kiþinin durumlarýný size haber vereyim mi? Biri Allah’a sýðýndý da Allah’ta onu barýndýrdý. Diðeri insanlarýn arasýna girmekten utandý ve geriye oturdu böylece Allah onu bu utanmasýndan dolayý mükafatlandýrdý, diðeri ise yüz çevirdi, Allah’ta ondan yüz çevirdi.” (Buhârî, Ýlim: 17; Müslim: Selam: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

Ebû Vakîd el Leysî’nin ismi Hâris b. Avf’týr. Ebû Mürre ise Ebû Tâlib’in kýzý Ümmü Hânî’nin azâdlý kölesidir. Ýsmi Yezîd olup Akîl b. ebî Tâlib’in azâdlý kölesi olduðu söylenir.

2725- Câbir b. Semure (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Peygamber (s.a.v.)’in yanýna geldiðimizde her birimiz kalabalýðýn bittiði yere otururduk.” (Ebû Dâvûd, Edeb: 131)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahih garibtir. Züher b. Muaviye bu hadisi ayný þekilde Simak’den rivâyet etmiþtir.

bölüm: 30

Ø yol üzerine oturanlara düþen vazifeler nelerdir?

2726- Ebû Ýshâk (r.a.) vasýtasýyla Berâ’dan -ancak Ebû Ýshâk bu hadisi Berâ’nýn kendisinden iþitmemiþtir- rivâyet edildiðine göre: Rasûlullah (s.a.v.), Ensâr’dan yolda oturmakta olan bazý kiþilere uðradý ve onlara þöyle buyurdu. Yolda oturma iþini mutlaka yapacaksanýz “Selamý alýn, mazluma yardým edin ve yol gösterin” buyurdular. (Müsned: 17752)

ž Bu konuda Ebû Hüreyre ve Ebû Þüreyh el Huzaî’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.

bölüm: 31

Ø eðilmek mi yoksa musafaha = tokalaþmak mý gerekir?

2727- Berâ b. Âzib (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur: “Ýki Müslüman karþýlaþtýklarýnda tokalaþýrlarsa birbirlerinden ayrýlmadan önce Allah onlarý baðýþlar.” (Ýbn Mâce, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Ebû Ýshâk’ýn Berâ b. Âzib’den rivâyet ettiði bu hadis hasen garibtir.

Bu hadis baþka bir þekilde yine Berâ’dan rivâyet edilmiþtir. Eclah’ýn ismi Ýbn Abdullah b. Huceyye b. Adiyy el Kindî’dir.

2728- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Bir adam Ey Allah’ýn Rasûlü! birimiz bir kardeþi ve dostu ile karþýlaþýnca ona eðilebilir mi? diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.)’de hayýr dedi. Adam onu kucaklar ve öper mi diye sordu, Rasûlullah (s.a.v.)’de hayýr dedi. Adam elini tutup musafaha = toka yapabilir mi? deyince evet buyurdular.” (Ýbn Mâce, Edeb: 27)

ž Tirmizî: Bu hadis hasendir.

2729- Katâde (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Enes’e Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabýnda tokalaþmak var mýydý diye sordum evet dedi.” (Buhârî, Ýstizan: 17)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

2730- Ýbn Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Selamýn mükemmeli el ile sýkýþmaktýr.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Bu konuda Berâ ve Ýbn Ömer’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis garibtir. Yahya b. Süleym’in, Sûfyân’dan rivâyeti olarak bilmekteyiz. Muhammed b. Ýsmail’e bu hadisi sordum. Pek makbul saymadý ve þöyle dedi: Bana göre Sûfyân’ýn, Mansur’dan, Hayseme’den, Ýbn Mes’ûd’tan iþiten bir kiþiden rivâyet ettiði hadis: Rasûlullah (s.a.v.)’in gece sohbeti ancak geceleyin namaz kýlan yolculuk eden içindir. Hadisini kastetmektedir. Muhammed b. Ýsmail sözlerine þöyle devam etti: “Selamýn mükemmeli el ile sýkýþmaktýr” hadisi Mansur’dan, Ebû Ýshâk’tan, Abdurrahman b. Yezîd’den ve baþkalarýndan rivâyet edilmiþtir ve þöyledir: “selamlaþmanýn mükemmeli el ile sýkýþmaktýr.”

2731- Ebû Umâme (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) þöyle buyurdu: “Hasta ziyaretinin tamamlayýcý unsurlarýndan bazýlarý þunlardýr: Hastanýn eline veya alnýna elinizi koyarsanýz ve nasýl olduðunu sorarsanýz. Birbirinizle selamlaþmanýn mükemmelliði ise el sýkýþmaktýr.” (Müsned: 21207)

ž Tirmizî: Bu hadisin senedi pek saðlam deðildir.

Muhammed diyor ki: Ubeydullah b. Zahr güvenilir bir kiþidir. Ali b. Yezîd ise zayýftýr. Kâsým b. Abdurrahman ise Ebû Abdurrahman diye künyelenir kendisi güvenilir bir kiþi olup Abdurrahman b. Hâlid b. Yezîd b. Muaviye’nin azâdlý kölesidir. Kâsým ise Þamlýdýr.

bölüm: 32

Ø boyuna sarýlýp öpmek var mýdýr?

2732- Âiþe (r.anha)’dan rivâyete göre, þöyle demiþtir: “Rasûlullah (s.a.v.) benim odamda iken Zeyd b. Hârise ona geldi ve kapýyý çaldý. Rasûlullah (s.a.v.)’de belden yukarýsý çýplak olduðu halde elbisesini sürüyerek kalktý. Rasûlullah (s.a.v.)’i ne bundan önce ne de bundan sonra bu þekilde çýplak vaziyette görmemiþtim. Rasûlullah (s.a.v.), onun boynuna sarýldý ve onu öptü.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Zührî’nin rivâyeti olarak ancak bu þekilde bilmekteyiz.

bölüm: 33

Ø el ve ayak öpülür mü?

2733- Safvân b. Assâl (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Bir Yahudi arkadaþýna dedi ki: Bizi þu peygambere götür. Arkadaþý dedi ki: Ona peygamber deme çünkü senin ona peygamber dediðini iþitmiþ olsa sevinir ve gözü dört açýlýr. Sonra Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek, Musa’ya verilen dokuz ayeti sordular. Rasûlullah (s.a.v.)’de onlara þöyle buyurdu: Hiçbir þeyi Allah’a ortak koþmayýn, hýrsýzlýk etmeyin, zina yapmayýn, Allah’ýn öldürülmesini haram kýldýðý cana kýymayýn, suçsuz bir kimseyi öldürülmesi için idarecilerin yanýna götürmeyin, sihirle uðraþmayýn, faiz yemeyin, iffetli bir kadýna zina iftirasýnda bulunmayýn, savaþ günü cepheden kaçmayýn, yalnýz siz Yahudilere mahsus olmak üzere Cumartesi günü yasaðýna tecavüz etmeyin. Bunun üzerine o Yahudiler senin peygamber olduðuna þâhidlik ederiz dediler ve peygamberin elini ve ayaðýný öptüler. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) þöyle buyurdu: “O halde bana uymaktan sizi engelleyen nedir? Safvân dedi ki: Yahudiler þöyle dedi ler: Davut, zürriyetinden daima bir peygamber bulunmasý için duâ etmiþtir. Þayet sana uyacak olursak Yahudilerin bizi öldürmelerinden korkarýz.” (Ýbn Mâce, Edeb: 27)

ž Bu konuda Yezîd b. Esved, Ýbn Ömer ve Ka’b b. Mâlik’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

bölüm: 34

Ø selamdan saonra merhaba denilir mi?

2734- Ümmü Hani (r.anha)’dan rivâyete göre þöyle demiþtir: Mekke: fethi yýlýnda Peygamber (s.a.v)’e gittim, yýkanýr durumda buldum. Fatýma bir örtü ile o’nu örtmekte idi. Ümmü Hanidedi ki: Selam verdim, Rasûlullah (s.a.v.): “Kimdir o” buyurdu. Ben de: “Ümmü Hani” dedim. Bunun üzerine: “Merhaba Ümmü Hani” buyurdular. (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Bu hadis buradakinden daha uzuncadýr.

Bu hadis hasen sahihtir.

 2735- Ýkrime b. ebî Cehl (r.a.)’den rivâyete göre, þöyle demiþtir: Rasûlullah (s.a.v.), kendisine geldiðim gün þöyle buyurdu: “Merhaba binitli Muhâcir.” (Tirmizî rivâyet etmiþtir.)

ž Bu konuda Büreyde, Ýbn Abbâs ve Ebû Cuhayfe’den de hadis rivâyet edilmiþtir.

Tirmizî: Bu hadisin senedi pek saðlam deðildir. Bu hadisi bu þekilde sadece Musa b. Mes’ûd’un, Sûfyân’dan rivâyetiyle bilmekteyiz. Musa b. Mes’ûd hadiste zayýf sayýlan birisidir.

Abdurrahman b. Mehdî bu hadisi Sûfyân’dan, Ebû Ýshâk’tan mürsel olarak rivâyet etmekte ve hadisin senedinde “Mus’ab b. Sa’d’den” demektedir. Bu rivâyet daha saðlamdýr.

Tirmizî: Muhammed b. Beþþâr’ýn þöyle dediðini iþittim: Musa b. Mes’ûd hadis konusunda zayýf birisidir. Muhammed b. Beþþâr þöyle dedi: Musa b. Mes’ûd’tan çok þey yazmýþtým fakat sonradan onu býraktým.